Ana Sayfa Blog Sayfa 110

Sociality: Tam Teçhizatlı Sosyal Medya Yönetim Platformu

0

Nedir?

Sociality.io, Türkiye’den çıkıp dünyaya açılan yetenekli bir sosyal medya yönetim platformu. 2015 yılında Hasan Toprakkaya tarafından kurulan girişim, birkaç yıldır Londra merkezli bir girişim olarak hizmet veriyor ve özellikle Avrupa odaklı bir büyüme hedefliyor.

Sociality, yıllar önce sadece sosyal medya hesaplarına içerik/ileti gönderen bir araç olarak ortaya çıkmıştı ancak şimdi çok daha fazlasını sunuyor. İçerik dağıtımının yanında rakip analizi, sosyal ağlarda anahtar kelime takibi ve raporlama işlerini de detaylı bir şekilde yapıyor. Ayrıca yönettiğiniz hesaplara bağlı tüm mesaj ve yorumları da Sociality üzerinde görebiliyorsunuz.

Şu anda Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki farklı dilde hizmet veren Sociality, sosyal medya pazarlamanıza yol gösterecek taslak dokümanlar ve e-kitaplar da sunuyor.

Kendini Hootsuite, Buffer ve TweetDeck gibi araçlarla kıyaslamaktan çekinmeyen (bkz: sitenin alt tarafındaki linkler), daha da ileri giderek 150’den fazla sosyal medya yönetim aracını tek noktadan karşılaştırmanızı sağlıyor. Diğer bir sosyal medya girişiminden hesaplarınızı Sociality’ye taşımak istediğinizde de yardımcı oluyor.

Sociality, şu anda 350 milyondan fazla takipçiye ulaşan 4500’den fazla sosyal medya hesabının yönetilmesine imkân tanıyor. Yedi farklı ülkeden müşterileri olan girişimi kullanan binden fazla pazarlama profesyoneli kullanıyor.

Ücretlendirme / Gelir Modeli?

Sociality, bir SaaS girişimi ve kişiselden işletme profiline kadar farklı ihtiyaçlara dönük hesaplar sunuyor. Yıllık abone olduğunuzda kişisel hesapta aylık 2,5 dolar, işletme profilinde ise aylık 10 dolar ödemeniz yeterli oluyor. Ancak Sociality’nin bazı içerik odaklı sınırlamalar getirdiğini de paylaşmadan geçmeyelim. Girişimi para ödemeden denemek içinse 14 gününüz var. Ücretlendirme sayfasında bir de fiyat hesaplama aracı bulunuyor.

GirişimlerNet Yorumu:

2015’ten bu yana Sociality’nin yükselen bir grafiği var. Artık Avrupa merkezli bir girişim olarak hizmet veriyor ama websitesinde İngilizce dil seçeneğindeki bazı alanlar halen Türkçe/Türkiye’den içerikler barındırıyor. Umarım bu alanlar da kısa süre içinde güncellenecektir.

Sociality, dikkat çekici şekilde kendini rakiplerle kıyaslama cesareti gösteriyor ama ücretlendirmedeki ‘mention’ odaklı sınırlandırma beni biraz düşündürüyor. Bunun için kullanacağınız hesapların Analytics kısmını ziyaret edip karar vermekte fayda var.

Diğer yandan Sociality’nin içerik pazarlaması konusunda Türkiye’den dünyaya açılan girişimler için örnek olduğunu düşünüyorum.

.

.

En İyi Sosyal Medya Yönetim Aracı Hangisi?

0

Nedir?

SocialMediaToolsComparasion.com sosyal medya yönetimi konusundaki arayışınıza son vermeyi hedefleyen bir araç. bu alandaki 150’den fazla girişimi 10 farklı kritere göre filtrelemeyi sağlayan SMTC, sosyal medya yönetiminde herkesin ihtiyacına en uygun aracı bulmasına yardımcı oluyor.

SMTC ile girişimleri sosyal profil sayısı, yönetime katılacak ekip elemanı sayısı, raporlama ve rekabet analizi gibi önemli kriterler üzerinden filtreleyebiliyorsunuz. Herhangi bir şekilde filtrelediğiniz girişimleri de aylık ve yıllık fiyat etiketlerine göre sıralayabiliyorsunuz.

