Ana Sayfa Blog Sayfa 119

Grabono

0

Nedir?

Grabono, sürekli gittiğiniz mekanlardan harcama yaptıkça ödül kazanmanızı sağlayan bir sadakat uygulaması. Ödül kazanmanın yanında Grabono üyesi mekânlar hakkında detaylı bilgilere (açılış kapanış saatleri, ücretsiz kablosuz internet, hayvan dostu vb.) ulaşmanız da mümkün.

Nasıl Çalışıyor?

Uygulamaya girip iş ortağı bir mekânlardan birinde harcama yapın ve size verilen QRCode’unu Grabono uygulamasına okutun. Bu işlemler size puan kazandıracak ve bu puanlarla ücretsiz ürünler alabileceksiniz. Kaç puana hangi ürünü kazanacağınızı uygulama üzerinde kolaylıkla görebiliyorsunuz.

Gelir Modeli / Ücretlendirme?

Grabono son kullanıcı için tamamen ücretsiz. Sunmuş olduğu sadakat programı için mekânları ücretlendirerek gelir elde ederek ayakta kalmayı hedefliyor.

GirişimlerNet Yorumu:

Herkesin sadık kullanıcı/müşteri ve dost aradığı malum. Sadakat programları da bu noktada yıllardır çalışan bir model. Starbucks, Cafe Nero gibi şirketler bu programları kendi başlarına sürdürürken Grabono bu imkânı küçük mekânlar için erişilebilir kılıyor. Dolayısıyla rekabet avantajı açısınan da önemli görüyorum.

Kağıt kupon taşımaktan çok daha kolay ve farklı mekân uygulamaları indirme derdi olmadığı için Grabono’nun kalıcı bir uygulama olması mümkün. Ancak konum tabanlı popüler uygulamalara karşı Grabono‘nun kendini farklılaştıracak özellikler bulması gerekiyor. Arkadaşlar arası kupon birleştirme/harcama veya mekânlara sunulacak farklı servisler bu noktada Grabono’yu farklılaştırabilir. Bunun için de elbette hızla mekân sayısını artırması gerekiyor. Eğer mekân sahibiyseniz ve bir sadakat programı geliştirmek istiyorsanız direkt kendileriyle iletişime geçebilirsiniz.

Grabono’nun iOS tarafındaki geliştirici ismini de en kısa sürede kurumsal hale getirmesi gerekiyor.

Grabono’nun Hikâyesi:

Haziran 2018: Grabono, daha önce OBSS ve Iyzico’da çalışan iki yazılım mühendisi tarafından kuruldu; Semih Hakkıoğlu ve Barlas Karahocaoğlu

Şubat 2019: Grabono, İş Bankası Workup hızlandırma programının 4. dönemine seçilen girişimlerden biri oldu.

Foodie Advice

0

Foodie Advice, seyahatlerinizde neyi nerede yiyeceğinizi söyleyen kolektif bir içerik portalı. Dünyadaki tüm yemekseverlerin tavsiyelerini bir araya getirmeye çalışan girişim, mekân/şehir/yemek bilgleri paylaşıyor ve 4 farklı dil desteğiyle erişilebiliyor (Türkçe, Rusça, İspanyolca, İngilizce).

Nasıl Çalışıyor?

FoodieAdvice.com‘u ziyaret ederek içeriklere ücretsiz şekilde erişebilirsiniz. Üye olduğunuzda ise şehir, mekân ve yemek önerebilir, istediğiniz yemekleri ‘beğendiğim yemekler’ listesine ekleyebilirsiniz. Site içindeki aktivitelerinizle de Foodie Advice puanı kazanarak popüler üyeler arasına girebilirsiniz. Bkz: Farid Movsumov

Gelir Modeli / Ücretlendirme?

Websitesini Android uygulamasıyla destekleyen Foodie Advice, tamamen ücretsiz hizmet veriyor ve reklamdan gelir kazanmayı hedefliyor.

GirişimlerNet Değerlendirmesi:

Konum tabanlı ve mekân odaklı hizmetler yıllardır hayatımızda olan şeyler. Ancak Foodie Advice hem amatör hem de profesyonel gurmeleri kendine çekerek kullanıcılarda farklı bir tat bırakabilir. Aksi takdirde Foursquare/Swarm, Zomato ve Yelp gibi uygulamalar arasında kendine yer bulması çok kolay değil. Yemekler hakkında da detaylı bilgiler toplayarak içerik tarafını eşsiz hale getirebilir.

Diğer yandan profiller henüz sosyal etkileşime açık değil. Zamanla bu konuda yapılacak geliştirmeler de daha sadık kullanıcılara sahip olmasını sağlayacaktır. Üyelere statü rozeti eklenebilir ve mekânlarla anlaşarak bu üyelere ücretsiz yemek randevuları ayarlanabilir.

Foodie Advice’ın Hikâyesi:

30 Aralık 2018 : Farid & Zeynep Movsumov, bir şehirdeki yabancılara yemek tavsiyeleri sunan Foodie Advice’ı MVP haliyle yayına aldı. Girişim fikri ilk kez 5 Kasım 2018’de ortaya atılmıştı.

