Ana Sayfa Blog Sayfa 117

Snovio: Eposta Bulma & Drip Marketing Aracı

0

Nedir? Nasıl Çalışıyor?

Snovio çok güzel bir e-posta bulma ve Drip Marketing* aracı. Yani hiç tanımadığınız ama e-posta ile ulaşmak istediğiniz potansiyel müşterilerinize ulaşmanızı ve otomasyonla desteklenmiş mesaj gönderimleri yapmanızı sağlıyor. Epostayı bulup otomatik mesajlar göndererek gerçekten az emekle çok iş başarabiliyorsunuz.

Snovio’ya ücretsiz üye olarak hemen e-posta keşfine başlamanız mümkün. Sırf e-posta bulmak için geliştirilen araçlardan çok daha fazlasını sunan Snovio, gerçekten temiz bir arayüze sahip. Herhangi bir kişinin sosyal ağ profillerinden, LinkedIn’de arama yaparak veya bir websitesindeki kişilerin e-postalarını Chrome eklentisiyle kolayca görebiliyorsunuz. Ben Uber CEO‘suna vs. baktım. Kesinlikle denemeye değer. 🙂

Snovio aynı zamanda rakiplerinizin hangi teknolojileri kullandığını keşfetmenize de yarıyor. Bu işe odaklanan araçlar da var ama ek bir özellik olarak sunulması bence güzel olmuş. Gmail üzerinden gönderdiğiniz e-postaların ne zaman açıldığını da görebiliyorsunuz.

Gelir Modeli / Ücretler:

Snovio aslında e-posta yakalama üzerinden para kazanıyor. Kredi modeliyle çalışan girişime aylık 29 dolar verip 1000 krediyle işlem yapabiliyorsunuz. Ücretli abone olduğunuzda Drip Marketing araçlarını da ücretsiz kullanabiliyorsunuz.

Gelelim güzel habere. Bu kıymetli araç da AppSumo kampanyasıyla ömürboyu sürecek bir fırsat sunuyor. Sadece 49 dolara Drip Campaigns özelliğini sınırsız şekilde kullanabileceksiniz. Ayrıca e-posta bulma ve doğrulama servisi için her ay 100 kredi veriliyor.

Almaya Değer mi?

Snovio 1 yıl kadar önce Product Hunt’ta tanıtılmış ve günü 3. bitirmişti. Ben de EmailStartups dizinine eklemiştim. Gördüğüm kadarıyla ayakta kalmayı ve kendilerini geliştirmeyi başarmışlar. Bu tarz e-posta araçlarını çok seviyorum ve bu araç da tek başımıza bir satış ekibi gibi çalışmamızı sağlayacak türden. Chrome eklentisinin 77 binden fazla kişi kullanmış. 2100+ kişinin puanıyla 5/5’lik bir araç. PH yorumları da gayet güzel.

Aylık 3000 alıcıya gönderim yapabileceğinizi de eklemeden geçmeyeyim. Tüm şartları Appsumo sayfasında görebilirsiniz.

Ben henüz satın almadım ama %90 alacağım. AppSumo Plus üyesi olduğum için %10 indirimim de var zaten. Ömür boyu kullanım sunması çok iyi. Daha önce tanıttığım Continually‘yı alanlar memnun oldu, teşekkür etti. Bunun da bir çok kişinin işine yarayacağına eminim. 😉

*Drip Marketing konusunda Sherpa Blog’daki yazıya göz atmanızı tavsiye ederim. 

Vidyou: E-ticaret Siteleri İçin Otomatik Video Üreticisi [Fırsat]

0

Nedir? Nasıl Çalışıyor?

Appsumo‘ya yeni bir yerli girişim daha sahne aldı. Vidyou, özellikle e-ticaret ve pazar yeri girişimleri için ürün bazlı otomatik videolar üretmeyi sağlayan bir içerik aracı. Vidyou, video içeriklerin çekiciliğinden faydalanarak şirketlerin marka bilinirliğini ve satışlarını arttırmasını kolaylaştırıyor.