Bu karşılaştırma aracı her açıdan en iyiyi bulmaktan ziyade size en uygun aracı bulmanıza yardımcı oluyor. Saatler harcayarak yapabileceğiniz analizi tek bir pencereye indirgiyor ki sürekli güncellenen karşılaştırma tablosunu Google E-Tablolar üzerinde görebilirsiniz.

Son olarak bu aracı geliştiren ekibin Türkiye’den dünyaya açılan sosyal medya yönetim aracı Sociality.io olduğunu ve Product Hunt’ta destek beklediğini de eklemeden geçmeyeyim.

Dipnot: Product Hunt’ta tanıtılan Türk girişimlerini takip etmek için şuradaki eposta grubumuza abone olabilirsiniz. 

.

.

Alışkanlık Geliştirmek İsteyen Girişimcilere Tavsiyeler

10

.

2019’un ilk yarısı bundan tam 2 ay önce tükendi ve hepiniz gibi ben de geçen günlerin hızına şaşırdım. 1 Temmuzda 6 ayın kısa bir muhasebesini paylaştıktan sonra işleri biraz daha toparlamak için kendime yeniden meydan okudum. Hedefim bir ay boyunca her gün en az 300 kelime yazmak idi. Buna karar verdim ama bu kez hedefimi açık şekilde paylaşmak istemedim. Öyle ki sessizliğimi 1 ay daha uzattım ve bu yazıyı yayınlamayı erteleyip hedefimi güçlendirerek bugüne kadar geldim.

Ağustos ayı için hedefimi her gün en az bir yazı yayınlamak olarak belirledim ama en az 300 kelime yazmayı da elden bırakmadım. Nihayet Ağustos ayı da bitti ve küçük bir iki tekleme dışında ikinci 30 günlük hedefime de başarıyla ulaştım. Bu süreçte edindiğim tecrübeleri paylaşarak girişimcilerin alışkanlık geliştirmesine de vesile olmayı umuyorum.

Alışkanlık Geliştirelim ama Nasıl?

Hayatımın en büyük alışkanlık zincirini başlatırken bahsettiğim iki püf noktası vardı;

1) Gerçekten sevdiğin/yapmak istediğin işi bul.
2) Mümkün olduğunca küçük bir hedef belirlemek.

Ben yeni meydan okumamda da aynı kuralları uyguladım ve hedefime ulaştım. Peki bu 2 ayda neler öğrendim?

– Gerçekten uzun soluklu bir alışkanlık geliştirmek istiyorsanız ‘küçümseyeceğiniz kadar küçük bir hedef‘ seçin. Çünkü anlık yükselişler değil, süreklilik istiyoruz. Benim yazmaya dair tecrübelerim (40 gün boyunca 750 kelime yazma hedefi, Webrazzi’deki günlük performansım vb.) bana 300 kelimenin çok kolay bir hedef olduğunu söylüyordu. Ama iç sesime kulak vermedim. Kendimi 300 kelimeyle sınırladım ve bu sayede de yorgun halimde bile oturup pedallara asılabildim. Eğer 750 kelime gibi daha farklı bir hedef koysaydım, şu anki durumda pes etmem işten bile değildi. Ay sonunda ortaya çıkan tablo ise benim için gayet tatmin edici oldu.

– Ben henüz yapamıyorum ama bence alışkanlıkları erken kalkıp günün ilk saatlerinde tamamlamak en güzeli çünkü gün başladıktan sonra neler olacağını tahmin bile etmemiz zor. Yazılarımın neredeyse tamamını saat 2’den sonra bitirdim ve bu hiç de iyi bir şey değil.

– Acı çekmeyi, yorulmayı, uykusuz gözlerinize direnmeyi göze almıyorsanız hiç yola çıkmayın. Erkenden kalkıp işe koyulmak acıyı azaltan faktörlerden biri. Bu sayede hem karşılaşabileceğiniz risklerden kurtulmuş olursunuz hem de görevinizi tamamlamanın huzurunu hissedersiniz.

– Temmuz ayında ortalama 10600 kelime yazmışım. Bu da günlük ortalama 300 kelimeden fazlası demek. Eğer küçük bir hedef belirlediyseniz ve yapmaya kararlıysanız hedefinizden daha fazlasını yapacağınıza emin olabilirsiniz. Mesela günde sadece 10 dakika veya 3 sayfa kitap okuma hedefi koyun ve nasıl daha fazlasını yapacağınızı seyredin.

