.
2019’un ilk yarısı bundan tam 2 ay önce tükendi ve hepiniz gibi ben de geçen günlerin hızına şaşırdım. 1 Temmuzda 6 ayın kısa bir muhasebesini paylaştıktan sonra işleri biraz daha toparlamak için kendime yeniden meydan okudum. Hedefim bir ay boyunca her gün en az 300 kelime yazmak idi. Buna karar verdim ama bu kez hedefimi açık şekilde paylaşmak istemedim. Öyle ki sessizliğimi 1 ay daha uzattım ve bu yazıyı yayınlamayı erteleyip hedefimi güçlendirerek bugüne kadar geldim.
Ağustos ayı için hedefimi her gün en az bir yazı yayınlamak olarak belirledim ama en az 300 kelime yazmayı da elden bırakmadım. Nihayet Ağustos ayı da bitti ve küçük bir iki tekleme dışında ikinci 30 günlük hedefime de başarıyla ulaştım. Bu süreçte edindiğim tecrübeleri paylaşarak girişimcilerin alışkanlık geliştirmesine de vesile olmayı umuyorum.
Alışkanlık Geliştirelim ama Nasıl?
Hayatımın en büyük alışkanlık zincirini başlatırken bahsettiğim iki püf noktası vardı;
1) Gerçekten sevdiğin/yapmak istediğin işi bul.
2) Mümkün olduğunca küçük bir hedef belirlemek.
Ben yeni meydan okumamda da aynı kuralları uyguladım ve hedefime ulaştım. Peki bu 2 ayda neler öğrendim?
– Gerçekten uzun soluklu bir alışkanlık geliştirmek istiyorsanız ‘küçümseyeceğiniz kadar küçük bir hedef‘ seçin. Çünkü anlık yükselişler değil, süreklilik istiyoruz. Benim yazmaya dair tecrübelerim (40 gün boyunca 750 kelime yazma hedefi, Webrazzi’deki günlük performansım vb.) bana 300 kelimenin çok kolay bir hedef olduğunu söylüyordu. Ama iç sesime kulak vermedim. Kendimi 300 kelimeyle sınırladım ve bu sayede de yorgun halimde bile oturup pedallara asılabildim. Eğer 750 kelime gibi daha farklı bir hedef koysaydım, şu anki durumda pes etmem işten bile değildi. Ay sonunda ortaya çıkan tablo ise benim için gayet tatmin edici oldu.
– Ben henüz yapamıyorum ama bence alışkanlıkları erken kalkıp günün ilk saatlerinde tamamlamak en güzeli çünkü gün başladıktan sonra neler olacağını tahmin bile etmemiz zor. Yazılarımın neredeyse tamamını saat 2’den sonra bitirdim ve bu hiç de iyi bir şey değil.
– Acı çekmeyi, yorulmayı, uykusuz gözlerinize direnmeyi göze almıyorsanız hiç yola çıkmayın. Erkenden kalkıp işe koyulmak acıyı azaltan faktörlerden biri. Bu sayede hem karşılaşabileceğiniz risklerden kurtulmuş olursunuz hem de görevinizi tamamlamanın huzurunu hissedersiniz.
– Temmuz ayında ortalama 10600 kelime yazmışım. Bu da günlük ortalama 300 kelimeden fazlası demek. Eğer küçük bir hedef belirlediyseniz ve yapmaya kararlıysanız hedefinizden daha fazlasını yapacağınıza emin olabilirsiniz. Mesela günde sadece 10 dakika veya 3 sayfa kitap okuma hedefi koyun ve nasıl daha fazlasını yapacağınızı seyredin.
– Temmuz ayında yazı yayınlamayı hedefime dahil etmemiştim. Bu nedenle çoğunlukla Ulysses adlı yazı uygulamasını yazıp bıraktım. Bilhassa kitaptan (Geleceği Görenler) sonra yazılarıma daha fazla titizlendiğimi de farkettim. Ama işin içinde süreklilik olduğu için yazıları yayınlamamak bana farklı bir yol açtı. (Bunu ilerde açıklayabilirim.)