Google Merchant, XML Feed veya bir e-tablo üzerinden sağlanan ürün ve ilanlar, saniyeler içerisinde Youtube’da, Facebook’ta veya Instagram hikâyelerinde paylaşılabilir videolara dönüştürülüyor. Detaylar için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=wdoNKvH2clY

Gelir Modeli / Ücretler:

İki temel üyelik paketi olan Vidyou, aylık 69 dolara 100 video üretmenizi, aylık 500 dolara da 5000 video üretmenizi sağlıyor. Daha büyük paketler için iletişime geçmeniz gerekiyor.

Vidyou, abonelik paketlerine ek olarak özel video temalarından da gelir elde ediyor.

 

Kurucular:

Barış Adrin Mirzai & Gülay Mirzai

Yatırım / Destek Aldı mı?

Vidyou, finansman desteği almadı ancak 2018’de KWORKS girişimleri arasına seçildi, KOÇ Holding’in Buldozer adlı girişim yarışmasında 1. oldu ve Webrazzi Arena’da 3. girişim seçilmişti.

Happy Tools: Dağıtık Şirketlere Özel Araçlar

0

Nedir? Nasıl Çalışır?

Happy Tools, dağıtık şirketler için ekip yönetimini kolaylaştıran bir araç seti. WordPress’in arkasındaki şirket olan Automattic tarafından geliştirilen Happy Tools’un ilk ürünü de Happy Schedule. Bu ürün farklı zaman dilimlerindeki kişilerin çalışma saatlerini, ne üzerinde çalıştıklarını ve nasıl bir iletişime açık olduklarını tek bir ekranda görebilmeyi sağlıyor. Böylece farklı ülkelerde olsalar da 24 saat veya kendi çalışma saatleriniz içinde kesintisiz hizmet sunmanızı kolaylaştırıyor.

Automattic, dağıtık bir şirket olduğu için bu alanda bir çok ürün/araç geliştirmiş ve Happy Schedule bunlardan ilki. Yakında yenilerini de listeye ekleyeceğini söylüyor. Happy Tools’da profil oluştururken WordPress.com hesabınızla giriş yapabiliyorsunuz.

Gelir Modeli & Ücretlendirme:

Automattic, Happy Tools’da kullanıcı başına aylık 5 dolar gibi bir fiyat belirlemiş. Şu anda tek ürün/araç var ama bunun yanına yeni ürünler ne zaman eklenecek ve fiyat değişecek mi belli değil. 30 gün boyunca ücretsiz deneme imkanınız olduğunu da paylaşmadan geçmeyeyim.

ABD’de 53 milyon serbest çalışan olduğunu 2020’de ABD iş gücünün yüzde 50’sinin serbest çalışanlardan oluşmasının beklendiğini paylaşmıştım. Serbest çalışanlarla uzaktan tam zamanlı çalışanları ayırmak gerek ama Happy Tools’un sitesinde yazdığı gibi modern ofisler pek de bildiğimiz ofisler gibi olmayacak. Türkiye’deki girişimlerin de buna alışması ve farklı milletlerden yetenekleri de bünyesine katması lazım.

Eğer uzaktan ve özellikle farklı zaman dilimlerinde çalışan bir şirketiniz varsa Talk Show‘u da incelemenizi tavsiye ederim.

RePack: Tekrar Kullanılan Kargo Poşeti

0

Nedir? Nasıl Kullanılır?

Repack, e-ticaret girişimlerini hedefleyen tekrar kullanılabilir kargo paketleri sunuyor. Doğa dostu bu paketler müşterilerin paketi geri göndermesiyle 20 kez kullanılabiliyor ve CO2 salınımını %80 gibi bir oranda azaltıyor.

E-ticaret girişimleri bu sayede daha sadık müşterilere sahip olma şansı yakalıyor çünkü sistem kendi içinde bir ödüllendirme mekanizmasına da sahip. Ayrıca kargo masrafı da bu sayede düşmüş oluyor. Diğer yandan Repack’şn yaptığı araştırmaya göre bu hizmeti kullanan tüketiciler %30 daha fazla alışveriş yapıyor. Repack’in NPS’i (net promoter score) ise 8 (%79).

2011’de sürdürülebilir bir ajans kuran girişimcilerden Juha Mäkelä, “Finlandiya’nın şişe geri dönüşüm fikrini e-ticaret lojistiğine uygulamalıyız” diyerek Repack’in tohumunu ekmiş ve başarılı bir girişim haline dönüştürmüş. Bir çok ödül de alan girişim bugüne kadar 40’tan fazla mağaza tarafından 100 bin işlemde kullanılmış.