10 Ocak 2019: Foodie Advice Product Hunt’ta tanıtıldı ve günün 3. projesi seçildi. Gün içinde 1000 civarında çok kaliteli ziyaretçi ve 150 civarında kullanıcı kazandı.

12 Ocak 2019: Foodie Advice, Betalist’te tanıtıldı.

8 Şubat 2019: İspanyolca dil desteği eklendi. Birkaç gün sonra kullanıcılara yanlış e-posta gönderilmesi üzerine bazı kullanıcılar e-posta listesinden çıktı. Bu durum bazı hataların düzeltilmesini sağladı.

18 Şubat 2019: Rusça dil desteği eklendi.

2 Mart 2019: Android uygulaması yayınlandı.

4 Mart 2019: Kullanıcıların kendi sitelerine rastgele yemek eklemelerini sağlayan “sitene ekle” özelliği geliştirildi.

Talkshow Team: Remote Ekipler İçin Asenkron Video Görüşmeler

2

12 ayda 12 girişim çıkarma hedefiyle bir seri girişimci olan Jon Yongfook, yeni girişimi Talkshow’u bugün Product Hunt’ta tanıttı.

Talkshow, özellikle dağıtık/uzaktan çalışan ekipleri hedefleyen video tabanlı iç iletişim ürünü. Canlı video toplantılar yerine kayıt edilmiş video mesajlar üzerinden paylaşım yapmak isteyen şirketler için oldukça faydalı bir servis.

Nasıl Çalışıyor?

Talkshow.team adresinden eposta adresinizle kayıt olduğunuzda önce bir ekip ve kanal oluşturuyorsunuz. Ardından istediğiniz video mesajını kaydedip, istediğiniz ekip ve kanal ile paylaşıyorsunuz. Gruptaki kişiler de istediği zaman bu video mesajı izleyerek faydalanıyor. Talkshow, aynı zamanda farklı zaman dilimlerinde çalışan ekipler için bir zaman çizelgesi de sunuyor.

Gelir Modeli / Ücretlendirme?

Talkshow biri ücretli diğer ücretsiz iki farklı paket sunuyor. Ücretsiz hesapta sınırlı sayıda video yükleyip paylaşabiliyorsunuz. Ücretli hesap ise sınırsız video ekleme ve barındırma hizmetini kullanıcı başına sadece aylık 7 dolar karşılığında sunuyor.

GirişimlerNet Değerlendirmesi

Bugün ABD’de 53 milyon serbest çalışan var ve 2020’de ABD iş gücünün yüzde 50’sinin serbest çalışanlardan oluşması bekleniyor. Üstelik bu çalışanların hepsi kendi zaman dilimindeki şirketler için çalışmıyor. Kısacası iş gücü dağılımının giderek mekân bağımsız olduğu bir dönemdeyiz ve bu noktada iletişim araçlarının gelişmesi kritik bir öneme sahip.

Skype, Hangouts, Zoom vb. güzel ama Talkshow’un kalıcı video içeriklere odaklanması çok iyi düşünülmüş. Çok faydalı bir araç haline dönüştürmek tamamen kullanıcının elinde. Örneğin paylaşmak istediğiniz önemli bilgileri, yeni çalışanlara dönük tanıtım videolarını, şirketin tamamına yapılacak duyuruları kısacası tekrar tekrar kullanılabilecek içerikleri bu şekilde hızlıca kaydedip kolayca paylaşabilirsiniz.

Mesela kıymetli Patreon destekçilerimi buraya çekip sorularını video mesajlarla yanıtlasam mı diye düşündüm. Ne dersiniz? 🙂

Webgazer

0

Webgazer, web servisiniz hizmet vermekte olduğunu sürekli olarak kontrol eden ve bir sorun olduğunda haber veren bir SaaS girişimi. Web sitesine ve REST API’lere bağlanarak hata taraması yapıyor ve hata bulduğunda size hemen haber veriyor. Temel hedefi internetten para kazanan şirketlerin kesintiler nedeniyle kaçan müşteri sayısını en aza indirmek ve bu sayede gelir kaybının önüne geçmek.

Nasıl Çalışıyor?

Temel özellikler için herhangi bir teknik kurulum yapmanız gerekmiyor. Tek yapmanız gereken websitenizin adresini eklemek ve işlerinize devam etmek. Webgazer, bir hata yaşanması durumunda (sitenize ulaşamadığında, SSL hatası olduğunda vs) e-posta veya telefon yoluyla haber veriyor. Kontrol edilmesini istediğiniz veriler için JSON, XML bilgisi girebiliyorsunuz veya performans ölçümlemesi de yapabiliyorsunuz.

Gelir Modeli / Ücretlendirme

Webgazer, bir SaaS girişimi olarak aylık 5 dolardan başlayan farklı özelliklerde paketler sunuyor. Çok sınırlı olsa da ücretsiz de kullanabiliyorsunuz. 14 günlük deneme süresini ise kart bilginizi girmeden başlatabilirsiniz. Bu sayede bir Webgazer’i detaylı şekilde test edebilirsiniz. Ayrıca bkz: Webgazer-Pingdom kıyaslaması

Yatırım Aldı mı?