– Ağustos ayında daha çok WordPress’te yazdığım ve ipin ucunu kaçırdığım için toplam kelime sayısını tutmadım ama ortalama 300 kelimenin üzerine çıktığımı rahatlıkla söyleyebilirim. GirisimlerNet’te toplam 33 yazı yayınladım ki bu sayede ilk ayda yakaladığım tekil ziyaretçi sayısını geride bıraktım. GirişimlerNet Alexa sıralaması Türkiye için 39010’den, 7863’e yükseldi.
– Yaptığım iş sevdiğim iş olduğu için geliri ilk sıraya koymamıştım ama bu konuda daha ciddi düşünmem gerektiğini anladım ve günlük eposta bültenine ilan/sponsor alma çağrısı çıktım. İki girişim sponsor olmak istediğini söyledi, eğer süreklilik olmasaydı elbette bunu istemezlerdi. (Detay: 1250’den fazla kişiye %32+ açılma oranı, %5.71 tıklanma oranıyla gönderim yapıyorum. Eğer bülten sponsoru olmak veya ilan vermek isterseniz bana firatdemirel et gmail.com’dan ulaşabilirsiniz.)
– Yayı yayınlamaya başladıkça beğenilmeme korkumuzun bir kez daha ne kadar büyük bir tabu olduğunu farkettim. Bu nedenle kendime ‘zengin olana kadar mükemmelliyetçilikten vazgeç’ dedim ve 80/100 tatmini yakaladıktan sonra yola devam etme kararı aldım. Çünkü mükemmeliyetçilik çoğunlukla zaman kaybından başka işe yaramıyor ve verdiğiniz emek karşılıksız kalıyor. Eğer kendimizi sürekli öğrenen ve gelişen bir öğrenci olarak görüyorsak (kendimi öyle görüyorum) yapacağımız en iyi şey son kullanıcının karşısına çıkmak.
– Son olarak alışkanlıkların kırılma noktasında küçük esneklikler bırakmanın doğru olduğunu gördüm. Eğer günlük hedefiniz ertesi güne sarkarsa ve telafi edilebilir bir hedefse bunu hızlıca telafi edip yolunuza devam edebilirsiniz. Kaçan hedefi tamamladığınız zamanı da yeni esneme payı olarak belirleyip kendinize 24 saate kadar ek süre verebilirsiniz. Ben bu taktiği kullandığım için bugün bu yazıyı yazabiliyorum. Size de tavsiye ederim.
– Diğer yandan günlük hedefler üzerinden aylık hedef belirliyorsanız (30×300=9000 kelime) nihai hedefe hızlıca ulaşmayı isteyebilirsiniz ama bu sizin günlük disiplinden çıkmak anlamına geleceği için risk taşıyor. Zorunlu kalmadıkça aylık hedefe ulaşsanız bile yazmaya devam etmenizi öneririm.
Siz de kendinize işinizle ilgili küçük hedefler belirleyebilirsiniz. Programlama çalışmak, tasarım öğrenmek veya e-posta abone sayısını arttırmak bu hedeflerden bazıları olabilir. Yeter ki bir hedef seçin ve ufak bir ritim tutmaya başlayın.
Ben günlük yazma hedefimi en az 300 kelime üzerinden sürdürmeye çalışacağım. Ernest Hemigway yazarlara tavsiyelerinde şöyle demişti; ‘Günlük iyi yazılmış 400-600 sözcük arasının benim için en uygun hız olduğunu fark ettiğimden beri bununla mutluyum. Yine de sadece 320 sözcük yazmışsam da iyi hissediyordum.’ Bu gerçekten iyi bir performans çünkü Geleceği Görenler, 60000+ kelimelik bir kitap ve böyle bir kitabı 6 ayda bitirmek anlamına geliyor.
Umarım ben de ömrümün sonuna kadar Hemingway gibi bir performans tutturabilirim. 😉
Görsel kaynak: pexels
.
.