– Temmuz ayında yazı yayınlamayı hedefime dahil etmemiştim. Bu nedenle çoğunlukla Ulysses adlı yazı uygulamasını yazıp bıraktım. Bilhassa kitaptan (Geleceği Görenler) sonra yazılarıma daha fazla titizlendiğimi de farkettim. Ama işin içinde süreklilik olduğu için yazıları yayınlamamak bana farklı bir yol açtı. (Bunu ilerde açıklayabilirim.)

– Ağustos ayında daha çok WordPress’te yazdığım ve ipin ucunu kaçırdığım için toplam kelime sayısını tutmadım ama ortalama 300 kelimenin üzerine çıktığımı rahatlıkla söyleyebilirim. GirisimlerNet’te toplam 33 yazı yayınladım ki bu sayede ilk ayda yakaladığım tekil ziyaretçi sayısını geride bıraktım. GirişimlerNet Alexa sıralaması Türkiye için 39010’den, 7863’e yükseldi.

– Yaptığım iş sevdiğim iş olduğu için geliri ilk sıraya koymamıştım ama bu konuda daha ciddi düşünmem gerektiğini anladım ve günlük eposta bültenine ilan/sponsor alma çağrısı çıktım. İki girişim sponsor olmak istediğini söyledi, eğer süreklilik olmasaydı elbette bunu istemezlerdi. (Detay: 1250’den fazla kişiye %32+ açılma oranı, %5.71 tıklanma oranıyla gönderim yapıyorum. Eğer bülten sponsoru olmak veya ilan vermek isterseniz bana firatdemirel et gmail.com’dan ulaşabilirsiniz.)

– Yayı yayınlamaya başladıkça beğenilmeme korkumuzun bir kez daha ne kadar büyük bir tabu olduğunu farkettim. Bu nedenle kendime ‘zengin olana kadar mükemmelliyetçilikten vazgeç’ dedim ve 80/100 tatmini yakaladıktan sonra yola devam etme kararı aldım. Çünkü mükemmeliyetçilik çoğunlukla zaman kaybından başka işe yaramıyor ve verdiğiniz emek karşılıksız kalıyor. Eğer kendimizi sürekli öğrenen ve gelişen bir öğrenci olarak görüyorsak (kendimi öyle görüyorum) yapacağımız en iyi şey son kullanıcının karşısına çıkmak.

– Son olarak alışkanlıkların kırılma noktasında küçük esneklikler bırakmanın doğru olduğunu gördüm. Eğer günlük hedefiniz ertesi güne sarkarsa ve telafi edilebilir bir hedefse bunu hızlıca telafi edip yolunuza devam edebilirsiniz. Kaçan hedefi tamamladığınız zamanı da yeni esneme payı olarak belirleyip kendinize 24 saate kadar ek süre verebilirsiniz. Ben bu taktiği kullandığım için bugün bu yazıyı yazabiliyorum. Size de tavsiye ederim.

– Diğer yandan günlük hedefler üzerinden aylık hedef belirliyorsanız (30×300=9000 kelime) nihai hedefe hızlıca ulaşmayı isteyebilirsiniz ama bu sizin günlük disiplinden çıkmak anlamına geleceği için risk taşıyor. Zorunlu kalmadıkça aylık hedefe ulaşsanız bile yazmaya devam etmenizi öneririm.

Siz de kendinize işinizle ilgili küçük hedefler belirleyebilirsiniz. Programlama çalışmak, tasarım öğrenmek veya e-posta abone sayısını arttırmak bu hedeflerden bazıları olabilir. Yeter ki bir hedef seçin ve ufak bir ritim tutmaya başlayın.

Ben günlük yazma hedefimi en az 300 kelime üzerinden sürdürmeye çalışacağım. Ernest Hemigway yazarlara tavsiyelerinde şöyle demişti; ‘Günlük iyi yazılmış 400-600 sözcük arasının benim için en uygun hız olduğunu fark ettiğimden beri bununla mutluyum. Yine de sadece 320 sözcük yazmışsam da iyi hissediyordum.’ Bu gerçekten iyi bir performans çünkü Geleceği Görenler, 60000+ kelimelik bir kitap ve böyle bir kitabı 6 ayda bitirmek anlamına geliyor.

Umarım ben de ömrümün sonuna kadar Hemingway gibi bir performans tutturabilirim. 😉

Görsel kaynak: pexels

.

.

Fairphone:Çevre ve İnsan Dostu Akıllı Telefon

0

Nedir?