Webgazer, Growth Circuit’ten 20 bin dolarlık fikir aşaması yatırımı almıştı. Bu sayede San Francisco’da 1,5 aylık bir hızlandıma programına da katıldı.

Webgazer’in Hikâyesi:

Temmuz 2017: Webgazer, Gökhan Sarı ve Altan Akdoğan tarafından kuruldu.

Ekim 2017: ODTÜ Teknokent’in düzenlediği YFYİ finalinde sunum yaptı ve kuluçka desteği kazandı.

6 Mart 2018: Product Hunt’ta tanıtıldı ve günün 2. girişimi oldu.

[Röportaj] Lyubov Ivanoğlu: Girişimler Türkiye’ye Nasıl Yetenek Çeker?

0

GirisimlerNet’in ilk röportajında yurtdışında yaşayan ve çalışan Fatih Acet ile konuşmuştuk. Bu hafta ise Türkiye’de çalışan bir yabancıyla (aslında Gagauz Türkü) Lyubov Ivanoğlu ile konuştuk ve yolunun Türkiye’ye nasıl düştüğünü, ekosistemimiz hakkında neler düşündüğünü olduğunu sorduk.

Keyifli okumalar dilerim.


Fırat Demirel: Lyubov merhaba,kısaca kendini tanıtır mısın? (kaç yaşındasın, mesleğin ne, üniversitede ne okudun, kaç yıldır bu mesleği yapıyorsun, şu anda nerede çalışıyorsun)

Lyubov Ivanoğlu: Merhaba Fırat. Ben aslen Gagauz Türküyüm (Moldova güney tarafı-Gagauz özerk bölgesi), 31 yaşındayım. Marmara Üniversitesi, Bankacılık bölümünü bitirdim ve 4 yıldır Insider‘da Senior Account Manager olarak çalışıyorum.

F. Demirel: Peki Türkiye’ye ne zaman ve nasıl geldin?

L. Ivanoğlu: 2006’da bursluluk sınavına katılmıştım (TCS), 15.000 kişiden 13 kişi seçilmişti. Bu sayede 2006’da İzmir’de Türkçe öğrenip, 2007’de Marmara Üniversitesi’nde Bankacılık okumaya başladım.

F. Demirel: Tüm iş tecrübelerini göz önüne alarak Türkiye’deki girişimcilik ekosistemi hakkında, yurtdışını da kıyaslayarak neler söyleyebilirsin?

L. Ivanoğlu: Yazılım ve girişimcilik benim için çok yeniydi, ilk önce 2012’de Cazador’da çalışmaya başladığımda ekosistemi tanımaya başladım. Yetenek olarak bakıldığında Türkiye’nin pek bir eksiğinin olduğunu söylemem. Hatta çoğu ülkeye göre avantajlı bir konumda. Ancak startup kültürü ve ruhu bence pek olgun seviyelerde değil. Ayrılma noktasının bu olduğunu düşünüyorum.

Daha olgun bir ekosistem kurmak için Türkiye’nin çok daha fazla teşvik ve yatırım ihtiyacı var. Yeni mezun insanların hayali ve hedefi kurumsal firmalarda çalışmaktan çok kendi girişimleri olmalı bence, bunu sağlayacak adımlar atılırsa Türkiye’den çıkıp dünyaya yayılan girişimlerin sayısı ciddi oranda artacaktır.

F. Demirel: Türkiye’nin en önemli, en dışa dönük girişimlerinden birinde çalışıyorsun. Bilmeyenler için biraz Insider’dan bahseder misin?

L. Ivanoğlu: Insider, sadece bir yazılım şirketi değil, aynı zamanda bir topluluk. Burada farklı insanları/farklı kültürleri/farklı dilleri/yaşamları tanıma fırsatı var. Burada kişisel gelişimimizi oldukça önemsiyoruz, çok farklı konularda kendimizi geliştirme fırsatı bulabiliyoruz. Burada yaptığımız işler açısından ise etki alanımız oldukça geniş olduğu için yarattığımız değer de hayli yüksek oluyor. Ekibin genç olması ise Insider’ın en önemli dinamizm etmenlerinden.

”Farklı kültürleri kabul etmek ve bir misyona sahip olmak çok önemli.”

F. Demirel: Çalıştığın iş yerinde ve İstanbul’da dil ve kültür açısından zorluklar çekiyor musun?

L. Ivanoğlu: Hayır, bir Gagauz türkü olduğum için ve İzmir’de 1 sene TOMER’de dil eğitimi aldığım için dil sorunu yaşamıyorum.

Kültür konusunda da ilk seneler biraz zorlanıyordum, ancak sonrasında alıştım. Insiderda ekip zaten çok genç olduğu için de uyum ve kültür konusu benim için zorlayıcı bir etken olmadı.

F. Demirel: Sence Türkiye yurtdışından daha fazla yabancı yetenekleri transfer edebilir mi? Bunu hızlandırmak için neler yapılabilirz?

