AudiBlogs, internetteki herhangi bir makaleyi tarayıcı üzerinde veya podcast uygulamaları üzerinden dinlemenizi sağlıyor. Türkçe’yi de destekliyor, okuma hızını ayarlayabiliyorsunuz.
Üye olmaya gerek yok ve ücretsiz. Tek yapmanız gereken Chrome eklentisini kurmak ve dinlemek istediğiniz makale sayfasında AudiBlogs eklentisine tıklamak. Podcast uygulamasında dinlemek için tek seferlik bir ayarlama yapmanız gerekiyor.
Bye Bye Domain, Alan adlarının kayıt yenilenme tarihinden hemen önce satılmasına aracılık eden bir girişim. Belki de yenilenmeyecek alan adları 250 doların altında bir fiyatla listeleniyor ve talipliler de bu fırsatı değerlendiriyor.
Tek seferlik 19 dolar ödeyen kişiler, yeni alan adlarına erkdenden ulaşabiliyor. Bye Bye Domain’in kurucusu Jonas Sluijs, e-bülten satış sitesi Duuce‘un de kurucusu. Bir no-code proje olarak Carrd, Gumroad ve Airtable/Gsheet ile yapılmış.
Clubhouse, Mart 2020’de Paul Davison ve Rohan Seth tarafından kurulan bir sesli sohbet uygulaması. Sohbet odalarında tekli veya çoklu konuşmacılar sadece sesli iletişim kurabiliyor ve dinleyiciler de bu canlı sohbete tanıklık ediyor.
Sesli uygulamaların yükselişinde başı çeken uygulamalardan biri olan Clubhouse, şimdiye kadar Andreessen Horowitz liderliğinde 10 milyon dolar yatırım aldı. Sadece iOS uygulaması var, websitesi bile yok sayılır. Küresel salgın döneminde evlerinden çıkamayan kullanıcılar için güzel bir sohbet ortamı sunan Clubhouse hakkında ayrıntılı bir yazı yakında…
Davetiye usulüyle üye kabul eden ve bu konuda epey ketum olan Clubhouse’un davetiyelerinin 30$’a satıldığını gördüm. Ben ise aldığım davetiyeleri de başta GirişimlerNet VIP üyeleri olmak üzere Patreon destekçilerimle paylaşıyorum. Keşke daha çok Clubhouse davetiyesi olsa da herkesle paylaşsam. 🙂
5 Nisan’da Clubhouse’da bahşiş sistemi devreye alındı. Clubhouse davetiyesi almak için tıklayın.
![Yatırımsız SaaS Girişimi Kurup Büyütmek [Rapor]](https://girisimler.net/wp-content/uploads/2021/02/saas-girisim-rapor.png "Yatırımsız SaaS Girişimi Kurup Büyütmek [Rapor]")
Yatırım almadan kendi başına girişimini ayağa kaldıran girişimcilerin hikâyelerini öne çıkaran (bkz: baremetrics) Microconf, 2021 yılı raporunu yayınladı. Bu raporda yatırımsız yoluna devam ve para kazanan yüzlerce SaaS girişiminin istatistikleri ve yaklaşımları yer alıyor.
The State of Independent SaaS olarak adlandırılan raporda kurucu profillerinden şirket bilgilerine, ücretlendirmeden SaaS metriklerine, pazarlamadan büyüme taktiklerine kadar bir çok detaya karşılaştırmalı olarak yer verilmiş.
Rapordan birkaç bilgi paylaşmam gerekirse;
Raporda faydalı bir çok bilgi yer alıyor ama hepsini sıralamam mümkün değil. ISSUU’ya Türkiye’den erişim engeli olduğu için indirip Slideshare’e yükledim.
https://www.slideshare.net/FiratDemirel/micro-conf-2021-the-state-of-independent-saas-report
Dilerseniz Microconf’un kurucusu Rob Walling’in anlatımıyla aşağıdaki tanıtım videosunu da izleyebilirsiniz. Raporun Hey & Stripe desteğiyle hazırlandığını da paylaşayım ki Hey’in yatırım almaya muhalif olan Basecamp ekibi tarafından geliştirildiğini biliyorsunuzdur.
https://www.youtube.com/watch?sub_confirmation=1&v=oEoIoD_wd84&feature=youtu.be&ab_channel=MicroConf
*Vimeo’da 96 tane Microconf videosunu izleyebilirsiniz.