Dünyanın en hızlı tüketilen ve tatmin süresi en düşük ürünlerinden biri sanırım cep telefonları (akıllı telefonlar). On yıl önce bizi şaşkına uğratacak özellikteki telefonlardan kısa sürede sıkılıp yenileme yoluna gidiyoruz. Bu da pek temiz olmayan bir üretim çarkının sürekli dönmesi anlamına geliyor. Fairphone adlı akıllı telefonun niyeti de tam olarak durumu değiştirmek.

Hem dünyaya hem de insana değer vererek akıllı telefon üretmenin mümkün olduğunu savunan Fairphone, tüketicilere daha sürdürülebilir bir ürün vadediyor. Üretilen cihazın işçi haklarından ham madde kaynaklarına kadar her alanda daha adil bir yaklaşım sergilediğini paylaşıyor. Bu sayede tüketimi ve küresel ısınmanın etkilerini azaltmak istiyor. Daha uzun süre kullanılabilen, tamir etmesi kolay bir tasarımla sunulan Fairphone, eski telefonların geri dönüşümüne de aracı olarak atık kontrolüne katkı sağlıyor.

“Bir Fairphone satın aldğınızda bir telefondan daha fazlasını satın alırsınız. Değişimin mümkün olduğuna dair bir deklarasyon satın alırsınız ve o değişim çok yakınınızda. Bugün. Sizin ellerinizde.”

Ücretlendirme?

Fairphone 3 modelini şu anda KDV dahil 450 € etiketle ön sipariş etmek mümkün. Telefonunuzu geri dönüşüme verirseniz 40 € geri ödeme alabiliyorsunuz.

Kargo ücreti ülkeden ülkeye değişiyor ve 2-10 iş günü içinde ulaştırılıyor. Ancak ilk siparişler Eylül ayından itibaren sahiplerine gönderilecek.

Teknik Özellikler?

Fairphone, tahmin edeceğiniz üzere Android işletim sistemini kullanıyor. Android 9 ile desteklenen Fairphone 3’ün temel özellikleri şöyle;

  • Qualcomm Snapdragon 632 4GB RAM
  • MicroSD ile genişletilebilen 64 GB dahili hafıza
  • 3000 mAH çıkarılabilir Li-on pil
  • 5,65 inç ekran
  • 12MP arka, 8 MP ön kamera
  • 4G destekli çift SIM kart
  • Parmak izi okuyucu

Fairphone 3’ün kutusunda USB-C kablosu, şarj cihazı ve kulaklık bulunmuyor. Size gereksiz yere yeni aksesuarlar satmak istemiyorlar ama ihtiyacınız varsa ayrıca alabiliyorsunuz. Diğer yandan kutu içinden bir koruyucu kılıf ve küçük bir tornavida çıkıyor. Ayrıca kendi yedek parçalarını da satışa sunuyor.

Ekip?

2010 yılında bir farkındalık kampanyası olarak başlayan Fairphone, 2013’te şirketleşmiş ve elini taşın altına koymuş. Şu anda 20’den fazla ülkede 70’ten fazla çalışanı bulunuyor. Fairphone sahipleri ise 100 bini gemiş. Amsterdam merkezli girişimin CEO’su ise Bas Van Abel.

Seekout: Yetenek Arayan Şirketlerin Yapay Zekâlı Dostu

0

Nedir?

Seekout, işe alım için yetenek bulma işini yapay zekânın gücüyle birleştiriyor. Onlarca farklı kanalda tarama yaparak en uygun adayları bulmanızı ve onlara ulaşmanızı sağlıyor.

2015 yılında kurulan girişimin temel işlevi iş teklifi götürülebilecek aday profillerini bulmak ve onların e-posta adreslerini toplamak. Elinde 420 milyon halka açık profil olduğunu söyleyen Seekout, Github’daki 13 milyondan fazla yazılımcı profilinde ve 37 farklı sosyal ağdaki 600 milyondan fazla aday içinde arama yapabilmeyi de mümkün kılıyor.

Güncel aday profillerini gösterdiğini paylaşan Washington merkezli girişim, yetenek arama konusunda yapay zekâ teknolojilerinden faaydalanıyor. Sadece hedef şirket ve başlığını girdiğinizde şirketinize yüksek derecede uygun adayları önerebiliyor. Bunu yaparken de yetenekten eğitime, iş geçmişinden ilgi alanlarına kadar 20 farklı filtre sunuyor.

