Ana Sayfa Blog Sayfa 73

GirişimlerNet Özel İndirimler (Tüm İndirim Kodları)

0

Merhaba kıymetli destekçim,

GirişimlerNet’i Patreon’da desteklediğin için teşekkür ederim. Bu desteğin karşılığında sana özel indirim kodları almaya ve burada listelemeye çalışacağım.

Listeyi sürekli güncellemeye çalışacağım. Lütfen geri bildirimlerini paylaşmaktan ve indirim almak istediğin bir girişim olursa bana yazmaktan çekinme. Bana en hızlı ulaşabileceğin e-posta adresim: frtdemirel@gmail.com.

Zoom için %50 indirim kodu: TS2020-ZOOM (Zoom’a git) (Zoom nedir?)

Geleceği Görenler için indirim kodu: Lütfen eposta atarak sorunuz. (Geleceği Görenler’i incele)

EquityBee: Hisseye Dayalı Fon Toplama Platformu

0

EquityBee, girişimcilerin hisselerini yatırımcılara satabilmesini sağlayan bir kitle fonlama platformu.

EquityBee, girişim sahiplerinin ve çalışanlarının hisselerini satabilmelerine, akredite sahibi yatırımcıların ise girişimlere yatırım yaparak hisse sahibi olmasına olanak sağlıyor. Girişim exit yaparsa yatırımcı da hissesine düşen parayı alabiliyor.

EquityBee şu ana kadar yüzlerce çalışanı finanse etti. Alternatif: Republic, Fonbulucu.

Transferwise

0

Transferwise, uluslararası para transferlerini düşük maliyetle ve kısa zamanda yaptıran bir finansal teknoloji girişimi. Bankaların yüksek gönderim ücretleri ve zaman farkları dolayısıyla sorun yaşayan iki girişimci tarafından 2011 yılında kuruldu.

Adını Wise.com olarak güncelleyen girişim 56 farklı para biriminde transfer yapıyor.

500 Sterlin’e kadar ücretsiz para transferi yapmak için buradan üye olabilirsiniz.

Hafta Özeti 6: Dijital Ürün Satışı, Girişim PR’ı, Dofo’nun Hikâyesi ve …

0

Hafta Özeti 6: Dijital Ürün Satışı, Girişim PR’ı, Dofo’nun Hikâyesi ve …

Her pazartesi yayınlamaya başladığım okuma tavsiyelerimin 6. sayısını bu yazıda bulabilirsiniz. İçeriklerin ne kadarını tükettiğinizi bilmiyorum ama bugün 600 kelimeyi geçmişim…

Haftanın girişimlerini ise ayrı bir yazıda paylaşmaya başladım. Bu haftanın 8 girişim şurada.

Önceki sayıları şu etiketlerde bulabilirsiniz: Haftanın Özeti ve Haftanın Girişimleri

İyi okumalar.

Dijital Ürün Satarak Nasıl Para Kazanırız?
Son dönemde eğitim ve doküman satışlarına bir ilgi var. Gumroad özellikle PDF içeriklerin satışında çok ciddi bir kanal. Gumroad’un kurucusu Sahil ile Appsumo’nun kurucusu Noah bir videoda başlıktaki soruyu tartışıyor. (link)

Ayrıca Noah’ın eposta bültenine kayıt olmanızı tavsiye ederim. (link)

Sosyal Ağ Yapmak İstediğinize Emin misiniz?

Sosyal ağ yapmak en zor işlerden biri. İçerik moderasyonu adamın canına okur. Facebook bu konuyu hep akışına bırakarak büyüdü ama şimdi öğreniyor ki içerik yöneticilerini pek iyi çalıştırmamış.

Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan içerik yöneticilerine toplam 52 milyon dolar ödeyecek. Facebook’a bu konuda hizmet veren şirketlerden biri geçen yıl kapanmış. İçerik yöneticilerine yıllık 28.800 dolar gibi düşük maşalar veriliyormuş. Casey Newton’un bu konudaki araştırmaları takdire şayan. (link)

Yeni Ofis Ekonomisine Ne Olacak?
Herkesin zorunlu olarak evden çalışmaya başlaması ofis anlayışını ekonomik boyutta sarsıcı bir değişim yaratacak gibi. Hafta içinde Candeğer Muradoğlu’nun yazısında Türkiye’deki değişime dair fikir edindik. Yurtdışında da NYTimes konuyu detaylı şekilde Manhattan için ele aldı. Paylaşımlı ofis girişimlerinin değeri ne kadar artacak gibi ve çalışma şartlarının daha esnek olacağı görülüyor ama uzaktan bir takım gibi çalışılamayacağını söyleyenler de var. (link)

Uzaktan Nasıl Çalışırken Hangi Araçları Kullanalım?
Userspots’un kurucusu Mustafa Dalcı, uzaktan çalışırken hangi araçları kullandıklarını paylaşmış.

Nasıl Daha Fazla Satış Görüşme Randevusu Alırız?
Satış yapmak için görüşme randevusu almakta zorlanıyorsanız Lemlist’in blogundaki yazıya göz atın derim. Tarih ve saati net yazmaktan da verimlisi Calendly kullanmakmış. İndirim kodu mu bulsam aacaba? (link)

VR Kışında mıyız?
Benedict Evans, sanal gerçeklik trendini Mark Zuckerberg’in iddiasından tutup enine boyuna yazmış. VR başlıklarına olan ilginin azaldığına vurgu yapıyor ve patlamadan bi 10-20 yıl öncesinde olduğumuza değiniyor. VR’ın yeni büyük platform olması için oyunlar dışında bir işe yaraması gerek. (link)

Rakibinize Yatırım Yapar mısınız?
Tamamen uzaktan çalışan bir hızlandırma merkezi olan Pionerr ve Zendesk farklı bir medyan okuma yaptı. Dört haftada Zendesk’in daha iyisini geliştirene %5 hisse karşılığında 10 bin dolar yatırım yapılacak. Kazanan girişimi önerene de %0.5 hisse var. TL’ye çevirirsek fena teklif değil. (link)

Şeffaf Girişimlerin Geçen Ay Ne Kadar Kazandı?
Open Startup kültürünü duymuşsunuzdur sanırım. Pete Codes bu alandaki 12 girişimi bulmuş ve aylık gelirlerini derlemiş. 500 dolar kazanan da var 50.000 dolar kazanan da. Ben de girisimler.net’in gelirini açıklamayı düşünüyorum ama bir türlü emin olamıyorum. İlk önce Patreon destekçilerime aylık ziyaretçi ve gelir büyüme grafiklerini paylaşmayı düşünüyorum. Yorumunuz varsa şimdi tam zamanı. (link)

Yeni Uber Ne Olacak?
Bugün sadece birkaç uçak üreticisi egemen olduğu bir dünyadayız ama uçan arabalar için durum farklı olacak. Uçan arabalar Uber’in yerini alabilir mi? Lilium ve Volocopter bu alandaki girişimlerden sadece ikisi. Patent Effect’in incelemesine göre iki girişimin de beşer tane patenti var ve sırasıyla 341 milyon dolar ve 118 milyon dolar yatırım almışlar. (link)

Türkiye’den de Aircar ve Cezeri diye iki adayımız olduğunu hatırlatırım.

Girişiminizin Medya Görünümünü Artıracak 8 Tavsiye
Dmitry Dragilev, girişimini Google’a sattıktan sonra girişimlerin nasıl daha iyi medya görünümü kazanabilecekleriyle ilgilenen biri. Yıllar önce tanımıştım ve gerçekten bu konuda kendini ve girişimini gürekli geliştiriyor. Bu konuda 9 tavsiyesini sıralamış. (link)

Dofo.com Kaç Lira Eder?  
Bir dönem beraber çalıştığımız Dofo.com‘un Kurucu Ortağı ve CEO’su Macit Tuna, kendi hikâyesini, Dofo.com alan adını nasıl aldıklarını ve domain almak isteyenlere tavsiyelerini paylaşmış. Evet, sorunun yanıtı yazıda var. 🙂 (link)