Türkiye’de dünyaya açılan girişimler AppSumo’da boy göstermeye devam ediyor. Bunun son örneklerinden biri Türkiye’de geliştirilip dünyaya açılan e-posta pazarlama platformu INBOX.
Mailchimp, Mailerlite (benim kullandığım), Sendgrid, Mailjet gibi farklı popüler araçlara rakip olan Inbox ile e-posta gönderme konusundaki bir çok ihtiyaca yanıt bulabiliyorsunuz. Pazarlama e-postaları veya e-bültenler hazırlayabilir, bunları kişiselleştirerek belli otomasyonlar ile ilgili kişilere görebilirsiniz. API desteğiyle Transactional Email altyapısı olarak da kullanılabiliyor.
Güncelleme: Aldığım bilgiye göre bu fırsat ile alınan hesaplar yurtdışı sunucularında tutulacak, dolayısıyla KVKK kapsam dışında kalıyor ama ekiple bunun çözümü için iletişime geçebilirsiniz.
Birden fazla markayı aynı hesap üzerinden yönetebileceğiniz INBOX’ın en iyi taraflarından biri GDPR, CASL ve tabii ki KVKK regülasyonlarına uygun hizmet sunması. Bu açıdan Türkiye’deki girişimcilerin, ajansların veya herhangi bir şirketin INBOX gibi bir e-posta sağlayıcısına sahip olması kritik önem taşıyor diyebiliriz. Hali hazırda Türkiye’de bildiğimiz önemli bir çok kurum da INBOX’ı kullanıcısı durumunda.
Sürükle-bırak arayüzüyle e-posta tasarımınızı kolayca yapmanıza imkân tanıyan INBOX, farklı form seçenekleriyle e-posta abonesi toplamanızı da kolaylaştırıyor. Elbette bu formları da özelleştirebiliyorsunuz ve ister websitenizde ister sosyal medyada isterseniz e-posta imzanızda paylaşabiliyorsunuz. INBOX, direkt entegarsyonlar konusunda biraz eksik ama Zapier entegrasyonu işleri epey kolaylaştıracak cinsten.
Gönderilmiş e-postalarınızın açılma, tıklanma, spam olarak işaretlenme gibi çeşitli istatistiklerini de tek ekrandan görebilmeniz mümkün. INBOX’ın arayüzüne ve nasıl kullanıldığına dair daha fazla bilgi almak için Appsumo ile yapılan şu webinarı izleyebilirsiniz.
INBOX, AppSumo fırsatında Plus üyelik paketiyle aylık değil tek seferlik ödemeyle ömür boyu bir üyelik sunuyor. 7500 aboneye kadar sınırsız eposta gönderimi, sınırsız segmentasyon ve sınırsız bağlantı listesi oluşturabiliyorsunuz. Üç kod satın aldığınızda 22500 yerine 30000 aboneye gönderim yapabiliyorsunuz ve INBOX markasını kaldırabiliyorsunuz.
Sunulan özelliklerin öne çıkanlarını e-posta tasarımlarına sınırsız erişim, gönderici ID desteği, API entegrasyonu, mobil uyumlu bülten tasarım aracı, sınırsız webform oluşturma, gerçek zamanlı istatistikler, tek hesapta 5 farklı hesap yönetimi şeklinde sıralayabilirim. Arama geçmişinin sınırlı tutulduğunu ve gönderimlerinizde küçük bir INBOX markası eklendiğini hatırlatayım ama üçlü kod aldığınızda INBOX markasını kaldırabiliyorsunuz.
Normalde INBOX abonesi olmak istediğinizde 7500 kişilik Plus aboneliği için her ay 41 dolar ödemeniz gerekiyor. Bu abonelikte Inbox markası yok ama neredeyse 1 aylık ödemeyle ömür boyu kullanım sunulduğunu düşünürsek bunun sorun olmadığını söyleyebiliriz.