Ama Seekout’un özellikleri bunlarla da sınırlı değil.

Etnik ve cinsiyet açısından farklı profilleri kapsayan bir aday havuzu sunuyor. Bir yandan da ’Kör İşe Alım Modu’ ile önyargıya maruz kalınan bu özellikleri göz ardı ederek arama yapmanızı sağlıyor.

Github’da olan Github’da kalmaz

Seekout Github tarafında da etkin çalışan bir yetenek avcısı. Yazılım geliştiricilerinin Github profilinin detaylı bir fotoğrafını ortaya koyuyor. Elbette filterleme yapabiliyorsunuz ve karmaşık aramaları otomasyona bağlayabiliyorsunuz. Seekout, adayların kod örneklerine kadar ulaşarak işe alım uzmanının işini daha hızlı yapmasını sağlıyor.

Adayların sadece profillerini bulup sınıflandırmakla kalmayan girişim, kişisel ve iş e-posta adreslerine de ulaşabildiği kadar ulaşıyor ve müşterileriyle paylaşıyor. Gerçek zamanalı bir onaylamadan geçirdiğini söyleyen Seekout, ilgili kişilere kişiselleştirilmiş e-postalar atmanızı sağlıyor ki bu da geri dönüş oranını arttırıyor.

Yatırım Bilgisi:

Seekout, iki yatırım turunda toplam 8,2 milyon dolar yatırım almış. Yatırımcılar arasında Mayfield Fund ve Madrona Venture Group bulunuyor.

GirişimlerNet Yorumu:

Yazılım ve internetin gücü daha fazla işi daha az kişinin yapabilmesine olanak tanıyor ve bu durum en iyi adayları bulma yarışını hızlandırıyor. Her en kadar en iyi şirketlerdeki çalışanlar 1-2 yıl içinde iş değiştirse de artan veri yükü ve satış yapma ihtiyacı sürekli yeni yetenekleri bulmayı gerekli kılıyor.

Seekout da işte bu karmaşanın ortasında aday toplama ve ayıklama işini bilgisayarlara/yazılıma yaptırarak ve hatta onlara ulaşarak farkını orrtaya koyuyor. (Kişisel gizliliği ihlal eden bir tarafı var mı emin değilim.) Bence işe alım uzmanlarının sayısı çok hızlı artmayacak ve bu tür yazılımlar arama/tarama/atama süreçlerini otomatize edecek. Son kararları insanlar verirken ara seçim mekanizmalarında çalışanların sayısı azalacak. Bu yüzden de bu alanda çalışan kişilerin Seekout gibi araçları tanıması ve kullanması faydalarına olacaktır.

Capiche: SaaS Girişimlerine Daha Az Para Ödeyin

0

Harcama takip uygulamamdaki (moneylover) SaaS kategorisine sadece bu yıl 3600 TL’den fazla ödemişim. Alan adlarının da dahil olduğu bu dijital harcamalarda çoğunlukla indirimleri yakalamaya çalışırım ve özellikle Appsumo’daki fırsatlardan faydalanırım. Ancak yine de yeni harcamalar beni düşündürmüyor değil. Hele de bir girişiminiz varsa SaaS ürünlerine ödeyeceğiniz ve abone olup unutacağınız aylık rakamlar cüzdanınızı zorlayabilir. Capiche de işte bu duruma merhem olmak istiyor.

Kendine ‘SaaS dünyasının Glassdoor’u’ diyen Capiche, SaaS harcama tutarlarınızı asgariye çekmeye çalışan bir girişim. Bunu yaparken de SaaS ürünü kullananlardan bilgi toplama yoluna gidiyor. Henüz bilgi toplama aşamasında olan girişim yaptığı araştırmayı/anketi tamamladığında ankete katılan kullanıcılarla ücretsiz olarak paylaşmayı vadediyor. Demek ki diğerlerine satacak. 🙂

Ankette çok basit iki soru var; Hangi SaaS uygulamalarını kullanıyorsunuz? ve Ne kadar ödüyorsunuz? Katlımcılar para ödedikleri 3 ürün hakkında anonim şekilde fiyat bilgisi paylaşıyor ve daha fazla bilginin kendisine ulaşmasını bekliyor.

