Bu yazıyı Product Hunt’ta günü 2. sırada bitiren Dofo.com’un başarısı üzerine yazmıştım. Product Hunt’ın dinamikleri üzerine uzun süre çalıştıktan sonra nasıl başarılı olduğumuzu bu yazıda bulabilirsiniz.
Konuyla ilgili webinarımızı da izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=U8W0NNXKQiY
Dünyayı değiştirmek isteyen tüm girişimcilerin aşması gereken iki temel engel var;
1) Pazara uygun ürün geliştirmek (product-market fit)
2) Bu ürünü doğru hedef kitleye ulaştırıp satmak (marketing/sales)
Biz de alan adı pazarında ses getireceğini düşündüğümüz Dofo.com için bu engellerle yüzleştik. İyi bir ürünle ilk engeli aştığımıza inancımız tamdı. İkinci engeli aşmak içinse önce Product Hunt’ta boy göstermeye karar verdik. Bu yazı işte bu süreçte öğrendiklerimizi ve aldığımız sonuçları içeriyor.
Umarım Türkiye’den dünyaya açılmak isteyen tüm girişimciler bu bilgileri kullanarak bizden daha iyi pazara çıkış adımı atabilirler. Hazırsanız başlayalım…
Önce Tanımlar
Bilmeyenler için kısaca Dofo’nun ve Product Hunt’ın ne olduğunu açıklamakta fayda var.
Dofo.com Nedir? Dofo için dünyanın en büyük alan adı arama platformu diyebiliriz. Zira kayıtlı tüm alan adları (350 milyon+) içinde arama yapıp sonuçları onlarca farklı kritere göre filtrelemeniz mümkün. Ayrıca birçok pazaryerinde satışta olan 40 milyondan farklı alan adı da yine tek noktadan erişilebilir durumda.
Product Hunt Nedir?
“Product Hunt: Girişimcilerin ve maker’ların ürünlerini tanıttığı ve early adopter bulabildiği girişim tanıtım platformu. Her gün yeni eklenen ürünler üyeler tarafından oylanıyor ve en ilgi gören ürünler en üstte kendine yer buluyor.
Peki bu prestijli konuma biz nasıl ulaşacağız? Hemen asıl konumuza geçiş yapalım.
Büyük Patlamanın Bir Adım Öncesi
Hemen belirteyim, ProductHunt’ta ürününüzü yayınlamak için herhangi bir sınırlama yok. Yani henüz test sürecinde olan ürünlerinizi de (Ship/Upcoming bölümü), pazara çıkmaya hazır ürünlerinizi tanıtabilirsiniz. Bu yüzden de henüz test aşamasındayken Ship/Upcoming bölümüne, beta’dan sonra da anasayfada tanıtım yapanlar, ilk avantajı yakalamış oluyor. Bu sayede hem beta için geri bildirim alabiliyor, hem de anasayfaya çıkmak istediğinizde sizi destekleyebilecek hazır bir kitle kazanmış olursunuz.
Peki biz ne yaptık?
Biz ilk önce Dofo’nun ‘public beta’ halini Product Hunt‘ta tanıttık ve beklemeye koyulduk. Maalesef Product Hunt’ın iç dinamiklerinden pek haberdar değildik. Tanıtım duyurusunu yaptığımız arkadaşlardan Product Hunt üyesi olanlar ve diğer bir kaç kişinin katılımıyla sadece 50 civarında upvote ve bir kaç yorum alabildik. Dolayısıyla listenin üst sıralarına çıkamadan kaybolup gittik (27 Kasım 2019, 58 upvote var). Hatta Product Hunt’ta arama yapınca gösterilmeyen binlerce üründen biri olduk.
Başarısızlıktan Sonra Çok Şey Öğrendik
İlk çıkışımız başarısız oldu ama başarılı Product Hunt çıkışlarını gördüğümüz için “Biz nasıl başarılı oluruz?” diye sormadan edemedik ve ilk önce Product Hunt’ta başarılı / başarısız çıkış yapan girişimcilerin deneyimlerini okumaya başladık.
Medium’da, bloglarda ve Indiehackers’ta bulabildiğimiz hemen her paylaşımı okuduk. Özellikle neden başarısız olduklarını anlatan girişimcilerden çok şey öğrendik ve nihayetinde üç şeyin çok önemli olduğunu gördük; zamanlama, ürün ve tanıtım gününde ulaşabileceğiniz kitle.
