Ana Sayfa Blog Sayfa 84

1999’da GittiGidiyor’u Kurma Fikri Nasıl Ortaya Çıktı?

1

GirisimlerNet’te Patreon destekçilerine özel bir kitap (tartışma) kulübü başlatmıştım. Biraz tökezlesek de kitaplardan beslenmeye devam ediyoruz (bkz: son bölüm) ve bu konuda da biraz daha paylaşımcı olmak adına okuduğum kitaplardan önemli ve ilginç gördüğüm bilgileri kısa/uzun yazılarla paylaşmaya çalışacağım.

Umarım bu anektodlarla girişimcilik yolunda ilerleyen kişilere biraz daha faydalı olabilirim. Ayrıca daha çok kitap okumanızı sağlayabilirsem ne mutlu bana. İlk paylaşıma Geleceği Görenler‘den bir alıntı ile başlıyorum. 🙂

1999’da GittiGidiyor’u Kurma Fikri Nasıl Ortaya Çıktı?

Serkan Borançılı & Burak Divanlıoğlu

2020’de girişim fikri bulmak pek de zor değil ama 1999’da GittiGidiyor’u kurmak aklınıza gelir miydi? Peki ya bu fikir aklınıza gelse üzerine gider miydiniz? Bu soruların yanıtını gerçek hikâyede aradığımızda karşımıza Serkan Borançılı ismi çıkıyor…

Serkan, İTÜ Mimarlık bölümünden mezun olduktan biraz çalışır ve askere gider. Askerde bölük yazıcısı olma şansına erişir ama daha da güzeli elinin altında internete bağlanabilen bir bilgisayar olmasıdır. Evet, 1999 yılında… Bundan sonrasını kendi ağzından dinleyelim;

1999’da askerde internete eriştiğimde boş vakitlerimde internette sörf yapmaya başladım. Sürekli karşıma eBay diye bir site çıkıyordu ama ne olduğunu bilmiyordum. Sonra en çok trafik çeken on siteden biri olduğunu görüp biraz incelemeye başladım ve içine daldım.

Modeli anlayınca tamam dedim, benim aradığım işte bu!

Burak’ı (Divanlıoğlu) aradım ve dedim ki; “Mimarlığı bırakıyoruz, internet işi yapacağız.” O da bana “Hayırdır ya, dur biraz sakinleş. Geldiğinde konuşuruz.” dedi.”Tamam” dedim ve o kalan iki ayı hep eBay’i inceleyerek geçirdim.

Evet, GittiGidiyor fikrinin çıkışı ve Serkan Borançılı’nın bu fikre sarılma anı tam olarak böyle. Hikâyenin sonrası genel itibarıyla malum; eBay, GittiGidiyor’u birkaç yüz milyon dolara satın alıyor. Kurucuları zengin oluyor vs..

Hikâyenin detaylarını ise Geleceği Görenler‘de okuyabilirsiniz.

GittiGidiyor Ekibi İlk Kutlamalarından Birini Yapıyor – Fotoğraf: Serkan Borançılı’nın arşivinden

Dipnot1: Serkan Borançılı bugün Getir‘in kurucu ortağı olarak GittiGidiyor’dan daha büyük bir başarı yakalamak için canla başla çalışıyor.

Dipnot2: eBay, İran asıllı Amerikalı girişimci Pierre Omidyar tarafından Eylül 1995’te kurulan bir açık arttırma sitesi.

evePASS: Temassız Check-in İçin Oyunlaştırma Uygulaması

0

evePASS, bir yere giriş (check-in) yapmayı oyunlaştıran bir mobil uygulama. Kare (qr) kod taraması yoluyla bir konuma giriş yaptığınızı belirtip puan ve sonunda çeşitli hediyeler kazanabiliyorsunuz.

İletişim bilgilerinizi girip uygulamaya kayıt olduktan sonra girişinizi onaylamak için konumdaki QR kodu okutuyorsunuz. Sizinle birlikte bulunan kişi sayısını güncellemenizi de isteyen evePASS, WhatsApp’ta paylaşım yapmanızı ve daha fazla puan kazanmanızı istiyor.

https://www.youtube.com/watch?v=EEOAum8gyVk

Konum sahibi olarak da kullanabileceğiniz uygulamayla küçük ve büyük çaptaki etkinlikler için sadakati geliştiren oyunlaştırmalar yapabiliyorsunuz. Mekân sahiplerine ulaşmayı da hedefleyen uygulama içinde yemek menüsü vb. dokümanlara ulaşmayı da mümkün kılıyor.

Koronavirüs döneminde temassız kayıt almayı sağlaması bakımından önemli bir noktaya parmak basan evePASS, GDPR uyumlu çalıştığının da altını çiziyor.

Kullanıcı mekân sahibi sayısı arttıkça daha faydalı olacak evePASS uygulamasını Android ve iOS platformlarında indirebilirsiniz. Şimdilik Almanca ve İngilizce dil desteği sunduğunu da hatırlatmadan geçmeyeyim.

Remote Workers: Uzak Çalışan Profilinizi Oluşturun Şirketler Sizi Bulsun

0

Dünyanın en popüler uzaktan çalışma topluluklarından RemoteOK, şimdi de uzaktan (remote) çalışanların kendi profillerini ekleyip iş bulabileceği remoteworkers.dev adlı ürününü tanıttı.