Austin Petersmith ve Matthew Guay tarafından kurulan Capiche, sitede paylaşıldığına göre HubSpot, Superhuman, Clearbit gibi şirketlerde çalışmış yatırımcı ve danışmanlar tarafından destekleniyor. Yani karşımızda tek seferlik bir araştırmadan daha fazla şey çıkacak gibi duruyor. Capiche ekibi, ilerleyen teknoloji/iletişim zenginliğinin üreticilerin çıkarına olduğunu ve bunun tüketicilere pek yansımadığını iddia ediyor. Dolayısıyla bu dünyayı biraz şeffaflaştırarak kimin hangi servise ne kadar ödediğini, size verilen fiyatın gerçekten adil olup olmadığını herkese göstermek istiyor.

Girişimciler şimdiden 100’den fazla veri noktası toplamış. Araştırmanın sonunda bu sayının artacağına da şüphe yok. Tabii sunulacak bilgilerin gerçekten uygulanabilir olup olmadığını hep birlikte göreceğiz.

Aşağıda paylaşılan birkaç örnek bilgiyi görebilirsiniz. Benim indirimli fiyat formülüm ise özellikle ABD’nin Black Friday gibi önemli günlerini beklemek, indirim kuponu aramak, öğrenci indirimini sorgulamak ve AppSumo’daki yüksek indirimleri yakalamak şeklinde. Eğer sizin de farklı taktikleriniz varsa yorum kısmında paylaşabilirsiniz. 😉

– HubSpot’un 2 ürününü birlikte kullanıyorsanız %30 gibi bir indirim alabiliyor. Bu bilgiyi paylaşan kişi MarketingHub ve SalesHub için ayda 800 dolar ödediklerini paylaşıyor.

– Mixpanel kullanan bir kullanıcı aylık 400 bin ziyaretçili sitesi için aylık bin dolar ödediğini söylüyor. İşin ilginçi bu rakam sitede paylaşılanın 1/5’i.

Evobulut: Tüm İş Süreçlerini Tek Noktada Toplayan Yazılım Platformu

0

Nedir?

Evobulut CRM, Satış ve Ön Muhasebe süreçlerini tek noktadan yönetmeyi sağlayan bulut tabanlı bir platform. Şirketlerin tüm iş süreçlerinde kullanabilecekleri bir platform olmak isteyen Evobulut, ticaret yapan firmaların yanında sağlık ve hukuk gibi iki önemli dikeye dokunan ürünler sunuyor.

Bu ürünlerden Sağlık Bulut, doktorlar için randevu ve hasta takip özellikleri sunarken Avukat Bulut ise dava, duruşma ve müvekkil takibini kolaylaştırıyor. CRM Bulut ürünüyle her türden şirketin müşteri ilişkileri yönetimine talip olan Evobulut, Satış Bulut ürünüyle satış ve CRM bağlantısını kuruyor. Bu sayede sağlıktan hizmete, inşaattan otomotive kadar farklı sektörler Evobulut müşterisi olabiliyor.

Gelir Modeli / Ücretler?

Aylık ücretlendirme modeliyle çalışan girişim maalesef fiyatlarını açıkça yazmıyor ama ücretsiz üye olup 14 gün deneme şansına sahipsiniz.

Kurucular?

Ercan Ilık, Ozan Aycan

Kuruluş Tarihi?

Eskişehir, 2004 (Evosoft), 2018 (Evobulut)

Rakamlar?

Evobulut’un Ağustos 2019 itibarıyla 150’ye yakın müşterisi bulunuyor.

Yatırım/Destek Bilgisi?

Ar-Ge sürecinde KOSGEB ve TÜBİTAK destekleri kullanıldı.

GirişimlerNet Değerlendirmesi:

Evosoft, yazılım geliştirme konusunda 15 yıllık hatırı sayılır bir tecrübeye sahip. Evobulut ürünleri de özellikle iki hassas dikeyde (hukuk, sağlık) dokunması açısından dikkat çekici. Ürün ücretlendirmesinin şeffaf bir şekilde paylaşılmaması bir SaaS girişimi için alışıldık bir durum değil.

Yönetim panelinde detaylar ziyadesiyle düşünülmüş gibi ama panel arayüzü daha çok masaüstü uygulamalarını anımsatıyor. Eskişehir’de güncel eğilimleri takip eden arayüz geliştiricisi bulmak zor olabilir ancak dijital dünyadan uzaktan çalışma yolunun açık olduğunu hatırlamakta fayda görüyorum. Yurtdışına açılma planları da bence iyi bir arayüz ve deneyim tasarımından sonra verimli sonuçlar verecektir.