1) Zamanlama
Zamanda yolculuk keşfedilene dek “Zamanlama her şeydir.” sözünün doğruluğuna imza atabilirim. Product Hunt için de bu geçerli. Ürün tanıtımında 24 saatlik bir süre var ve dünyanın en iyi hazırlığını da yapsanız son saatlerinde ürününüzü yayınlayıp o günü sonuncu sırada bitirmeniz işten bile değil.
Size verilen süreyi en iyi şekilde kullanmak için PST 00:01’de girişiminizi yayınlamanız gerekiyor. Bu sayede geri bildirim toplamak için tam 23 saat 59 dakikanız olacak. Ancak burada hassas bir detay söz konusu.
Eğer Product Hunt’a göre günün ilk saati sizin için gece geç saatlere veya sabahın çok erken saatlerine denk geliyorsa bence deavantajlısınız. Çünkü sizin ve kitlenizin o saatte nerede olduğu çok önemli. Eğer bu saat sizin için herkesin bilgisayar başında olduğu bir saate denk geliyorsa şanslısınız. Hemen kendi kitlenizi yönlendirip hızlıca ilk sırayı zorlayabilirsiniz. Fakat gece yarısı arkadaşlarınızı Product Hunt sayfanıza davet ettiyseniz, muhtemelen birçoğuna ulaşamayacaksınız. Dolayısıyla hemen ilk 3’e yerleşip orada kalmanız biraz daha zor olacak. Çünkü siteye girenlerin çoğu uyandıktan sonra ilk sıralardaki girişimlere bakmayı tercih ediyor. Kimse potanın altındakilerle, kaybetmekte olanlarla ilgilenmiyor.
Product Hunt sahnesine perdenin açıldığı ilk anda (PST 00:01) çıkmak ve hemen yukarılara çıkmak görünürlük açısından çok önemli ama ülke saatinize göre avantajlı veya dezavantajlı olduğunuzu da sakın unutmayın.
2) Ürün
Gelelim ürün tarafına. Product Hunt kitlesi gerçekten özel bir kitle. Ürününüzün ilk sıraya çıkması için onların gözüne girmeniz lazım. Sürekli yeni ürünler inceleyen bir kitleden bahsettiğimiz için klişe bir ürün için geri bildirim alma şansınız çok düşük.
Bilinen bir iş bile olsa, farklı şekilde yorumlamanız ve basitleştirerek onları şaşırtmanızda büyük fayda var. Ürününüzün bir mühendislik harikası olmasına kesinlikle gerek yok. Hatta gördüğüm kadarıyla ücretsiz ve tasarımcılara dönük ürünler daha fazla dikkat çekiyor.
Diğer yandan popüler bir girişimci olmanız da başarılı olmanızı garantilemiyor. Google’ın 6 milyar dolarlık teklifini reddeden Groupon’un kurucusu Andrew Mason veya ProductHunt’ın CEO’su Ryan Hoover olsanız bile günü 4. bitirebilirsiniz. Buna karşılık kimsenin tanımadığı bir girişimci olup günü ilk sırada bitirmek gerçekten mümkün.
İşte bu noktada ürününüzü tanıtırken Product Hunt kitlesinin ilgisini çekecek özellikleri öne çıkarmanız önem kazanıyor. Tanıtım metninde klişelerden uzak, basit ama eğlenceli bir dil kullanın. Örneğin biz Dofo.com için asıl sloganımız olan Discover Domain Names yerine Google of Domain Names gibi farklı bir alt başlık kullandık. Bu ifade Product Hunt’ın resmi Twitter hesabında da “Google, but for domain names” şeklinde kullanıldı.
3) Topluluk
Gelelim zurnanın zırt dediği yere.