L. Ivanoğlu: Insidera katılan yabancı yeteneklerin ortak noktası Insider’a ve taşıdığı misyona inanmaları. Türkiyeye daha fazla yabancı yetenek gelmesi için global dünyanın parçası olmak isteyen çok daha fazla sayıda teknoloji ve yazılım şirketlere ihtiyaç var.

Bugün ekosistemdeki startup ‘ara baktığımızda bu sayının yeterli olmadığını görebiliriz. Daha fazla yetenek için daha fazla başarı hikayesine ihtiyacı var Türkiyenin, dolayısıyla ekosistemin en üst seviyede desteklenmesini önemli buluyorum bu açıdan.

F. Demirel: Lyubov yanıtların ve yeteneğinle Türkiye’ye değer kattığın için teşekkür ederim.

L. Ivanoğlu: Ben de sorularınız için teşekkür ediyorum.

Haftanın Girişimleri: Dofo, Continually, Mükellef, Taam Mevsimi, Dinamik CRM

3

Geçen hafta olduğu gibi bu haftada sizlere tanıttığım girişimleri yeniden puanlayarak paylaşmak istedim.
Hatırlatmam gerekirse puanlamayı şu şekilde yapıyorum;

1 ziyaret = 1 puan
1 beğeni (upvote) = 5 puan

Ziyaretçi ve beğeni sayıları sürekli değiştiği için bu sıralama yayılandığı anda en doğru bilgiyi veriyor ve ziyaretçi sayıları değiştikçe sıralama da değişiyor. Ancak bu değişimin çok hızlı olmadığını söyleyebilirim.

Hemen aşağıda bu haftanın 5 girişimini ve bugüne kadarki en popüler girişimleri görebilirsiniz. En altta ise yorumunuzu beklediğim bir konu var.

  1. Dofo (910): Alan adı aramak için kapı kapı gezmekten sıkıldıysanız Dofo.com sizi bekliyor. Dünyadaki kayıtlı tüm alan adları içinde arama yapmanızı sağlayan Dofo, geniş filtre seçenekleri ve alan adı trend bilgileri sunuyor. Üstelik her şey ücretsiz.
  2. Continually (397p): Otomasyon özellikleri olan bir sohbet botu. Etkin şekilde müşteri/abone bilgisi (lead) toplamaya yarıyor ve şu anda çok büyük bir indirimle, sadece 49 dolara ömür boyu kullanım hakkı almanız mümkün. Ben 2 kupon almıştım ve bir kaç kişi de ürünü beğenrek aldıklarını bana eposta ile attılar. Cuma gününden şu ana kadar 27 yeni kişi e-posta adresini bırakmış (birkaçı test amaçlı). Normal e-posta kancaları ise ancak 10 tane toplayabilmiş. Sanırım bu konuda yeni bir yazı yazacağım. 😉
  3. DinamikCRM (475p): Müşteri ilişkileri yönetimini kolaylaştıran yerli bir ürün. Uzun zamandır takip ettiğim ve kendini geliştirdiğini gördüğüm DinamikCRM’in sipariş yönetimi, çağrı merkezi, çalışan yönetimi, ön muhasebe, randevu istemi yönetimi gibi bir çok özelliği var. Üstelik ister buluttan isterseniz kendi bilgisayarınıza kurarak kullanabiliyorsunuz.
  4. Mükellef (385p): Şirket kurulum ve yönetiminde uçtan uca çevrimiçi hizmet sunan bir girişim. Hemen her şeyi internete taşıyor ve evrak işleri için kapınıza kurye gönderiyor. Ayrıca sanal ofis için çok uygun bir fiyat sunuyor.
  5. Taam Mevsimi (346p): Meyveyi, sebzeyi ve balığı mevsiminde tüketmek isteyenlerdenseniz Taam Mevsimi tam size göre. Hem site üzerinden hem de iPhone uygulamasıyla içinde bulunduğunuz ayın besinlerini görebiliyorsunuz. Ayrıca güncel fiyatlara göre ortalama alışveriş tutarı ve besinlerin gıda değerleri hakkında detaylı bilgiler sunuyor.

En Popüler Girişimler

Gelelim en popüler girişimlere. Bu sıralamaya girmek için öncelikle en çok ziyaret edilen 6 girişimden biri olmak gerekiyor. Nihai sıralamayı ise beğeni puanlarını ekleyerek yapıyorum. Girisimler.net’te sadece ziyaretçi sayılarına göre yapılan sıralamayı görebilirsiniz.

  1. Kitapi (1547p): Ücretsiz kütüphane otomasyon yazılımı.
  2. Dofo (910p): Alan adı arama platformu.
  3. GirişimlerNet (900p): Teknoloji girişimlerine odaklanan içerik platformu.
  4. NotificUp (892p): Web push bildirimleri gönderen yerli bir ürün.
  5. CiciKutu (644p): Çocuk kitaplarını abonelik modeliyle satışa sunan bir e-ticaret girişimi.
  6. Glocalzone (471): Yurt dışındaki bir ürünü almak isteyenlerle yurtdışından gelen yolcuları buluşturan bir paylaşım ekonomisi girişimi.