Gelir Modeli / Ücretlendirme:

E-ticaret şirketleri Repack‘ten paket satın  paketleri farklı boyutlardaki kargolar için kullanılabiliyor ve ücretsiz iade edilebiliyor. Websitesinde Repack paketlerinin dünyanın her yerinde posta kutularına bırakılabileceği söyleniyor ama Türkiye’de posta kutusu olmadığı için nasıl kullanılacağını merak ediyorum. Umarım Türkiye’de de birileri bunu dener ve hazır plastik poşet kullanımını azaltmışken bu alanda da plastik poşet kullanımını azaltır.

 

Röportaj: Fatih Acet – Yurt Dışında ve Uzaktan Çalışmak

2

GirişimlerNet‘in kaliteli ve özgün içerik üretme hedeflerinden bahsederken sanırım röportajlara değinmiştim. Artık her hafta bir ekosistem sakiniyle röportaj yaparak tecrübelerini aktarmaya çalışacağım.

İlk konuğum 2016’dan bu yana GitLab‘de çalışan Fatih Acet. Kısa süre önce Kodilan.com adında bir girişime imza atan Fatih, Youtube kanalında da güzel içerikler üretiyor. Bu röportajda yurt dışında ve uzaktan (remote) çalışma deneyimleri üzerine konuştuk. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. 

Fırat Demirel: Fatih merhaba, seni kısaca tanıyabilir miyiz? Fatih Acet’in hikâyesi nerede/nasıl başladı?

Fatih Acet: Merhabalar, ben Fatih Acet. 1988 İstanbul doğumluyum. 2009 yılında Konya Selçuk Üniversitesi Bilgisayar Programlama bölümünden mezun oldum ve şu anda GitLab‘de yazılım geliştirici olarak çalışıyorum.

Üniversiteden mezun olduktan kısa bir süre sonra yazılım sektörüne giriş yaptım ve 10 yıldır aktif olarak yazılım geliştirme yapıyorum. Bu sürecin son 6 yılında uzaktan çalışma şekliyle geçti. Eşim ve 15 aylık bebeğimizle şu anda Amsterdam’da yaşıyoruz.

F. Demirel: Yurt dışına ilk çıkışın GitLab ile mi oldu? 

F. Acet: Aslında ilk adımı 2013 yılında Koding ile attım. n11.com’da Arayüz Geliştirici olarak çalışırken Koding‘in CEO’su Devrim Yaşar’la tanıştım ve kısa bir süre sonra kendimi San Francisco Bay Area’daki Koding ofisinde buldum. Bir buçuk yıl San Francisco’da yaşadık. Daha sonra İstanbul’a döndüm ve uzaktan çalışmaya devam ettim.

GitLab’e Koding’den sonra, Mayıs 2016’da geçiş yaptım. Kasım 2017’de de Hollanda’ya taşınma kararı aldık. Taşındığımızda oğlumuz 3 aylıktı. Bizim için biraz zor bir süreç oldu fakat daha önce yurt dışında yaşama tecrübemiz olduğu için ve isteyerek gittiğimiz için kısa sürede uyum sağladık.

Fatih Acet - Gitlab
Fatih Acet – GitLab

F. Demirel: GitLab özellikle yazılım dünyasında oldukça popüler ve başarılı bir girişim ama bilmeyenler için kısaca GitLab’dan bahseder misin?

F. Acet: GitLab 2011’de sadece bir kişi tarafından kurulan ve 2015’de YCombinator desteğiyle çok ciddi bir şekilde büyümeye başlayan bir girişim.

Yazılım geliştirme sürecinin başından sonuna kadar gerekli olan bütün süreçler için kullanılacak bir ürün oluşturmaya çalışıyoruz. Uygulamanızın henüz fikir aşamasından başlayıp hayatına devam edeceği sunucuya aktarılmasına ve hatta daha sonrasında sağlıklı çalıştığını kontrol etmeye kadar ihtiyacınız olacak her aracı GitLab’de bulabilirsiniz. Biz buna “Idea to Production” diyoruz.