Bir ürünü tanıtmak için ulaşabileceğiniz hazır bir kitlenin olması çok önemli. Ancak bunun için önceden çalışmış olmak gerekiyor ve herkesin bu konuda başarılı olduğu söylenemez. Biz Dofo.com geliştirmeye çok fazla odaklandığımız için bu konuda neredeyse 0’dan başladık diyebilirim. Ancak attığımız adımlar günün sonunda başarılı olmamızı sağladı ve bu satırdan sonra okuyacaklarınız topluluk oluşturmak için gerçekten çok önemli…
Product Hunt’ta 1. Olmak İçin Yapmanız Gerekenler
[ppp_patron_only level=”1″ silent=”no”]
Önce Ship/Upcoming Sayfasıyla İlk Destekçileri Toplayın
Ship/Upcoming, henüz ürünü hazır olmayan girişimcilerin tanıtım öncesinde Product Hunt hedef kitlesine ulaşmasını sağlayan bir araç. Ürününüz kapalı betada iken veya hiç başlamamışken bile bir Ship/Upcoming sayfası oluşturarak destekçi toplamanızı tavsiye ederim.
Eğer Ship özelliğinden ücretsiz şekilde faydalanmak isterseniz maalesef sınırlı özelliklere sahip olacaksınız ve sayfanız site üzerinde aranarak bulunamayacak. Dolayısıyla oluşturduğunuz Ship sayfasını çevrenizle tek tek paylaşarak ilk destekçilerinizi toplamanız gerekiyor. Eğer açıksa, sitenize ‘subscription’ butonu ekleyerek daha fazla destekçi toplamanız mümkün.
Ürününüz hazır olsun veya olmasın, Product Hunt’ta tanıtmadan önce mutlaka bir Ship sayfası açıp prova yapmanızı tavsiye ederim. Böylece Product Hunt’ta destekçi toplamanın pek de kolay olmadığını bizzat göreceksiniz.
İsterseniz Ship aboneleri arasına izinli eposta adreslerinizi dahil edebilirsiniz ama o kitle içinde Product Hunt üyesi yoksa, büyük bir hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Bizim örneğimizde Upcoming sayfamızı açtıktan sonra ancak 144 kişiyi doğal bir şekilde içeri alabildik. Eposta ve sosyal ağlarda ulaşabildiğimiz kişi sayısı çok daha fazla olmasına rağmen bu sayının organik kalmasına özen gösterdik.
Tanıtım Gününde Sayfanıza Çekebileceğiniz 7 Farklı Trafik Kanalı
Diyelim ki Ship ile ilk kitleyi topladınız ve ürününüzü hazırlayıp doğru zamanı tespit ettiniz. Sıra tanıtım gününde yapılacaklara geldi. Elinizden gelenin en iyisini yapmak için sadece 24 saatiniz var ve biz bu sürede 8 farklı trafik kaynağından faydalanabileceğimizi gördük. Bu kanallar şöyleydi;
1. Eposta listeleri:
Epostanın her zaman çok güçlü bir iletişim kanalı olduğuna inanırım. Bunun için alan adlarıyla ilgilenen farklı gruplardaki kişilere eposta yoluyla ulaşmaya çalıştık. İsme özel ve gayet kısa mesajlar attık ve tanımadığımız kişilerden de geri dönüş almayı başardık. Upcoming sayfamızdaki 144 kişiye Product Hunt üzerinden mesaj gönderdik ama bunun için e-posta gönderilse bile herkesin o mesaja yanıt vermeyeceğini biliyorduk. Bu yüzden günün ilerleyen saatlerinde Ship kitlemizin eposta adreslerine bir de teşekkür epostası gönderdik ve kaçıranlara hatırlatma yaptık. Bu sayede güzel geri bildirimler de aldık.
2. Product Hunt özel mesajları:
Ürününüzle ilgilenecek kişilere ulaşmanın en iyi yollarından biri Product Hunt içinde mesaj göndermek. Ancak Product Hunt bu özelliğin suistimal edilmemesi konusunda son derece hassas. Öyle ki bazen günde sadece 4-5 mesaj gönderebiliyorsunuz. Biz de kurallara uygun şekilde, alan adıyla ilgilendiğini tespit ettiğimiz kişilere özellikle Upcoming sayfasına davet etmek için mesaj yoluyla ulaştık. Tanıtım gününde ise sadece 24 saatimiz olduğu için bunu çok sınırlı şekilde yapabildik.