Eğer illa markasız olsun diyerek üç kodlu Multiple paketini alabilirsiniz ki 30 bin abonelik gönderimin normal ücreti aylık 129 dolar. Özetle çok çok iyi bir fırsatın sunulduğunu söyleyebilirim.
Bir örnek vermek gerekirse şu anda Mailerlite hesabımı 2500’den 5000 aboneye çıkarmak istediğimde, indirimli üye olmama rağmen 128€ ödemem gerekiyor. Bunu ödemek yerine Inbox’a 177 dolar ödeyerek 30 bin aboneyi geçinceye kadar rahat edebilirim.
Diğer yandan benim ihtiyacım olan RSS desteğinden vazgeçmem gerekecek mi diye bir kontrol etmem lazım ve duruma göre bazı entegrasyonların eksikliğini kabul etmeliyim. Fakat fiyat/performans teklifinin gerçekten çok iyi olduğunu söylemem gerek. Sendfox gibi çok sınırlı özelliklere sahip bir ürün bile 5000 abonelik ile başlıyor, 3 kod aldığınızda 15 bin aboneye gönderim yapabiliyorsunuz ve yine de Sendfox markasını kaldırmıyor.
Inbox fırsatının bitmesine 6 gün olduğunu ve iade için 60 gün hakkınız olduğunu paylaşmadan geçmemeyim. Appsumo’da 217 inceleme/yorum ortalamasının 5 yıldız olduğunu da site üzerinde görebilirsiniz. Özellikle Mailchimp’ten epey geçiş var gibi ki ben Mailchimp’in çok geniş özellikler sunduğunu ama pahalı ve karmaşık bir araç olduğunu yazmıştım. 🙂
Popüler canlı destek sistemlerinden JivoChat ile yeni bir webinar & podcast serisine başladığımızı duyurmaktan memnuniyet duyuyorum. 🙂
Bilmeyenler için özetleyecek olursam Jivochat, internet ortamında tüm iletişiminizi tek noktadan yürütmenizi sağlayan yeni nesil bir iletişim çözümü. Canlı destek, telefon, e-posta ve sosyal ağlar üzerinden gelen tüm mesajları Jivochat destek sistemi ile karşılayıp yanıtlayabiliyorsunuz.
JivoChat desteğiyle düzenlediğimiz #CanlıKal serisiyle de özellikle e-ticaret ekosisteme faydalı olacak sohbetler yapacağım. Benim hazırlayıp sunduğum sohbetlerde her hafta konunun uzmanlarını ağırlayıp faydalı sohbetler yapacağız.
Birbirinden değerli konukları misafir edeceğim bu serinin ilk bölümünde Stradiji‘nin kurucusu Mert Erkal ile bir araya geldik ve faydalı bir sohbet gerçekleştirdik. Bu sohbeti şimdilik Youtube üzerinden izleyebilirsiniz ve yakında JivoChat CanlıKal serisine podcast kanalları üzerinden de erişebileceksiniz.
Mert Erkal’ın ardından Tahir Yıldız, Umut Gökbayrak, Buğra Çil ve Serkan Haşlak da tecrübelerini sizlerle paylaşacak.
Türkçe dil desteği de sunan Jivochat’i denemek için jivochat.com.tr‘yi ziyaret edebilir, yeni bölümlerden haberdar olmak ve indirimlerden faydalanmak için #CanlıKal sayfasına eposta adresinizi bırakabilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=1srV99j7y10
Sesli sohbet uygulamalarının yıldızı Clubhouse‘a gösterilen ilgi Clubhouse davetiyesi arayışını da beraberinde getirdi. Kayıtlı kullanıcılara sınırlı sayıda davetiye verildiği için farklı kanallar üzerinden Clubhouse davetiyelerinin satışa sunulduğunu da gördük.
Bazı kullanıcılar ise tamamen sosyal fayda amaçlı davetiyelerini paylaşmaya başladı. Ben de arz ve talebin bu yönde buluşması için ClubhouseDavetiyesi.com‘u hayata geçirdim.