Şu anda GitLab’in 51 ülkeden 525 çalışanı var. Ne kadar hızlı büyüdüğünü aktarabilmem için şunu paylaşayım. Ben Mayıs 2016’da GitLab’de çalışmaya başladığımda 75. çalışandım. İki buçuk yılda 75 kişiden 378 kişiye çıktı. Şu anda 500’den fazla çalışan var ve halen agresif bir şekilde büyümeye devam ediyor.

“GitLab hiçbir ofisi yok.”

F. Acet: Yeri gelmişken belirteyim GitLab şu anda onlarca pozisyon için eleman arıyor ve bunların hepsi uzaktan çalışma (remote) tipinde. Çünkü GitLab’in dünyanın hiçbir yerinde ofisi yok. Tamamen uzaktan çalışma şekliyle yönetilen bir şirket.

Ben İstanbul’dayken de uzaktan çalışıyordum, Hollanda’ya taşındığımıza rağmen uzaktan çalışmaya devam ediyorum. Dünyada bu kadar çok çalışana sahip “remote-only” tek şirket.

F. Demirel: Ben GitLab için Amsterdam’a taşındığını düşünüyordum ama görünen o ki aslında bu senin tercihin. Yarın başka bir şehirde bile olabilirsin. Peki bugünkü durumda sıradan bir iş günün nasıl geçiyor? Çalışma yeri ve zamanı konusunda ne kadar esneksiniz?

F. Acet: Çalışma yeri konusunda hiç bir kısıtımız yok. Çalışacak bir ofis olmadığı için canınızın istediği her yerde çalışabilirsiniz. Çalışma saatlerimi ise ben belirliyorum. Gün içinde ailemle vakit geçirmeyi tercih ediyorum ve bu yüzden çalışma saatlerimi daha ziyade akşam ve gece olarak planlıyorum.

Genelde günümü ikiye bölüp sabah ve akşam/gece olmak üzere iki şekilde çalışıyorum. Bu bana hem Avrupa hem de Amerika saat dilimindeki kişilerle çalışma imkanı veriyor. Fakat bu tamamen benim istediğim bir çalışma şekli. Siz isterseniz sabah 9 akşam 5 çalışabilirsiniz, veya öğlen 1 akşam 9…

“2-3 yılda 40 tane kişisel eposta göndermemişimdir.”

F. Demirel: Peki çalışma sürelerinizi nasıl ölçümlüyorsunuz?

F. Acet: GitLab’de kültür olarak saat tutmak veya çalışılan saati saymak yok. Onun yerine yapılan işi ve çıktıyı ölçü kabul ediyoruz.

Çalışma şekli olarak, bütün iletişim GitLab üzerindeki issue’larda geçiyor. GitLab’de çalışmaya başladığımdan beri 40 tane kişisel email göndermemişimdir sanırım.

Hafta içi her gün Türkiye saatiyle saat 19:00 ve 19:30’da iki toplantı yapıyoruz. İlkinde farklı departmanlar son bir ayda olan gelişmeleri aktarıyor ve bu sayede herkes her departman hakkında bilgi sahibi oluyor. Bu toplantının hemen ardından Şirket Toplantısı başlıyor. Herkesin erişebildiği bir Google Docs var. O gün bir şey paylaşmak isteyen (bu kişisel bir konu da olabilir) o dokümana ekliyor ve sırası geldiğinde paylaşıyor.

“Türkiye yazılım sektöründe 6-10 yıl içinde çok ciddi sıçrama yapabilir.”

F. Demirel: Tüm iş tecrübelerini (girişimcilik ve yazılım ekosistemi açısından) kıyaslarsan Türkiye ve diğer ekosistemler hakkında neler söyleyebilirsin? Sence artılarımız ve eksilerimiz neler?

F. Acet: Bence en büyük artımız genç nüfusumuz, en büyük eksimiz ise bu gençlerimizi, özellikle yazılım alanında, verimli bir şekilde kullanamıyor oluşumuz.

İnanıyorum ki, gerekli adımlar doğru ve akıllıca bir şekilde atıldığında Türkiye önümüzdeki 6-10 yıl içerisinde yazılım sektöründe çok ciddi bir sıçrama yapma potansiyeline sahip bir ülke. Eğitime henüz ilkokul 7-8. sınıftan itibaren algoritma ve programlama derslerini layıkıyla vererek başlanabilir. Bu gençler daha lise sıralarından mezun olmadan algoritmik düşünebilen hatta programlama yapabilen gençler haline gelebilir. O zaman yurt dışına yazılım ihraç eden bir ülke konumuna gelebiliriz.