3. Twitter, Facebook, Slack vb. Sosyal Kanallar:
Twitter’da paylaşım yapmanın yanı sıra tanıdığımız ve tanımadığımız kişilere de direkt mesaj ve bahsetme yoluyla ulaşmaya çalıştık. Elbette bir çok özel mesajımız yanıtsız kaldı. Mesaj attığım bir kişi ücret karşılığında yorum ve paylaşım yapabileceğini söyledi ama elbette bunu tercih etmedik. Başarılı seri girişimci ve yatırımcı Jason Calacanis’in attığım mesajıma yanıt verip ilgilenmesi ve beni takip etmesiyse günün sürprizi oldu.
4. IndieHackers, Hackernews, Reddit vb.:
Yukarıdaki ağlar Product Hunt kitlesine en çok benzeyen kişileri bulabileceğiniz sitelerden birkaçı. Dolayısıyla o kanaldan hem Upcoming sayfanıza hem de ürün sayfanıza geri bildirim çekmeniz mümkün. Ben öncelikle IndieHackers’da PH’nin upcoming ürününden bahseden bir forum başlığı açtım ve abone sayımızı artırmaya çalıştım.
Ardından ‘domain name’ ile ilgili ürünlere yorum yapan kişilerin e-postalarını toplayarak onlara ulaşmaya çalıştım.
Son olarak da tanıtım gününde Product Hunt tanıtımımızı anlatan yeni bir forum başlığı açtım ve canlı güncellemelerle upvote/yorum sayılarımızı belli periyotlarla paylaştım. Açıkçası bu kanaldan ne kadar trafik geldiğini bilmiyorum ama bir şekilde fayda gördüğümüze inanmak yanlış sayılmaz.
Siz de çok yorum alan bir yazı yazabilirseniz güzel bir geri dönüş alacağınızdan şüphe etmeyin.
Diğer taraftan Hackernews’e ise ürün linkimizi ekledik ancak o tarafta çok görünürlük sağladığımızı sanmıyorum. Çünkü orada daha hızlı bir akış var ve ben o kanalda pek aktif değildim.
Reddit’te tanıtım yapma fırsatını ise kullanmadık. Eğer ararsanız startup konulu sub-reddit sayfalarının işe yarayacağını tahmin etmek zor değil.
5. PH Maker Group:
Product Hunt’ta mesajlar dışında ikinci bir etkileşim alanı daha var. O da PH Maker Group. Eğer producthunt.com/makers sayfasına girdiyseniz Product Hunt içinde gizli bir Maker grubu olduğunu görmüşsünüzdür. Bu gruba başvuru yaptıktan belli bir zaman sonra girebiliyorsunuz ve içeri girdiğinizde Product Hunt’ta aktif olan 1000’den fazla maker ile karşılaşıyorsunuz. (Şimdi çok daha artmıştır.)
Buradaki kullanıcılar hedeflerini açık şekilde paylaşıyor ve ortak bir sohbet kanalında konuşuyor. Yani Product Hunt’a özel bir Slack kanalı diyebiliriz. Dolayısıyla Maker Group’a üyeyseniz ürün sayfanızı bu kanalda paylaşarak trafiğinizi artırabilirsiniz.
6. Teknoloji Medyası:
Dış kaynaklardan trafik çekebilmenin en etkili yollarından biri hiç şüphesiz teknoloji blogları. Eğer aynı gün teknoloji bloglarında haber olursanız sitenize gelen kullanıcıları Product Hunt sayfanıza yönlendirebilirsiniz. Ancak bu adımı atmak için hem erken davranmak hem de haberin PH tanıtım gününde yayınlanmasını sağlamak gerekiyor ki bu hiç de kolay değil. Maalesef biz de erken atağa geçmediğimiz için bu şekilde ek trafik yönlendirme şansımız olmadı.
7. E-posta Bültenleri ve Podcastler:
Artık e-posta bültenlerinin ve popüler olduğu bir dönemdeyiz. Bu nedenle sizin tanıtım gününüzde yayınlanan bir eposta bülteni veya podcast’te yer almanız size trafik gelmesini sağlar. Bunu Youtube tarafında da düşünebilirsiniz ama ben en çok konuyla ilgili e-posta bültenlerinin önemli olduğuna inanıyorum. Girisimler.net gibi günlük e-posta gönderenler veya haftalık hatta aylık e-posta gönderenlerden faydalanabilirsiniz. Dediğim gibi önemli olan size ayrılan 24 saatte en çok etkiyi yakalayabilmek.