.

Goyomod: Pazar Yeri Entegrasyonlu Yeni E-ticaret Platformu

2

Goyomod Nedir?

Goyomod, e-ticaret altyapısı sunan ve pazara kısa süre önce giriş yapan platformlardan biri. Kolay kurulumu ve sade yönetim paneliyle 3 dakikada e-ticaret sitesi açmayı vadeden girişim, e-ticaret pazarının potansiyelinden pay kapmak istiyor. Girişim üyelik paketlerine göre pazar yeri entegrasyonları da yapıyor.

Herhangi bir ücret ödemeden üye olabildiğiniz Goyomod.com, size 14 günlük deneme süresi tanıyor. Ardından işlemlerinizi tamamlayarak mağazanızı sorunsuz şekilde açabiliyorsunuz.

Ücretlendirme / İş Modeli?

Goyomod’, bir SaaS girişimi olarak sadece aylık/yıllık platform ücretlendirmesi yapıyor. Satışlardan ekstra bir pay talep etmiyor. İki temel paket sunan girişim Temel Paket’te ihtiyaç duyulan temel özellikleri aylık 65 TL’ye, Gelişmiş Paket’te ise pazar yeri entegrasyonlarını da (Gittigidiyor, N11, Trendyol, Hepsiburada) kapsayan daha geniş özellik setini aylık 95 TL’ye sunuyor. Yıllık abonelikte ücretler %10 düşüyor.

Yatırım Bilgisi?

Goyomod, 5M Lab İnternet ve Bilişim Hizmetleri’nin bir iştiraki ile özsermayeyle hayata geçiriliyor.

Bu Girişim Tutar mı?

Goyomod, Amerika’yı yeniden keşfeden bir girişim değil. Birçok rakibin olduğu bir alana giriş yapıyor ve muhtemelen Türkiye e-ticaret pazarının büyüyen hacminden pay almayı hedefliyor. Nihayetinde kabul edilebilir bir kullanıcı deneyimi sunuyor.

Goyomod’un avantajlarından biri sadece aylık sabit ücret talep etmesi. Satışlardan pay almadığı gibi ürün sayısıyla ilgili bir kısıtlama da getirmiyor. Tabii bu şekilde ayakta kalıp kalamayacağı ise zaman gösterecek.

Diğer yandan kullanıcılarına sadece tek bir tema sunmuş olması rakipleriyle arasındaki farkı aleyhine açıyor ancak ilk müşterilerle birlikte bu portföyün genişleyeceğine kesin gözüyle bakabiliriz.

Hemen İş: Konum Tabanlı İş ve İşçi Bulma Platformu

0

Hemen İş Nedir?

Hemen İş, adından da anlaşılacağı üzere iş arayan ve iş verenin ilanları en hızlı şekilde buluşturmak isteyen konum tabanlı bir girişim. Web sitesinin yanısıra Android ve iOS uygulamalarıyla hizmet veriyor ve hem iş verenler hem de iş arayanlar harita üzerinde listeleme yapabiliyor.

Mayıs 2019’da kurulan Hemen İş, 1-45 gün arasında listeleme yapmanıza izin veriyor ve iş detaylarını maaş bilgisine kadar ayrıntılı olarak girebiliyorsunuz. İş aradığınızı da duyururken de özgeçmiş bilgilerinizi detaylı şekilde paylaşabiliyorsunuz.

Ücretlendirme / Gelir Modeli:

Kullanıcılar Hemen İş platformunda bireysel veya kurumsal şekilde ilan oluşturabiliyor. Bireysel kullanıcılar iş arama ve iş verme ilanlarını tamamen ücretsiz olarak yapabiliyor ama kurumsal ilanlar için maalesef ücretlendirme detayı paylaşılmıyor.

Yatırım Bilgisi:

Hemen İş, özel istihdam bürosu lisansına sahip NET Danışmanlık‘ın bir iştiraki olarak hizmet veriyor. Herhangi bir yatırım veya teşvik bilgisi paylaşılmış değil.

Bu Girişim Tutar mı?