Hey.com’un Satın Alınma Hikâyesi
Domain ile ilişkili bir başka yazıyı da Jason Fried’dan geldi. Aslında Mart ayında yayınlanmış ama Jason yeniden paylaşınca belki de 2. kez okudum ve paylaşmak istedim. Bence çıkaracak güzel dersler var. Sadece satış rakamını merak ediyorsanız hiç tıklamayın, paylaşılmamış. (link)

Mert Erkal’den Pazarlama Notları
Yıllardır güzel okumalar yaptığını bildiğim Mert Erkal, haftalık pazarlama notlarını yayınlamaya başladı. Medium’dan veya Youtube’dan takip edebilirsiniz. (link)

Kendimin En İyi Versiyonu: Fırat Demirel v5 ?
Önceki hafta Hasan Başusta ile yaptığımız webinardan öğrendiklerimi yeni bir yazıyla paylaştım. Finansal, zihinsel, fiziksel ve duygusal tarafta kendinizin en iyi versiyonunu bulmaya kafa yoruyorsanız bu webinarı kaçırmayın derim. Güzel kitap & konuşma önerileri yazıda. 16personalities.com testini de en az 1 kez yapın derim. Ben 2018’de yapınca Protagonist çıkmıştım, tekrarlasam iyi olur. (link)

Haftaya görüşmek üzere. Bu içeriği çevrenizle paylaşarak üretme şevkime destek olabilirsiniz.

Author Finder: Yazarların ve Gazetecilerin Epostalarını Bulun

0

Hunter Author Finder, web sitelerinin arkalarında yer alan kişilerin e-posta adreslerini bulmanızı sağlayan bir girişimdir. Dijital içeriklerinin oluşturucularını kolayca arayıp, teyit edilerek bulmanızı sağlar.

Ücretsiz Chrome ve Firefox eklentileriyle kolaylıkla iletişim bilgilerine ulaşabiliyorsunuz. Mail bülteni listenizde bulunan kişilerin maillerini topluca doğrulayabilirsiniz. Aylık 25 aramaya, 50 doğrulamaya kadar ücretsiz kullanım yapabiliyorsunuz.

Dünya Halleri Neden Kapandı?

3

Dünya Halleri, bilgi bombardımanı içinde çoğunlukla gözden kaçan teknoloji eksenli trendleri okuyucularıyla buluşturan içerik sitesi (idi). M. Serdar Kuzuloğlu’nun 2 Kasım 2014 tarihinde kendi blogunda başladığı ‘Haftanın Özeti’ derlemesinin bir uzantısı olarak yayın hayatına başladı. 9 Ağustos 2015’te yayın hayatına başlayan Dünya Halleri, kendi adresine geçtikten sonra Haftanın Özeti serisini genişleterek sürdürdü. Bir yandan da günlük haber ve röportajlar üretmeye başladı. (Benimle yapılan röportaj)

6 Ağustos 2019 tarihinde ise kötü haberi aldık ve Serdar Kuzuloğlu, Dünya Halleri’nin yayın hayatına son vereceğini duyurdu. Site bu tarihten itibaren güncellenmeyecek ancak açık kalmaya devam edecek. Dünya Halleri, Similarweb verilerine göre Türkiye’nin en popüler 2505. sitesi. Alexa Türkiye sıralamasında ise 1774. sırada..

Ücretlendirme / Gelir Modeli

Dünya Halleri, tek bir sponsora bağlı gelir modeliyle çalışan bir medya organıydı. Bir dönem sponsorsuz yoluna devam eden Dünya Halleri, 2. kez sponsor bulsa da nihayetinde gelir/gider dengesini yakalayamadığı için Ağustos 2019’da yayın hayatına son verdi.

Kapanış Nedeni?