Ekosistem olarak baktığımızda, Türkiye’deki girişimcilik ekosistemi son yıllarda gözle görülür bir ivmeyle yükseliyor. Malesef hala olması gereken yerde değil ama bunların hepsi için zaman gerekiyor. Gelişmekte olduğunu görmek sevindirici. Bu durum yazılım ekosisteminde daha da sevindirici bir durumda bence. Gençlerimizin yazılıma olan ilgisi ve merakı son yıllarda çok fazla arttı.

F. Demirel: Youtube’da aktif olarak bilgi birikimini paylaşan birisin ve yarım milyona yakın izlenme aldığını görüyorum. Bunun etkisini görüyor musun? Karşılıksız şekilde bu üretimi yapmanı sağlayan motivasyon nedir?

F. Acet: YouTube’da yayınladığım videolara henüz 15 yaşında olup lisede okuyan ve kendi çabalarıyla bir şeyler öğrenmek isteyen gençlerin yorumlarını okumak ve hatta yaptıkları uygulamaları benimle paylaşmalarını görmek benim için inanılmaz bir duygu.

YouTube videolarımdan anlattığım içeriği öğrenip bitirme tezinde benim için de bir teşekkür notu ekleyen gençler var.

Yazılım ekosistemi olarak, GitHub, GitLab gibi mecralarda daha fazla aktif olup daha çok paylaşmayı öğrenmemiz gerekiyor. İki yıl önce yavaş yavaş başladığım YouTube kanalında bile binlerce kişiye bir şeyler öğretmeyi başardım.

Paylaşmak ve öğretmek aslında sanıldığı kadar zor bir durum değil, özellikle bizim sektörümüz için. Bir blog yazısı ya da bir video yayınladığınız zaman bu bir çok kişiye ulaşacak ve siz de ekosistem için önemli bir katkı sağlamış olacaksınız.

“Uygun bir ekosistem olursa benim gibi memleket hasreti çekenler geri dönebilir.”

F. Demirel: Peki Türkiye’deki yeteneğin yurt içinde kalması için neler yapmalıyız veya bunu engellemeye gerçekten ihtiyacımız var mı?

F. Acet: Engellemeye çalışmaktan ziyade buna gerek kalmayacak ortamı hazırlamanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Ama hem San Francisco’da start-up ekosistemini görmüş hem de Türkiye’de gerek kurumsal firmalarda gerek start-up dediğimiz girişimlerde çalışmış biri olarak bunun kolay olduğunu söyleyemem. Oralardaki kaliteyi, iş yapış şeklini, maaş ve sosyal hakları kendi ülkemize getirmediğimiz sürece bunun değişmeyeceğini düşünüyorum.

Özellikle son 3-4 yıl içerisinde inanılmaz bir beyin göçü başladı ve malesef buna ben de dahilim. Yurt dışındaki şartlar, sosyal haklar, maaşlar, hayat kalitesi, çalışılan projenin kalitesi gibi etmenler ağır bastığı için sayısız beyin göç etti. En basitinden oğlum doğduğunda tam bir ay ücretli babalık iznine ayrıldım. Türkiye’de bu süre yasal olarak üç gün ve bu süreyi beş güne çekmek için iş verenle hoş olmayan dialoglar yaşayan tanıdıklarımı biliyorum.

Yukardaki paragrafta bahsettiğim gibi ekosistemi geliştirmek ve büyütmek yapılması gereken en önemli adım. İlerleyen yıllarda daha güçlü ve gelişmiş bir yazılım ve girişim ekosistemine sahip olan, yazılım alanında söz sahibi olup yurt dışına yazılım satan, sağlam start-up’lara ev sahipliği yapan bir ülke konumuna geldiğimiz anda bu beyin göçü için çok fazla bir sebep kalmayacaktır. Hatta bu ortam sağlandığında benim gibi yurt dışında yaşayıp memleket hasreti çeken bir çok kişi de yurda dönüş yapmayı düşünecektir.