Ek olarak ben Product Hunt tanıtımına özel yerli girişimlerin haberleşmesi amacıyla bir e-posta grubu kurdum ve çıkan her yerli girişimi paylaşmaya çalışıyorum. E-posta adresinizi tinyletter.com/producthuntr sayfasına bırakmayı ihmal etmeyin. 😉
Hunter’ın Kim Olduğu Ne Kadar Etkili?
Bilindiği üzere Product Hunt’ta bir ürün yayınlamak için o ürünün sahibi olmanız şart değil. Dolayısıyla başkalarının ürünlerini yayınlayan ve ‘Hunter’ dediğimiz bir kullanıcı tipi var. Bu kullanıcılar farklı sebeplerle yeni ürünleri Hunt ediyor, yani Product Hunt’a ekliyor. Eğer ürününüz hiç beklemediğiniz ve tanımadığınız biri tarafından eklenirse bu sizin için büyük bir şanssızlık olabilir. Ama bu süreci planlı bir şekilde yönetirseniz küçük da olsa bir avantaj sağlayabilirsiniz.
Yukarıda da bahsettiğim gibi Product Hunt kullanıcıları için en önemli şey ürünün kendisi, ilk ateşleme anı ve ulaşabildiğiniz topluluk (elbette o topluluğun da Product Hunt’a üye olma oranı). Hunter etkisi ise biraz daha geriden geliyor. O etki ise Product Hunt’taki iç etkileşimden kaynaklanıyor. Yani Product Hunt’ta kullanıcılar arasında bir yansıma etkisi var.
Örneğin Upcoming ürününe subscribe olma, yeni ürün oylama veya ekleme gibi aksiyonlar arkadaşlarınıza bildirim olarak gidiyor. Dolayısıyla bir kişinin eyleminden çok sayıda kişiyi haberdar edebiliyor ve eğer Hunter olarak belirlediğiniz kişinin çok takipçisi varsa küçük bir etkisi olabilir. Küçük diyorum çünkü hem tanıtım öncesinde hem de sonrasında bu iç etkileşimin tahmin ettiğim kadar güçlü bir etki yaratmadığını gördüm.
Bizim ürünümüzü Chris Messina gibi Product Hunt’ın en popüler kullanıcılarından biri ekledi ancak Chris’i takip eden kullanıcıların çok net bir etkisini gördüğümü söyleyemem. Product Hunt’ın bildirim gösterme konusunda da bir sınırvlaması olduğunu düşünüyorum ama bu sadece bir tahminden ibaret. Diğer yandan ürünü Chris Hunt bizi yayınlamasaydı muhtemelen Twitter paylaşımı da yapmayacaktı. Doğrusu Twitter paylaşımının etkisini de ölçemedik ama kesinlikle değerli bir paylaşımdı bizim için.
En Çok Upvote Almak Yeterli mi?
Eğer Product Hunt’ı bir süre yakından takip ederseniz sadece upvote sayısına göre sıralama yapmadığını görmüş olmalısınız. Tam olarak algoritmanın neleri dikkate aldığını bilmiyorum ama upvote sayısının tek kriter olmadığı çok net. BunDikkate alındığını düşündüğüm aksiyonlar ise şunlar;
– Upvote: Çok büyük ihtimalle eski ve aktif kullanıcıların upvote’ları Dofo.com’u tanıtırken bizden daha çok upvote alan bir ürünün altımızda kaldığını canlı olarak gördük ve organik büyümenin önemini bir kez daha farkettik.
– Yorum sayısı: Aldığınız yorum sayısı büyük ihtimalle dikkate alınıyor, çünkü yorum demek ürününüzün olumlu/olumsuz ilgi görmesi anlamına geliyor. Bu nedenle siz de ürün sayfanıza gelen yorumlara tek tek cevap vermekten çekinmeyin.
– Review sayısı: Ürününüzün tavsiye edilmesi de önemli bir kriter.
– Sayfa görüntülenme sayısı: Product Hunt bunu da bir çarpan olarak hesaplıyor olabilir ki üst sıralarda olan ürünler bu konuda daha avantajlılar.
– Trafik gelen sayfa sayısı: Bundan hiç emin değilim ama Product Hunt da Google’ın Pagerank algoritması gibi PH sayfasının daha çok kanalda paylaşılmasını önemsiyor olabilir. En azından sosyal medyadaki paylaşım sayılarını dikkate alma şansı var.