Serdar Kuzuloğlu’nun paylaştığı kapanış nedeni tam olarak şöyle;

“Ayakta kalmak için gereken çabayı göğüsleyen yazı ekibinin ve teknik altyapının maliyeti kendi maddi imkanlarımla yürütebileceğim eşiği çoktan aşmış durumda. Sponsorluğa olumlu bakan şirketlerin ayırabildiği bütçeler hayli kısıtlı ancak karşılığındaki beklentileri sitenin genetiğini bozacak, okurun gözünde sıradanlaştıracak türdendi. Okur desteğine başvurmak da bir seçenek olarak aklıma geldiyse de bu yöndeki mevcut çabaların nasıl güdük kaldığına şahit olduğumdan vazgeçtim.”

Yani hemen her kapanışta olduğu gibi Dünya Halleri de gerekli parayı kazanamadığı için kapandı. Gereken tutarın ne kadar olduğunu bilemesek de bence bu işin asıl sorumlusu siteye tek başına sponsor olmak istemeyen şirketler değil, biraz Serdar Kuzuloğlu ve biraz da biz okuyucularıyız.

11 yıldır dijital ortamda içerik üreten biri olarak konuşmam gerekirse;

  1. Siteyi tek bir sponsora bağlı tutmak bir yönüyle rahatlatıcı ama diğer yanda zora düşüren bir tercihti. Sponsorsuz ara dönemde Kuzuloğlu kendi cebinden de harcama yaptı ama sanırım bu ikinci anlaşmanın bitmesi(?) perdenin de kapanmasına neden oldu.
  2. Serdar Kuzuloğlu ücretli habere karşı duruşuyla takdiri hak ediyor ancak Advertorial dediğimiz reklamlı yazı türü o kadar da kötü bir şey değil. Hatta Facebook’un bize gösterdiği reklamlardan daha masum diyebilirim. Asıl mesele Advertorial yayınlamak değil, bunu açık bir şekilde belirtmek ve siteyi Advertorial’a boğmamak. Bu noktada hiç ücret ödemeyen okuyucuların da bu tür içerikleri mazur görmesi gerekiyor.
  3. Okur desteği hem ilk günlerde hem de kapanıştan önce denenebildi ama Serdar Kuzuloğlu mevcut örneklere bakarak bu yönde bir deneme yapmak istemedi. Dünya Halleri kapandıktan sonra bu konuda çok yorum geldi ve hatta ben de bu kapanış haberinden önce Serdar Kuzuloğlu’na bunu denemesini söylemiştim. Serdar Kuzuloğlu’nun samimiyetine bence bir Patreon vb. okuyucu desteği toplamak yakışırdı ama maalesef bu yol denenmedi ve Dünya Halleri kepenklerini indirdi.

Okur Desteği Toplamak İşe Yarar mı?

Türkiye’de içerik üzerinden para kazanmak gerçekten çok zor ve Google da bu konuda maalesef gereken özeni göstermiyor. Üretilen en ‘kral’ içeriklerin değeri bile reklamlar söz konusu olduğunda sıradan bir içerikten farksız. Dolayısıyla emek/maliyet dengeleri bizi güzel içerik sitelerinden mahrum bırakıyor. Ancak son yıllarda bağımsız gazetecileri destekleyen Patreon, KO-Fi, Substack, Revue ve hatta kitlesel fonlama siteleri bence bu durumu değiştirebilir. Dünyada örnekleri çok ve giderek artıyor. Youtube’un çıkardığı bağış ve ücretli kanal aboneliği özellikle video yayıncılar için durumu ciddi şekilde değiştirecek.

Bir de 30 Eylül 2019’da yayın hayatına başlayacak The Correspondent hikâyesi var ki gerçekten takip edilmeye değer. Bağımsız ve finansal açıdan şeffaf bir yayın organı çıkarmak isteyen bir grup deli, kendi kitlesel fonlama kampanyasını başlattı ve bu süreçte yaklaşık 46 bin kişiden 2,6 milyon dolar topladı. Benim de desteklediğim* The Correspondent, artık ücretli üyelik alımına başladı ve yakında gazetecilik ve medya alanında çok konuşulan bir girişim olarak tarihe adını yazdırabilir. 