Bu hafta EgeUsulü en popüler girişimler listesinden aşağı düşmüş ve onun yerini Dofo almış.

Nasıl Yapalım?

Girişim tanıtım modelini sorgulamayı sürdürüyorum. Günde 1 girişimi inceleyerek tanıtmak bir bakıma güzel ama içeriğin büyümesi ve gelen talepleri karşılamak açısından yeterli değil. Bu şekilde 1 yıl boyunca sadece 260 girişim tanıtabilirim. Ama daha fazlasına ihtiyacımız olduğu kesin. Çünkü hem Türkiye’de tanıtılacak bir çok yeni girişim var hem de her gün dünyada yüzlerce, binlerce yeni girişim çıkıyor. Yurtdışını izlemeden dijital dönüşüme ayak uydurmak maalesef büyük risk olur.

Yeni modelde anasayfaya ‘Öne Çıkanlar’ diye bir sekme daha açıp eposta grubuna gönderdiklerimi koymak istiyorum. Tüm girişimleri de geldikçe Yeni Girişimler sekmesinde yayınlamaya devam etmeyi düşünüyorum. Bu durumda e-posta grubuna hem Günün Girişimi hem de o gün yayınlanan içeriklerin listesi gelecek. Sizce bu model nasıl olur? Lütfen değerli fikirlerinizi benimle paylaşın. 🙂

Taam Mevsimi

0

Her besine her mevsimde erişmeye alışsak da bu durum hem bütçemiz hem de sağlığımız için çok normal bir durum değil. Taam Mevsimi de bu noktada güzel bir bilgi kaynağı olarak karşımıza çıkıyor.

Taam Mevsimi kısaca dönemsel besin önerileri sunan bir içerik servisi. Meyve, sebze ve balıkların hangi mevsimde tüketilmesinin daha uygun olduğunu ve besin değerleri hakkında detaylı bilgiler veriyor. Bkz: Kereviz. Ayrıca o ayın besinlerine göre ortalama fiyat bilgilerini de paylaşıyor.

Taam Mevsimi, besinleri en ideal dönemde tüketilerek lezzet, maliyet ve çevresel vb. açılardan çeşitli avantajlar sağlayarak bilinçli tüketiciler olmamızı hedefliyor.

Nasıl Çalışıyor?

Tüm içeriklere ücretsiz ve üye olmadan erişebilirsiniz. İster web/mobil tarayıcınızdan isterseniz iOS uygulaması üzerinden Taam Mevsimi’ne girip ayın en besinlerini ve ortalama alışveriş tutarını görebilirsiniz. Ayrıca karşınıza çıkan test sorularını yanıtlayarak bilginizi sınayabilirsiniz.

Gelir Modeli?

Şu anda bir gelir modeline sahip değil. Tamamen fayda odaklı ve ücretsiz bir hizmet sunuyor. İlerleyen aşamada çeşitli iş ortaklıklarından gelir elde etmesi mümkün.

GirişimlerNet Değerlendirmesi

Artılar: Taam Mevsimi gibi temiz tasarıma sahip bilgi kaynakları kullanıcılar için bulunmaz bir nimet. Aylık besinler listesinin yanında besinler hakkında bilgi sayfaları çok güzel. Ayrıca küçük testlerle bilginizi sınayarak bu konuda bilinçlenmemizi de sağlaması açısından çok faydalı. Benzer bir iş için bkz: baliktakvimi.com.

Eksiler: İçerik işi süreklilik istediği için Taam Mevisimi’nin küçük de olsa bir gelir kanalı açmasını umut ediyorum. Şart değil ama bu güzel ürün ve içerik daha akılda kalıcı bir isim de bulunabilir. (Bu arada ‘taam‘ kelimesi ‘yemek eylemi, yemek’ anlamına geliyor.)

Girişimcilik Ekosisteminin Önündeki 13 Engel

4

Geçtiğimiz haftalarda Twitter’da şöyle bir soru sormuştum;

Kişisel tespitinize göre girişimcilik ekosistemimizin en zayıf tarafı, en çok geliştirmemiz gereken kas nedir?

Ben örnek olaraak ‘az risk alan yatırımcılar, tecrübesiz girişimciler, yetersiz Türkçe bilgi kaynağı’ demiştim. Fakat yaklaşık 23 bin görüntülemeye ulaşan soruma farklı noktalara temas eden bir çok yanıt geldi. Nihayet o yanıtları derleyip toparladım ve yine yorumlarınıza sunuyorum.

Umarım 2019 yılı eksiklerimizi daha iyi gördüğümüz ve kapatabildiğimiz bir yıl olur. 😉

1) Özü ve Sözü Bir Olan Girişimci Dostu Kurum ve Kuruluşlar.

Bu iddia Mete Çakmakçı’ya ait. Yazılı olmayan taahhütleri hesaba katarsak içinden çıkamayız ama sözünün eri olmak diye atasözümüz var. Hiç şüphesiz kurum ve kuruluşların kendilerini bu konuda geliştirmesi gerekiyor.