Eğer Clubhouse’a davetiye edilmek istiyorsan sitede yer alan gönüllülere mesaj atarak gönüllülerin istediği sosyal faydayı gerçekleştirerek muradına erebilirsin.
Eğer Clubhouse üyesiysen ve sen de gönüllü olup davet paylaşmak istiyorsan seni de listeye eklemem için lütfen site üzerindeki formu doldur.
Bugüne kadar sağlanan sosyal fayda, gönüllü ve destekçi sayısını aşağıda paylaşıyorum ve siteyi sık sık güncellemeye çalışacağım. Umarım bu trend geçtiğinde ortaya güzel bir sonuç çıkarmış olacağız.
Eğer her iki grupta da değilseniz clubhousedavetiyesi.com‘u sosyal ağlarda veya mesajlaşma uygulamalarında paylaşarak bu harekete katkıda bulunabilirsiniz.
Türkiye’de çalışanlarına hisse veren girişimleri araştırmaya başlayınca umduğumdan fazla yanıt geldi ve dün akşam Clubhouse’ta bu konuyu 2 saatlik bir sohbet ile masaya yatırdık. Yerli girişimlerin hisse paylaşım sistemlerini detayları alarak paylaşacağım ama dünkü konuşma vesilesiyle gündeme gelen faydalı bir kaynağı ve 3 farklı girişimi bu yazıda bir araya getirmek istedim.
Sohbete katılan aşağıdaki bilgileri de paylaşan tüm konuşmacı ve dinleyecilerimize çok teşekkürler.
Dünyanın en şeffaf girişimlerinden birisi olan Buffer’ın bu konuda hazırlamış olduğu güzel bir yazı var. Buffer’ın kurucu ortağı ve CEO’su Joel Gascoigne, bu yazıda açık hissenin ne olduğundan başlayıp Buffer’ın formülünü paylaşıyor. Bu formülün detaylarını yazıda okuyabilirsiniz ama özetle 4 parametreye dayalı bir hesap yaptıklarını paylaşabilirim;
Formül ise şu şekilde: (Pozisyon x Seçimler) / (Yatırım + Tecrübe)
Slicing Pie, tam olarak başlıktaki hedefle hayata geçirilen bir yazılım ürünü. Kendini dünyanın tek adil girişim hisse hesaplayıcısı olarak tanıtıyor ve bu konuda bilgilendirici içerikler de paylaşıyor. Ayrıca yazılmış bir rehber kitap da var ki bunun kısa bir özetini şu linkte görebilirsiniz.
Slicing Pie’ın ücreti tek kullanıcı için ücretsiz. Ücretli paketler ise sınırsız kullanıcıyla kullanılabiliyor ve aylık 20 dolardan başlıyor. Yıllık veya 3 yıllık ödeme yaparsanız ödemeleriniz aylık 8,3 dolara kadar düşüyor. Ayrıca üç yıllık pakete abone olanlara Slicing Pie Handbook ve Pitch Ninja kitapları hediye ediliyor.
Carta, girişimcilere, yatırımcılara, avukatlara ve çalışanlara dokunan bir başka yazılım ürünü. Hisse paylaşımını hesaplamak ve yönetmek için tasarlanan girişim konuyu çok detaylı bir şekilde ele alıyor. Bilgi kaynaklarının yanısıra iyi bir arayüze sahip olduğunu görebilirsiniz.
Hem yeni girişimlere hem yatırımcılara hem de borsaya açık şirketlere hizmet veren Carta maalesef ücret bilgisi paylaşmıyor. AppSamurai‘nin kullandığı bu platform aldığım bilgilere göre pek ucuz değil çünkü hem bir yazılım ürünü hem de yasal mevzuatlara dokunan bir hizmet sunuyor. Bununla birlikte pazarlık yapma şansınız var. 😉
Captable özellikle girişimlere odaklanan bir ürün. Carta gibi kurucular, yatırımcılar ve çalışanlar Captable üzerinden hisse takibi yapabiliyor.