Ayrı bir yazının konusu ama Patreon bu konuda Türk içerik üreticilerinin yardımına koşan bir platform. Tecrübeli, tecrübesiz bir çok içerik üreticisi bu gücü keşfetmiş durumda. Cüneyt Özdemir gibi henüz yolun başındakiler de var Medyascope aylık 4 bin dolara yaklaşanlar da.

İşte benim GirisimlerNet’te bağımsız hareket edip, okur desteği topluyor olmam da bu işin gücüne ve samimiyetine inanmamdan kaynaklanıyor. Patreon ve Ko-fi‘de çok az destekçim olsa da umudum karamsarlığımdan çok daha fazla. Geleceği Görenler‘i kitlesel fonlama ile yazmak istediğimde de inanmayanlar çoktu. Sonuçta 40 bin TL beklerken 54 bin TL destek toplandı…

“Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!”

Özetle Dünya Halleri sevdiğimiz, kaynaklara link verme nezaketine sahip güzel yayınlardan biriydi. Havadis.co, EticaretMag gibi küçük güzel şeyler de kaybolup gitti. Serdar Kuzuloğlu’nun iş/hayat dengesi buna izin vermemiş olabilir ama bağımsız yayıncıların ilk günden okur desteğine kapılarını açmasını ve okuyucuların da bu konuda duyarlı olmasını temenni ediyorum. 

Lütfen beğendiğiniz yayıncıları, yazarları, içerik üreticilerini desteklemekten lütfen çekinmeyin. Bir paylaşım, bir teşekkür bile çok kıymetli.

Aksi takdirde ana akım medyanın bilgi edinme ihtiyacımızı aşağılayıcı bir şekilde karşılanmasına seyirci kalmaya devam edeceğiz. Etkisi 3 saat sonra geçecek bir yemeğe 15-20 lira verirken bize faydalı bilgiler sunan kaynaklara zırnık koklatmıyor oluşumuz gerçekten inanılır gibi değil. Halbuki gerçekten karın doyuran şey buğday ekmeği değil…  

*Corresspondent’ı desteklerken hediye seçeneği de vardı. Kendisinden okuyup öğrendiklerime teşekkür etmek adına Serdar Kuzuloğlu’na abonelik hediye etmiştim ama ulaştı mı bilmiyorum…

Mektepp

0

Mektepp, “Nitelikli Eğitim” alanında faaliyet gösteren bir sosyal girişim. Eğitimin kalitesini yükseltmek amacıyla odak noktasına öğretmenleri alan Mektepp, öğretmenlere açık kaynaklı bir paylaşım platformu sunuyor.

Öğretmenlerin kendi deneyimlerini başka öğretmenlerle paylaşabildiği Mektepp, aynı zamanda eğitim ve eğitim teknolojileri odağında pek çok etkinlik ve projeye ev sahipliği yapıyor.

Mektepp’in Hikâyesi:

12 Şubat 2017: Girişim fikri ilk defa çekirdek takımı oluşturan 2 mühendis ve 2 öğretmen tarafından ortaya atıldı ve saha araştırmaları başlandı.

17 Haziran 2017: Mektepp, bir sosyal girişim hızlandırma merkezi olan “imece” tarafından ilk finansal desteğini sağlamış oldu. Bu kaynak bir yandan projenin bir yandan da platformun geliştirilmesi için kullanıldı.

1 Ağustos 2018:Dijital platform mektepp.com ilk defa beta olarak yayın hayatına başladı.

Baremetrics Nedir? 5. Ayda 5000 Dolar MRR’a Nasıl Ulaştı?

0

Baremetrics, şeffaf girişim (open startup) kültürünün arkasında duran önemli girişimlerden biri. Stripe verileri için ölçümleme ve analiz hizmeti olarak kurulmuştu ama bugün Braintree (Paypal),Google Play, App Store, Recurly,Chargebee, Shopify gibi farklı platformlardan kazanılan gelirleri de takip etmeyi sağlıyor. Girişimlerin kendi yönetim panellerini halka açık olarak paylaşılmasına da izin verdiği için de özel bir yerde duruyor. Bir örneği demo.baremetrics.com adresinde görebilirsiniz.