Hemen İş, rekabetin yüksek olduğu bir alanda çok da zengin olmayan bir portföy ile hizmet veriyor. Harita tabanlı sistem aramayı kolaylaştırıyor ancak ilan ve profil detaylarındaki eksiklikler göze çarpıyor ve platformun değerine olumsuz etki yapıyor. Daha fazla kullanıcı çekmek için bence en çok dikkat edilmesi gereken detay ilanların içeriği.

Diğer yandan uzaktan yapılabilecek işler için tasarlanan “remote” butonu oldukça anlamlı. Tabii bu durumda konum anlamsız bir parametre haline geliyor. ‘Akıllı Sıralama’ ile iş ilanlarını fiyata, puana veya yayınlanma tarihine göre sıralayabiliyorsunuz. 

Kurumsal kullanıcı kazanmına dönük yeterli yönlendirme yapılmaması da bence önemli eksiklerden biri. Zira girişimin tek gelir kanalı kurumsal taraf gibi duruyor.

Girişimin birkaç aylık olduğunu düşünürsek ilerleyen aylarda eksiklerini kapatarak kalıcı olma yolunda ilerleyeceğini düşünüyorum.

.

.

Retorio: İşe Alım ve Satış Başarısını Artıran Yüz Tanıma Teknolojisi

0

Retorio Nedir?

Münih/Almanya merkezli Retorio, yüz/duygu tanıma teknolojileri geliştiren bir girişim. Makine öğrenmesi, görüntü işleme ve yapay zekâ teknolojilerine odaklanıyor ve yüz ifadelerini okuyarak insanüstü bir kişisel analiz ortaya koyuyor.

2018 yılında kurulan Retorio’nun iki temel hedefi var. Bunlardan biri insan kaynakları alanında işe alım kararlarındaki başarıyı arttırmak ve daha hızlı işe alım yapılmasını sağlamak. Türkiye pazarına HRPeak üzerinden açılması bekleniyor ki bu da Türkiye’de işe alım süreçlerinizde yüz ifadenizin bilgisayarlar tarafından yorumlanabileceği anlamına geliyor. (Şirketler böyle bir analiz yapıldığını adaylara açıklayacak mı merak ediyorum.)

Diğer hedef ise satış alanındaki çalışanların performansını ve ikna etme başarısını arttırmak. Zira bir satış konuşmasını analiz eden Retorio, yüz ifadelerinizin satışı nasıl etkileyebileceğini söyleyebiliyor. Örneğin somurtkan yüz ifadesiyle satış yapamayacağını rahatlıkla söyleyebiliyor.

Kurucu Ortaklar:

Retorio’nun bizim için önemli taraflarından biri kurucuları arasında bir Türk’ün de olması; Christoph Hohenberger, Patrick Oehler ve Abdurrahman Namlı, kendisi İTÜ mezunu bir matematik mühendisi.

Yatırım Bilgisi:

Retorio, geçtiğimiz hafta 1,5 milyon dolarlık yatırıma imza attı ve büyüme konusunda daha hızlı adımlar atacağının sinyallerini de vermiş oldu. Şirketin işe alım aşamasında kendi teknolojisini kullanacağına şüphe yok ama kurucular yatırım görüşmelerine hazırlanırken kendi teknolojilerinden faydalandı mı merak ediyorum.

Bu Girişim Tutar mı?

Retorio, ‘AI Communication Coach‘ olarak da tanımlanıyor ki bu tabiri aradığımda Orai adında bir rakibi olduğunu da öğrendim. Retorio’dan farklı olarak Orai’nin mobil uygulamalarını indirerek sunum yeteneklerini geliştirmek mümkün. Yüz tanıma teknolojilerinin başarılı kestirimler yaptıkları ortada ama insanların da giderek makinelere göre tavır tanınacak olması aklıma geliyor. Bu tür girişimlerin günlük işlerimizi ve duygusal zekâmızı nasıl etkileyeceğini gerçekten merak ediyorum.

Mesela şirkette daha az gülen kişilerin ekip performansını düşürdüğünü raporlayan kameralar olsa kabul eder miyiz? Ya da patronumuz o gün üzgün isek gelip bizim derdimizle ilgilenir mi? Peki eş seçiminde bu yüz tanıma teknolojilerinden faydalanabilir miyiz?

İşin diğer ucunda da elbette kişisel gizlilik de var. Hong Kong’daki protestocular gibi kameralara saldıracağımız günleri görmeyiz umarım. Yavaş yavaş Black Mirror geleceğine doğru yol alıyoruz ama hayırlısı bakalım…

.

.