Product Hunt’tan Ne Kadar Trafik Geldi?
Merak edenler için Product Hunt’ı ikinci sırada bitirmenin ödülü olarak 6 bin civarında tekil ziyaretçi aldığımızı paylaşayım. Bu ziyaretçilerin bir kısmı alan adı satın alarak bize para kazandırdı ve ürünümüzün pazara uygun olduğunu göstermiş oldu.
Bu 24 saati oldukça heyecanlı geçirdik ve geceyi nöbetleşerek tamamladık. Çünkü biz uyurken dünyanın farklı ülkelerindeki insanlar ayaktaydı. Dünyanın farklı ülkelerinden çok sayıda ziyaretçi geldiğini izlemek yorucu olduğu kadar keyifliydi de. Sabahleyin ise erkenden harekete geçerek ulaşamadığımız kişilere ulaşmaya çalıştık. Belki bu çabamızın etkisi olarak Product Hunt, resmi Twitter hesabından bir kez Dofo’yu takipçileriyle paylaştı.
Neleri Daha iyi Yapabilirdik?
Bu soruyu da sormadan geçmeyelim. Elbette daha iyisi yapılabilirdi ve bence bizim kaçırdığımız şey şunlar oldu:
- İlk günkü kadar etkisi olmayacağı kesin ama sonraki günlerde de PH kullanıcılarına daha fazla ulaşmaya çalışabilirdik. Ne yazık ki bu sıralamayı takip edebilecek özel bir sayfa yok ama Product Hunt sadece günün birincilerini değil, haftanın ve ayın birincilerini de belirliyor. Dolayısıyla eğer sizin hedefiniz haftanın veya ayın birincisi olmaksa başlangıçta daha sıkı bir çalışma yapmanızda ve ertesi günlerde de çalışmaya devam etmeniz gerekiyor.
- Product Hunt’a çıkışımız teknoloji bloglarına çıktığımız güne denk getirebilirdik. Bu zor bir süreç olacaktı çünkü bir yandan da Chris’in takvimine uymak zorunda kaldık. Projenizi kendiniz yayınlamak isterseniz bu konuda daha esnek olabilirsiniz.
- Chris’in takviminde yerimizi aldığımızda ona çok fazla vakit bırakmamıştık. Normalde kendisi tüm tanıtımlarını başlangıç saatine zamanlıyor ama hazırlık için kısa bir süresi olduğu için bizimkinde biraz gecikti. Hatta o gün çıkalım mı çıkmayalım mı diye düşünürken Chris mesajıma yanıt verdi ve yayınlayacağını söyledi. Bir saat kadar gecikmeyle Product Hunt’taki yerimizi aldık. Özetle Chris’in takvimine daha erken girerek o günkü ilk saati daha verimli geçirebilirdik. Eğer başka birisi girişiminizi tanıtacaksa mümkün olduğunca erken hareket edin ama son dakika değişikliklerinin olabileceğini de unutmayın.
- Dofo.com’un ilk beta sürecinde daha fazla kişiye ulaşarak onların e-postalarını toplayabilir ve tanıtım gününe davet edebilirdik.
- Ekibin tamamı Product Hunt’ta ve sosyal medyada çok aktif kullanıcılar değildi. Onların sosyal ağlarda biraz daha güçlü olması bize biraz daha fazla hız kazandırabilirdi.
- Tanıtım gününü ulaşabileceğimiz haftalık e-posta bültenlerinin çıktığı günlerden birine ayarlayabilirdik. Bu sayede o bültenin ulaştığı kişilere de doğal yolla ulaşmış olurduk.
Evet, buraya kadar okuma sabrı gösterdiyseniz girişiminiz geleceği için iyimser olabilirsiniz. Umarım Product Hunt tanıtımından en iyi sonuçları alırsınız ve girişimci olmanın acısını bir nebze de olsa hafifletebilirsiniz.
Eğer daha fazla öneri okumak isterseniz bir kaç Google araması yapmanız yeter. Ayrıca Product Hunt’ın resmi ürün tanıtım rehberine, Product Hunt’ta günü birinci bitiren Getform’dan Mertcan’ın paylaşımına ve günü 2. bitiren Webgazer’dan Gökhan’ın tecrübelerine göz atmanızı tavsiye ederim.
[/ppp_patron_only]