Bizim için daha mühim olansa Baremetrics’in kurulduğu ilk 5 ayda yakaladığı başarı. Bu yazıya konu olan videoyu daha sonra yazmak istediğim şeyler arasında buldum daha fazla bekletmeden paylaşmak istedim.

İşte Baremetrics’in kurucusu Josh Pigford’un ağzından 5 ayda nasıl 5 bin dolar kazanmanın hikâyesi. Umarım hepimiz bu hikâyeden işimize yarayacak bazı dersler çıkarabiliriz. Lütfen yorumlarınızı da paylaşmadan geçmeyin.

Baremetrics 5 ayda 5 bin dolar kazanmayı nasıl başardı?

– Josh Pigford bir akşam karısına ‘Tatlım bu akşam bir iş kuruyorum” diyerek yola çıkmış ve aslında kendi için bir şey geliştirmek niyetindeymiş. Aslında bu durum pek de sürpriz değil çünkü genellikle ihtiyacımız olan ürünleri yaptığımızda başarılı oluyoruz.

– Josh, 1. ayda ürünü tasarlayıp hemen ortaya çıkarmış. İlk ay 1000 dolar, 3. ay 1650 dolar kazanmış ve 4. ayda gelirini ikiye katlayarak 3200 dolara çıkarmış. 5. ayda ise 5300 dolar tekrarlayan aylık gelire ulaşmış. Aşağıda paylaştığım video 6 yıl öncesinden olduğu için Joshn, 6. ayda 7000 dolar kazandığını ve sunumu yaptığı sırada da 8000 dolar civarında aylık geliri olduğunu söylüyor.

– Josh, kullanıcıların para ödemesinin ürünü doğrulamak anlamına geldiğini ve bu psikolojik bariyeri aşmak gerektiğini söylüyor. En azından ilk aşamada freemium planlardaki ücretsiz kullanıcılarla hava atılmasını da doğru bulmuyor. Çünkü para vermeyen kullanıcılar Josh’a göre ürün-pazar uyumunu doğrulamış olmuyor. Kısacası; ürününüze kimse para vermiyorsa ürün-pazar uyumunu henüz yakalamış sayılmazsınız.

– Bu açıklama elbette ücretsiz hizmet sunan veya sunmak isteyenler için ciddi bir mesele ve şahsen Josh’ın yanıldığını söyleyemem. Ben de Girisimler.net için bir Patreon hesabı açtıktan sonra insanların gerçekten ürettiğim içeriklere para ve değer verebildiğini gördüm. Bu beni motive etti ve ayakta kalmamı sağladı.

Yine Product Hunt’ta ücretsiz plan neden sunmadığını sorduğum bir geliştirici bana ücretsiz kullanıcılara vereceği enerjinin elde edeceği kazançla ters orantılı olduğunu söylemişti. Haklıydı.

– Buradan şöyle bir kural da çıkıyor; Eğer birinin paradan veya zamandan tasarruf etmesini sağlıyorsanız veya bir değer oluşturuyorsanız, bunun bir bedeli olmalı (para almalısınız). Hatta daha fazla para istemelisiniz, muhtemelen kendinize daha az değer biçeceksiniz.

Ürününüzün hazır olmadığını düşündüğünüzde bile ürününüz hazırdır. Pazara çıkmanız lazım. Josh bu iddiayı savunurken Reid Hoffmann’ın meşhur ‘Eğer ürününüzün ilk sürümünden utanmıyorsanız pazara geç çıktınız demektir.” sözünü de hatırlatıyor ve Baremetrics’in ilk versiyonunun da çok basit olduğunu ama o versiyonun bile ayda 2000 dolar kazandığının altını çiziyor.