2017 yılında kurulan StartupDostu.com bu konuya odaklanan bir yayındı ama şu anda pek aktif gözükmüyor. Core Strateji’nin 2018’de kurduğu Girişimci Kurumlar Türkiye Platformu ise daha çok kurumları girişimcilik aşılamaya çalışıyor. Umarım kurumlar girişimci ruh kazandıkça girişimcilere de daha içten bir şekilde yardımcı olurlar.

Tarvenn CEO’su Mustafa Kopuk da bu konuda kurumsalların ‘ayni destek’ vermesini bir sorun olarak dile getirdi.

2) Akıllı Müşteri Eksikliği

Mert Nuhoğlu, ‘inovasyonun faydalarını takdir edecek öncü veya erken benimseyen müşteri sayısının azlığından’ haklı olarak şikâyet etti. Yüksek riskten kaçınan yatırımcının müşteri sürümü demek sanırım yanlış olmaz. Erken uyum sağlayan (Early Adopter) şirketler de diyebiliriz.

Umarım büyük kurumsal şirketler farklı kanallara hesapsızca harcadıkları paranın bir kısmını yeni inovatif ürünlere kaydırırlar. İnsanlara yapılacak küçük desteklerin uzun vadede daha etkili olacağını söyleyebilirim. Elbette girişimlerin de bu konuda kendilerini geliştirmesi ve dertlerini anlatması gerekiyor.

3) Yetenekleri Keşfetmemek

Ufuk Gür en önemli konulardan birine parmak bastı ve ‘’Gerçekten iyi şeyler yapmak isteyen girişimcileri araştırıp, bulan, yardımcı olmaya çalışan yok…’’ dedi. Bence hayatta en önemli şeylerden biri yetenekli bir insanı bulup yükseltmek (şurada değinmiştim) ama bunun için çaba harcayan kişi sayısı maalesef ülkemizde çok az. Özellikle bizden genç birilerinin bizden başarılı olması sanki bizi korkutuyor… Bu konuda ABD ve Almanya’nın ne kadar özverili olduğunu söylemeye sanırım gerek yok.

4) Toplumsal Güven

Ussal Şahbaz’ın bu vurusunu direkt Erdem Yurdanur’un eski bir yazısıyla bağlamak istiyorum. Şöyle diyordu Erdem Yurdanur;

’22 yıllık iş hayatımın 17 yılı hep kendi işimin patronu oldum, son 4 aydır yine öyle olmasına rağmen, farklı kültürden insanlarla ortak hareket etmeyi öğreniyorum. Gördüğüm en temel fark şu : Biz Türkiye’de genelde karşımızdaki insana güvenmeyiz, güveni zamanla inşa ederiz, yani bizim için ilk önce güvensizlik gelir, hem kendimize güvenilmesi için hem de karşımızdakine güvenmek için ciddi çaba harcamak gerekir. Ama İngilizler’de ilk önce güven geliyor, yani karşısındaki insana güvenip her dediğini doğru kabul ediyorlar ve bunu yıkacak hareketler yapmadığı sürece her şey yolunda gidiyor. Ama o güveni bir kere sarsarsanız da yeniden kazanmak çok çok daha zor oluyor, bu nedenle insanlar daha dikkatli davranıyorlar, verdikleri sözleri tutmaya daha çok özen gösteriyorlar.’’

5) Kültür Taklitçiliği

Mehmet Doğan da farklı bir konuya dikkat çekti. ‘ABD girişim kültürünü takip etmeye çalışmaları. Oradaki growth taktiklerini, yönetim şeklini Türkiye’ye uyarlamaya çalışmaları. Halbuki her şirketin kültürünü, işleyiş biçimini belirleyen şey içinde bulunduğu pazarın kültürüdür.’ Haksız sayılmaz, yabancı ülkelerden bilgi ve tecrübe aktarırken oranın kültüründen neler getirdiğimizi de düşünmemiz gerekiyor.

6) Memur Yetiştiren Üniversiteler

Erhan Erkut’un bu fikri gelen yorumlarla ‘kendi otonomisinden feragat eden herkes’ şeklinde genişledi. Hiç şüphesiz ‘memur yetiştirme’ iç güdüsü sadece üniversitelerin değil, kamu/özel kuruluşların ve hatta ailelerimizin sorunu. Erken yaşta küçük riskler alarak hem kendimizi geliştirebilir hem de çevremizi  ‘garanti iş & memur zihniyetinden’ kurtarabiliriz diye düşünüyorum.

7) Metodsuzluk ve Fikir Disiplininden Mahrum Olmak

Ülkemizin genç yeteneklerinden Fatih Kadir Akın‘ın iddiası da çok beğenildi. Fatih yurtiçindeki farklı şirketlerde/girişimlerde çalıştı ve şu anda Londra merkezli bir girişim için çalışıyor. Onların nasıl sistematik iş yürüttüğünden bana da kısaca bahsetmişti. Gerçekten metod(oloji) kurmak ve fikirlerimizi keskinleştirmek konusunda eksiğimiz çok.