F. Demirel: Fatih yanıtların ve ekosistemle paylaştığın faydalı içerikler için çok teşekkürler.

F. Acet: Ben teşekkür ediyorum, umarım faydalı olabildiysem ne mutlu bana.

 

HerGünÖğren: Nitelikli Video Eğitim Serileri

0

Nedir? Nasıl Çalışır?

HerGünÖğren, bilgiyi merkeze alan bir eğitim girişimi. İş hayatına dair önemli konuları kısa videolarla öğreten HerGünÖğren, şu anda 8 tane ve birbirinden önemli eğitim serisi sunuyor. Her seri 21 video dersten oluşuyor ve “Episodic Learning” (zamana yayılan öğrenme modeli) uygulanıyor. Yani eğitim videoları bir arada değil, 21 gün boyunca sırayla e-posta adresinize gönderiliyor.

Ozan Dağdeviren ve İnanç Ayar tarafından kurulan girişimin verimsiz sınıf içi eğitimlerine ve kötü tasarlanmış e-öğrenme çözümlerine medyan okuduğunu söyleyebilirim. Yüzlerce saatlik okumalardan ve iş tecrübesinden süzülen bilgi birikimini paylaşmaları gerçekten çok kıymetli.

Gelir Modeli ve Ücretlendirme:

HerGünÖğren hem kurumsal hem de bireysel olarak eğitim paketleri sunuyor. Bireysel eğitim paketleri serisi başına 499 TL ve tek başınıza takılıyorsunuz.

Kurumsal eğitim paketleri içinse teklif almanız gerekiyor ve HerGünÖğren ekibi size serideki her videonun açılma ve izlenme oranlarını, izleyicilerden toplanan NPS (memnuniyet) ölçümünü vb. istatistikleri paylaşıyor.

GirişimlerNet Yorumu:

Ben de bu eğitimlerden birini daha ucuz bir tutara almıştım ve çok fazla vakit harcamadan yeni şeyler öğrenmemi sağladı. Elbette Udemy eğitimleri gibi düşük ücretli değil ama HerGünÖğren’deki videoların üretilmesi için çok daha fazla emek ve zaman sarfedildiğini söyleyebilirim. Özellikle kurumsal şirketlerin göz atmasında büyük fayda var.

Ek olarak Twitter’da Ozan Dağdeviren ve İnanç Ayar‘ı takip etmenizi de öneririm. Benim de konuk olduğum İnanç Ayar’ın bilgi dolu podcast’ini de eklemeden geçmeyeyim.

Yatırım / Destek?

HerGünÖğren herhangi bir yatırım veya destek almadı. Tamamen öz kaynaklarla kurulan ve kendi başına büyüyen bir girişim.

İstatistikler:

HerGünÖğren’in şu anda büyük kurumsal şirketler de dahil olmak üzere 20 müşterisi ve 8 eğitim serisi bulunuyor.

Kronoloji:

Şubat 2017: HerGünÖğren fikri Ozan Dağdeviren ve İnanç Ayar tarafından hayata geçirildi. Girişimcilerin kuruluş hikâyesini anlattıkları videoyu şurada izleyebilirsiniz.

AirCar: Otonom Elektrikli Uçan Araba

0

Nedir? Nasıl Çalışır?

AirCar, Türkiye’de geliştirilmekte olan bir otonom ve elektrikli hava aracı. İki kişilik, yapay zekâ destekli bir pilot ile otonom uçuş hizmeti sunmayı hedefliyor. Menzili 72 kilometre olan AirCar, dört tekerlek yerine dikey iniş ve kalkış sağlayan dört büyük pervaneye sahip. Kullanıma hazır olduğunda maksimum 120 km/sa saat hıza ulaşabilecek. On  beş dakika içinde de pilinin yüzde 80’i şarj edilebilecek.

AirCar tanıtım videosuna ulaşmak için tıklayın.
AirCar tanıtım videosuna ulaşmak için tıklayın.

AirCar, aynı zamanda Nova adında bir akıllı uçuş asistanına sahip olacak. Bu asistan araç içi ve araç dışı konfor ve güvenlik unsurlarını yönetecek.