– İkinci ay ile üçüncü ay arasındaki 2 kat gelir farkını yaratan şey, Josh’un ürünü yeniden yazıp tanıtması olmuş. Ama ilk versiyonu yapmasaydı ikinci versiyonun nasıl olması gerektiğini tam olarak bilemeyecekti veya yaptığında 3. aydaki gelirine ilk ayda ulaşamayacaktı. Çünkü tamamen değiştirdiği ilk model sayesinde yeni ürünü satacak hazır bir kitleye sahip oldu. Üstelik bazıları zaten para kazandırıyordu. Josh, büyük özellikler için küçük parçaları yayına alın diyor.

– Josh son olarak hayalinizdeki/istediğiniz müşteri için fiyatlandırma yapın diyor. Örneğin 10 dolarlık ucuz bir fiyatlandırmada kullanıcıların az bir bedelle çok şey talep edeceğini, daha ucuz rakip bir ürün bulduğunda sadık olmayacağını söylüyor. Aksine 100 dolar ödeyen bir müşterininse fiyat endeksli olmayacağını dolayısıyla daha sadık olacağını söylüyor.

Diğer yandan 100 dolar ödeyen 1 müşterinin taleplerini dinlemek 10 dolar veren 10 müşterinin taleplerini dinlemekten kabaca 10 kat daha kolay olacak. Elbette bu müşteriyi kaybettiğinizde diğer duruma göre 10 kat daha fazla para kaybedeceksiniz ama bu kullanıcılar bir kez kazanıldığında kolay kolay bırakmıyor.

Josh bu yaklaşımı şöyle kurallaştırıyor; eğer hedeflediğiniz müşteri (kendi işinde) çok ücret istemiyorsa, onlardan çok ücret almayı beklemeyin. Yani iyi para kazanan şirketlere odaklanın diyor.

Sözün Özü

Buraya kadar okuduysanız ne güzel. Sunumu izlemeniz daha da güzel olur ama hiçbirini yapamadıysanız Josh’un sunumunu özetleyen aşağıdaki 5 maddeyi aklınızda tutmaya çalışın. Belki sizin de pazara hızlı çıkıp, daha erken para kazanmanızı ve belki de hayatta kalmanızı sağlar…

1. İhtiyacın olan şeyi geliştir
2. Birinci günden işi ücretlendir
3. Mükemmeliyetçi olma
4. Ürünü hızlı ve sık sık güncelle
5. Ücret tarifeni hayalindeki müşteriye göre belirle

Dipnot: Bu sunumun MicroConf adlı bir konferansta yapıldığını görebilirsiniz. Bu konferans serisi kendi kendine girişimini ayağa kaldıran girişimcilerin hikâyelerini gündeme taşıyor. Diğer videolara da göz atmanızı öneririm. Vimeo’da kayıtlı 96 tane video var.

https://vimeo.com/94623532

 

Utilso: Yazılımcılar İçin 21 Araç Bir Arada

0

Utilso, yazılım geliştiricileri için farklı araları (Regex Tester, JWT Verify, Format JSON…) bir arada sunan bir uygulama seti. (MacOS, Windows ve Linux)

Şimdilik 21 araç sunan Utilso, tamamen çevrimdışı çalışıyor. 7 gün ücretsiz, devamında 2 cihaz için ilk yıl 25$, 5 cihaz için 50$ ödemeniz gerekiyor. Yıllık yenilemelerde ise %40 indirim var.

Çok sayıda MacOS uygulamasına tek abonelikle erişmek için SetApp’i deneyebilirsiniz.

DevBook: Yazılımcılara Özel Arama Motoru

0

DevBook, yazılım geliştiricilerin daha verimli çalışmasını hedefleyen bir arama motoru.

Yazılımcıların akıllarına takılan sorulara hızlıca yanıt bulmasını sağlayan Devbook, kod düzenleyiciden çıkmadan, klavye kısayollarıyla kullanılıyor. Dolayısıyla tarayıcıya geçme ihtiyacını ortadan kalkıyor.

DevBook’un Windows, MacOS ve Linux için uygulamaları mevcut. Şimdilik ücretsiz indirebilirsiniz. Ekipler için ücretli olacak.