8) Kusurlu Mentorler

Mustafa Kopuk, mentorleri gerçekleri konuşmamak, yüksek ego sahibi olmak ve sayılarının çok fazla olmasıyla da eleştirdi. Mentorlerle çalışmadığım için çok yorum yapmıyorum, gayet mütevazı mentorlar biliyorum ama elbette kötüleri de vardır. RateMyProfessors.com gibi RateMyMentor.com diye bir site neden olmasın? :)- Alan adını sorgulamak için zahmet etmeyin.)

  • Bir kişi de hiçbir ticari faaliyeti olmadan mentor olanları eleştirdi.

9) Kusurlu Girişimciler

Girişimcilerin toparlayabildiğim eksikleri ise şunlar;

Etkinlik ve futurist peşinde koşmak, ‘Levent Vadisinde takılmaya gitmek’, gereksiz ve plansız cesaret, fazla ’hevesli’ olmak, yaptığı işi kısaca anlatamamak (neler gördü bu gözler…), aldığı riske haksızlık yapıp küçük hedefler peşinde koşmak….

10) Kusurlu Yatırımcılar

Dile getirilen eleştiriler şöyle;

Yatırımcıların sunulan fikri yeterince araştırmaması, yanıt dönmemesi, az parayla çok hisse alması, tek kişilik girişimleri ciddiye almamaları, düşük riskli yatırıma odaklanmaları…

212VC’den Ali Karabey de yatırım tecrübesi ve şahsi maddi birikimi yeterli olmayan fon yöneticilerini (GP) bir sorun olarak dile getirdi.

11) Tanışma & Kaynaşma Etkinliklerindeki Kuru Pastalar:

Başar Kaya’ın ortaya attığı çok beğenilen bu iddiayı Naci Kahraman bir memnuniyet anketi sonucuyla destekledi. 🙂 Bana göre misafir umduğunu değil bulduğunu yer ama şikâyetleri de makul ölçüde dinlemekte fayda var. Açlığın (göz açlığı dahil) önemli bir sorun olduğunu düşünürsek 3 yol karşımıza çıkıyor;

a) Murat Tortopoğlu’nun dediği gibi yemeği hepten kaldırmak. Bu durumda kötü yemek şikayeti sıfıra iner ama muhtemelen insanlar açlıktan şikâyet eder.
b) Ozan Sönmez’in StartupGrind’in kurucusundan aldığı tavsiyeyle ücretli etkinlik yapıp iyi yemek vermek. Çoğu kişi Webrazzi’nin bilet fiyatlarından şikayetçi ama 5 yıldızlı otelde açık büfe yemekten şikayet edeni görmedim. 🙂
c) Yemek işini bir sponsorlukla daha iyi şekilde çözmek.

12) Kronik Sorunlar

Yukarıdakiler dışında kronik diyebileceğim şu sorunlar da dile getirildi;

Gereksinimlerin hayalleri basitleştirmesi, ‘Bu iş nasıl başarılı olur’ sorusunu kolektif şekilde tartışan kitlelerin olmaması, birbirimize destek yerine köstek olmamız, şeffaf olmamak, pazarlama bilmemek….

13) Ben, Sen, Biz

Evet, belki de girişimcilik ekosisteminin önündeki engellerden biri benimdir. Daha fazla okumayan, daha çok ve daha iyi yazılar yazmayan, daha zor sorular sormayan ben. Veya sen, siz, hepimiz. 🙂

Yorumlarınızla yazıyı zenginleştirmenizi merakla bekliyorum. Bonus olarak Taha Karslı’nın şu yazısına da göz atabilirsiniz.

Görsel kaynak: Pexels

Mükellef.co Nedir? Hızlı Şirket Kurma ve Muhasebe Yönetimi

0

Mükellef.co Nedir?

Mukellef.co, şirket kurulum ve yönetiminde uçtan uca çevrimiçi hizmet sunan bir girişim. Yani evinizden/ofisinizden çıkmadan şirket kurulumunu başlatıp ön muhasebe programı, e-fatura, e-defter hizmeti ve sanal ofis gibi tüm hizmetlere kavuşuyorsunuz.

Eğer şirketiniz zaten kuruluysa, direkt Mükellef’e geçiş yaparak sunduğu hizmetlerden faydalanabiliyorsunuz. Mükellef kullanıcıları banka hesap hareketlerini de yönetim menülerinde görebiliyor.

Nasıl Çalışıyor?

Mükellef tamamen pürüzleri azaltacak şekilde tasarlanmış. Hızlıca üye olup, hemen sizden istenen bilgileri paylaşarak şirket kurulumunu başlatıyorsunuz. Henüz resmi kurumlarda tam dijitalleşme sağlanmadığı için ara süreçlerde kurye desteği devreye giriyor ve Mükellef sizin işlerinizi yapacak bir mali müşavir atayarak işlemlerinizi tamamlıyor.