Gelir Modeli ve Ücretlendirme:

AirCar tüm testlerini tamamladıktan sonra hava taksi hizmeti vererek gelir elde etmeyi hedefliyor. Dolayısıyla aracın satışından söz etmek mümkün değil. Diğer yandan uçuş ücretleri konusunda da henüz herhangi bir paylaşılmıyor.

Yatırım / Destek?

Herhangi bir yatırım ve destek almadı.

AirCar’ın kurucusu Eray Altunbozar, daha önce Outliers Notebook ile başarılı bir kitlesel fonlama projesine imza atan bir girişimci. Aylar önce AirCar’dan haberdar olmuş ve Eray’ın hayaline ulaşmasını merakla beklemeye koyulmuştum. AirCar hakkındaki gelişmeleri öğrenmek için aircarcorp.com‘daki haber bültenine e-posta adresinizi bırakabilir ve fikirlerinizi eray@aircarcorp.com’a yazabilirsiniz.

Kronoloji:

1 Haziran 2017: AirCar Eray Altunbozar tarafından İstanbul’da kuruldu.
1 Ocak 2018: AirCar 1:10 model ile ilk uçuşlara başladı.
1 Haziran 2018: AirCar 1:3 model ile uçuşlara başladı.
1 Ocak 2019: AirCar’ın tam model üretimi için düğmeye basıldı.

Salesmot: Satış Ekipleri İçin Oyunlaştırma

0

Salesmot Nedir?

Salesmot, çalışanları motive edecek ve performanslarını arttıracak bir oyunlaştırma çözümüdür. Sunduğu hizmetle çalışanlar için rekabetçi bir ortam yaratarak, personellerin oyunlaştırma mekanikleriyle hedeflerine ulaşmalarına katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

Şirketler Salesmot’a kullandığı CRM altyapısıyla kolayca entegre olabilir, yönetici iş hedeflerini takımlara ve bireylere iletebilir. Çalışanlar ise birden çok yarışma içerisinde yarışabilir, başarılarını ve kazanımlarını takip edebilir.

Salesmot’un Hikâyesi:

Replybutton: E-posta Yanıtı Almak Çok Kolay

0

Nedir? Nasıl Çalışıyor?

ReplyButton, e-posta gönderimlerine kısa yanıtlar beklediğinizde işinizi kolaylaştıran bir araç. Tek yapmanız gereken e-posta listenizi ve içeriğinizi oluşturup istediğiniz yanıt butonlarını eklemek. Dilerseniz hızlıca bir demo da yapabilirsiniz.

Hazırladığınız e-postalarda taslaklar oluşturabilir, tıklamaları takip edebilir, içeriği kişiselleştirebilir ve ileri tarihli e-posta zamanlaması yapabilirsiniz. Ayrıca otomatik e-posta takibi de yapmak mümkün.

Gelir Modeli / Ücretler:

ReplyButton ücretsiz olarak ayda 3 kampanya yapmanıza izin veriyor. Ücretli tek paketi ise aylık 49 dolar karşılığında 5 kişilik ekibin sınırsız kampanya göndermesine olanak tanıyor. Bkz: Fiyatlar

Kurucular:

Muzaffer Selimbeyoğlu, Bercan Özcan

Yatırım / Destek Aldı mı?

Hayır.

Kronoloji:

Mart 2018: Replybutton kuruldu.

8 Nisan 2019: Product Hunt’ta tanıtıldı ve günü 3. sırada bitirdi. 24 saat içinde Replybutton.com’u 854 kişi ziyaret etti, 186 kişi demo kullanıcı oldu, 83 kişi siteye üye oldu ve 14 kampanya oluşturuldu.

Elektronikprojem: Elektronik Proje Pazarı

0

Nedir? Nasıl Çalışıyor?

Elektronikprojem; elektronik, robotik ve gömülü yazılım projelerine bulunan yüksek talebi karşılamak için; proje sahipleriyle, Türkiye’nin dört bir yanında bulunan uzmanları; güvenli bir platformda buluşturmayı hedefleyen bir girişim.