Ücretsiz kullanmaya başlayabileceğiniz Captable, daha fazla özellik ve hizmet desteği isteyen ve Seri B yatırım turuna kadar gelmiş girişimlere aylık 160 dolarlık bir paket sunuyor. Seri B ve üst yatırım aşamalarında fiyat artıyor. Hukuk büroları ve yatırımcılar da özel olarak fiyatlandırılıyor.
Pulley, yukarıdakilere benzer bir ürün ama bizim için biraz daha önemlisi Y Combinator, Stripe gibi önemli markaları arkasına almış olması. Hem kullanıcı hem de yatırımcı olarak önemli şirketlerle çalışan Pulley, şimdilik test/beta sürecinde ve kullanmak için kuyruğa girmeniz gerekiyor.
25 hissedara kadar ücretsiz kullanılabilen Pulley, büyüme ve ölçeklenme aşamasındaki girişimler için sınırsız hissedar takibi ve ve ilk yıl için 3000 dolar gibi bir ücret sunuyor. Fakat bu paketlerde hissedar başına aylık 7 dolar talep ettiğini de ekleyelim.
2021 yılının ilk webinarında Clemta ekibinden Mümtaz Hacıpaşaoğlu ve Boğaçhan Ilıca ile Amerika’da* Şirket Kurmak konusunu konuştuk ve sizlerden gelen soruları yanıtladık.
Bu yayını StreamYard ile Youtube üzerinden canlı yayınla paylaştık ve Clubshouse’a da yansıttık. (Clubhouse’da @girisimlernet ve @firatdemirel hesaplarını takip edebilirsiniz.)
– Clemta nedir?
– Amerika’da şirket kurmak kolay mı?
– Amerika’da şirket kurarken nelere ihtiyacımız var?
– Türkiye’deki şirketi Amerika’ya taşıyabilir miyiz?
– Amerika’da şirketi olanlar EIN numarası vs. için ek destek alabilir mi?
– Farklı alternatifler ABD’de şirket kurmak konusunda neler sunuyor?
– Amerika’da ne kadar şirket kuruluyor?
– Delaware dışında Amerika’nın hangi eyaletinde avantajlı şirket kurabiliriz?
– Amerika’da şirket kurduktan sonra süreçler nasıl ilerliyor?
– Amerika’da kurulan şirketi kapatmak nasıl oluyor?
Yukarıdaki soruların yanıtını webinarımızda bulabilirsiniz. Eğer abone değilseniz GirişimlerNet eposta grubuna abone olmayı unutmayın. https://girisimler.net/abone
*Amerika’dan kastımız elbette ABD (Amerika Birleşik Devletleri).
https://youtu.be/EWPdptpu0xg
![Türkiye’de Çalışanlarına Hisse Veren Girişimler [Liste]](https://girisimler.net/wp-content/uploads/2021/02/hisse-paylasan-girisimler.png "Türkiye’de Çalışanlarına Hisse Veren Girişimler [Liste]")
Yemeksepeti, Gittigidiyor, Sahibinden.com gibi çok güçlü bir girişimlerimiz 20 yaşını doldurdu veya doldurmak üzere. Fakat halen 1 milyar dolarlık şirketleri mikroskopla arıyoruz. Bunun hasır altı edilen sebeplerden biri, hisse paylaşımının oldukça sınırlı girişim tarafından sistematik şekilde uygulanması. Bu konuda çeşitli gerekçeler sıralanacak olsa da öncelikle bir durum tespiti yapmanın yerinde olduğunu düşünüyorum.
Daha önce bazı çalışmalarım olsa da nihayete erdiremediğim bu konudaki detaylı tabloyu çıkardıktan sonra üzerine konuşmaya devam edeceğiz. Bkz: 2021 webinar serisi başladı.
İlk iş olarak çalışanlarına hisse veren girişimleri listelemekle başlıyorum. Lütfen katkılarınızı yorum kısmında veya Twitter’dan paylaşmayı ihmal etmeyin.
(Liste rastgele sıralanmıştır, kronolojik olarak güncellenecektir.)