Ücretlendirme / İndirim Kodu

Mükellef genel anlamda bir SaaS hizmeti ve aylık ücretlendirme modeliyle çalışıyor. Fiyatlar (KDV hariç) şirket büyüklüğüne ve özelliklere göre değişiyor. Her paket ile hediye edilen kontörleri e-Fatura için kullanıyorsunuz ve ek kullanımlar için kontör satın almanız gerekiyor.

Sanal ofis hizmeti 129 TL+kdv gibi uygun bir fiyata sunuluyor. Eğer aylık ön muhasebe girişini Mükellef ekibinin yapmasını isterseniz her ay evinize evrak alım ve iadesi için ek ücret ödemeniz gerekiyor.

beyanname ödemelerini de sistem üzerinden yapma planı bulunuyor. Bunun için de GİB ile görüşülüyor.

GIRISIMLERNET10 indirim kodu ile ilk 3 ay 30 TL indirimden faydalanabilirsiniz.

GirişimlerNet Değerlendirmesi

Türkiye’de şirket kurulumunun hızlı ve internetten halledilmesini yıllarca bekledik. Nihayet karşımıza tam teşekküllü bir hizmet çıktı. Mükellef, bence son yıllardaki en dikkat çekici yerli girişimlerden biri. Çünkü çözdüğü sorun ve yaklaşım tarzıyla tamamen hızlı girişimcilere göre tasarlanmış bir ürün. Sahip olduğu iş ortaklıklarıyla (Foriba, Paraşüt, iyzico, Scotty, Ideasoft..) ayakları yere sağlam basıyor ve bu açıdan (yani farklı yerli girişimleri bir araya getirmesiyle) ekosisteme örnek bir yol çiziyor.

Mükellef’in asıl gücü yakın gelecekte ortaya çıkacak çünkü resmi süreçlerdeki dijitalleşme Mükellef’in avantajına çalışacak. Bu noktada mali müşavirlerin çalışma tarzı da giderek değişecek ve Mükellef bu geleceğe hazır mali müşavirleri de platformuna davet ediyor.

Müşteri tarafından baktığımda zaman kazandıran çözümlerin yanında cüz-i fiyatla sunulan sanal ofis hizmeti çok iyi. Şu anda her müşteriyle özel olarak ilgilenildiğini de söyleyebilirim. Diğer yandan fiyatların KDV hariç olduğuna ve kontörlü e-fatura ücretlendirmesine dikkat etmenizde fayda var. Fiyat avantajlarının ne kadar devame deceğini de zaman gösterek.

Beyanname ödemelerini de sistem üzerinden yaptırmak için GİB ile görüşen Mükellef, yıl sonuna kadar 6 bin müşteriye ulaşmayı hedefliyor.

Kurucular?

Mükellef, Foriba’da yaklaşık 8 yıl çalıştıktan sonra girişimciliğe adıma atan Okan Şafak öncülüğünde Ocak 2019’da kuruldu ve 5 kişilik küçük bir ekip ile yoluna devam ediyor.

İletişim & Şikayet

Mukellef.co hakkındaki iletişim ve şikayet talepleri için 0 (850) 255 08 26 numarasını veya info@mukellef.co e-posta adresini kullanabilirsiniz.

Dofo.com: Gelişmiş Alan Adı Arama Platformu

0

Dofo.com, geniş filtreleme seçeneklerine sahip bir alan adı arama platformu. Dünyadaki kayıtlı tüm alan adlarını bir araya topluyor ve istediğiniz alan adını tek bir adresten bulmanıza aracı oluyor. On beşten fazla alan adı pazar yeriyle anlaşmalı olan Dofo, satışta olan 40 milyon alan adına da direkt ulaşmanızı sağlıyor.

Tüm alan adı verilerini sürekli güncelleyen ve bir Trends sayfası sunan Dofo, bu sayede kendine önemli bir rekabet avantajı yaratıyor.

Nasıl Çalışır?

Dofo, arama ve filtreleme üzerine kurulu bir girişim. Yani tek yapmanız gereken istediğiniz arama kelimesini yazmak ve Enter’a basmak. Kayıtlı 350 milyondan fazla alan adı içinden sizin kelimenizi taşıyan tüm alan adları saniyeler içinde karşınıza geliyor.

Filtreleme seçeneklerini kullanarak istediğiniz fiyat aralığında veya uzunlukta alan adlarını bulabilirsiniz.

Gelir Modeli / Fiyatlandırma?

Kullanıcılarına tamamen ücretsiz hizmet sunan Dofo’nun gelir modeli satışlardan aldığı komisyonlara dayanıyor. Dofo’nun yol haritasında veri odaklı yeni gelir kanalları açmak da var.

Dofo.com’un Hikâyesi:

6 Şubat 2018: İlk çalışmalarına Haziran 2016’da başlanan Dofo, Macit Tuna ve Sacit Tuna tarafından kapalı beta sürümüyle yayına alındı.

1 Mayıs 2018: Dofo.com’un herkese açık beta sürümü yayına alındı.

6 Aralık 2018: Dofo’nun yeni özelliklere sahip 2. sürümü hizmete sunuldu ve Product Hunt’ta günün 2. girişimi olmayı başardı.