Proje/uzman ihtiyacı olan kullanıcılar ilan açtıktan sonra teklifleri alıyor ve beğendiği teklifi seçtikten sonra ödemesini yaparak projesini sonlandırabiliyor. (Bkz: Projeler)

Seri üretim projeleri için altyüklenici arayan firmalar, yeni ürün geliştirip pazarlamak isteyen girişimler, işyeri için kendine özgü bir cihazı tasarlatmak isteyen işverenler, bitirme tezleri için danışman arayan öğrenciler Elektronikprojem’den destek alabiliyor. Elektronikprojem, ülkemiz için yeni teknolojik ürünlerin geliştirilmesine de katkı sağlıyor.

Elektronikprojem’de şirketler, mühendisler, teknikerler, öğrenciler ve hobi olarak bu işi yapıp kendini geliştirmiş serbest çalışanlar (freelancer) uzman olarak proje geliştirebiliyor. Her proje tamamlandıktan sonra proje sahibi, uzman hakkında puanlama ve yorum yaparak pazar yerinin güçlü ve güvenilir bir referans sistemi oluşturmasını sağlıyor.

Ultrasonik radar sistemi, Yüz tanıma sistemli otonom dronlar, parmak izi sensörlü harddiskler, zaman ayarlı otomatik ilaç uyarı sistemi, çiftçilerimiz için toprağın nem durumuna göre otomatik sulama yapan sistemler, görme engelli vatandaşlarımız için yazıyı algılayan ve seslendiren gözlük, arazide mayın tarayan ve tespit eden drone gibi üst seviye teknolojiler barındıran projeler Elektronikprojem sayesinde gerçekleşme imkanı buluyor.

Gelir Modeli / Ücretlendirme:

Pazar yerinde uzmanlar projeye göre teklif yaptığı için sabit bir fiyatlandırma söz konusu değil. Elektronikprojem, başarıyla tamamlanan projeler için uzmandan, %10 oranında komisyon kesintisi yaparak gelir elde ediyor.

Elektronikprojem, daha önce ücretsiz olan teklif verme işlemini Mart 2019’da ücretli hale getirdi. Uzmanların projelere teklif verebilmesi için abonelik (1-3-6-12 ay) veya teklif bileti paketlerinden birini satın almaları gerekmektedir. (Bkz: Abonelik Ücretleri)

Diğer yandan uzmanlar ilan sayfasında kendi ürünlerini pazarlama imkanı da sunuyor. Market alanına Elektronikprojem’e üye olmuş herkes ilan ekleyip satış yapabiliyor.

Yatırım / Destek:

Herhangi bir yatırım ve destek almayan girişim özsermaye ile kuruldu ve büyüyor.

Rakamlar:

Bünyesinde 1000 in üzerinde uzman barındıran Elektronikprojem; şu ana kadar yaklaşık 2500 civarında teknolojik proje girişiyle; uzmanlarına toplam 3 milyon TL tutarında iş imkanı sundu.

Kronoloji:

25 Mart 2015: Elektronikprojem ilk sürümü ile yayına alındı.

1 Mayıs 2015: İlk proje tamamlandı.

25 Temmuz 2015: Elektronikprojem ‘hacklendi’ ve yayına bir süreliğine ara verildi. Hacklenme olayından sonra kullanıcılardan sağlanan geri bildirimlerin işlenmesi ve websitesinin açıklarının kapatılması için kapsamlı çalışmalar ve araştırmalar yapıldı.

1 Ekim 2015: Elektronikprojem yeni arayüzüyle tekrar yayına girdi.

1 Aralık 2017: Elektronikprojem’de uzman olarak çalışan bir firma tarafından elektronikprojem’in kendilerine satışı için teklif sunuldu. (15bin TL’ik bir teklif.)

Nisan 2018: Elektronikprojem pazar payını genişletmek için organik büyüme dışında reklam ve tanıtım bütçesi ayırmaya karar verdi. Cüzi rakamlarla Facebook ve Adwords reklamları verildi. Ziyaretçi sayısı artmasına rağmen hemen çıkma oranının da arttığı gözlemlendi. Hedef kitlenin belirlenmesi konusunda hatalar yapıldığına karar verildi ve reklamlara ara verildi. Elektronikprojem için harcanan reklam maliyetlerinin tamamı yaklaşık 2000 TL dolaylarında.

Şubat 2019: İçerik tarafını ihmal ettiğini anlayan Elektronikprojem, makaleler için bir uzmanla anlaşma yaparak kaliteli içerikler üretmeye başladı.