RemoteOK, uzaktan çalışanların her türlü sorusuna yanıt bulabileceği bir içerik ve topluluk projesi olarak hayatımıza girmişti. Ücretli üyelikle diğer uzaktan çalışanlarla konuşabildiğiniz RemoteOK’in bu adımı direkt uzaktan çalışanlara iş yönlendirmeyi hedefliyor.

Şimdiden 1000’den fazla uzaktan çalışana açık şirketin takip ettiği bir adres olan remoteworkers.dev RemoteOK ailesi için de önemli bir gelir kaynağı olacak gibi. Ben geçtiğimiz günlerde profilimi oluşturmaya başlamıştım ancak yarım kaldı ve şu anda çok sayıda uzaktan çalışanın profillerini oluşturup iş beklediğini görüyorum.

İlk bakışta Türkiye’den bir isim gözüme çarpmadı ama Turkish etiketine tıklarsanız kaç kişinin listelendiğini görebilirsiniz. Bu yazıyı yazdığımda 17 Türkçe bilen kişi vardı.

Eğer siz de uzaktan iş bulmak istiyor ama bulamıyorsanız RemoteWorkers üzerinden şansınızı deneyebilirsiniz. Zira otomatik eşleştirme de söz konusu ve profilinizi detaylı şekilde oluşturursanız size uygun işleri direkt epostanıza alabilirsiniz.

Normalde çalışanlardan bir ücret istenmiyor ancak sitede öne çıkarılmak veya öncelikli eşleştirme almak isterseniz bazı küçük ücretler ödemeniz gerekiyor (10$ veya 30$). Ayrıca ‘onaylanmış’ (verified) hesap rozeti almak için de Stripe hesabınızla kimliğinizi doğrulayabiliyorsunuz.

RemoteWorkers, fotoğraf eklemek istediğinizde de renkli (aşağıda sağdaki istisna nasıl oldu emin değilim) ve en az 512x512px boyutunda bir fotoğraf istiyor.

Bu yeni ürünün sadece şirketlerin değil, İK ajanslarının da takibinde olacağını paylaşayım. Peter Levels‘in inşa ettiği bu üründen faydalanmak için hemen harekete geçmenizi tavsiye ederim. Zira yeteneğinizi işe dönüştürmek için Upwork gibi kalabalık pazarlardan daha farklı bir fırsat sunduğunu söyleyebilirim.

Projenin geliştirilme öyküsünü de kısaca paylaşayım;

  • Pieter, 32 günde bu ürünü yapmış.
  • İş arayanlar ücretsiz profil oluşturabiliyor ama şirketler iletişime geçmek için kredi satın alıyor.
  • 1$ ile 1 kredi alınıyor ve 1 mesaj için 5 kredi harcanıyor.
  • Salı günü 2000 civarı uzaktan çalışan profili ve 100 civarı kayıtlı şirket vardı ama Product Hunt tanıtımından sonra bu sayının hızla yükseldiğine şüphem yok.

Eğer siz de 0’dan başlayıp 1 ayda 1000 dolar kazanma iddiamıza katılmak isterseniz remoteworkers.dev‘de profil oluşturup kendinizi denemeye başlayabilirsiniz.

PromptAPI: API Pazar Yeri ile Zaman ve Para Kazanın (%50 İndirim)

2

API (Application Programming Interface) yayınlamak ve kullanmak her modern girişim ve geliştirici için olmazsa olmazlardan. Bu nedenle 2017’de geliştiriciler için API yayınlayan girişimleri derlediğimde farklı kesimlerden memnun edici bir ilgi görmüştük.

Bugün geldiğimiz noktada ise şirketler ve girişimciler API geliştirmeden önce bu dikeydeki pazar yeri girişimlerine ilgi gösteriyor. Prompt API işte bu API pazar yeri girişimlerinin yeni ve iddialı bir örneği. Hem de Türkiye’den dünyaya açılıyor.*

6 Kategoride 31 Farklı Hazır API

Şu anda 31 farklı hazır API sunan Prompt API eposta doğrulamak, resimleri optimize etmek, küfürleri filtrelemek, çıplaklık içeren görselleri belirlemek ve daha bir çok iş için hemen kullanabileceğiniz çözümler sunuyor.

API’lar belli bir seviyeye kadar ücretsiz. Bu sınırı aşmak istediğinizde ise sorgulama sayısına göre bir ücret ödemeniz gerekiyor.

Zamandan ve Paradan Tasarruf

Tıpkı ürün odaklı pazar yerlerinde olduğu gibi Prompt API‘da da satıcı (geliştirici) ve kullanıcı/müşteri rolleri var. İşini kesintisiz şekilde hızlandırmak veya küçük işler için API geliştirmek istemeyen kullanıcılar bu API’ları belli bir ücret karşılığında hemen kullanabiliyor. Böylece zamandan ve paradan tasarruf sağlayabiliyor.

Geliştiriciler İçin 2 Farklı Gelir Paylaşım Modeli

Satıcı/partner tarafında ise Prompt API, geliştiriciler için daimi bir kazanç kapısı olmak istiyor. Bunun için de 2 farklı model ile esnek bir teklif sunuyor.

  1. Geliştirici, ürününü yani API kodunu Prompt API’a emanet eder ve sunucu/izleme/ölçekleme derdiyle uğraşmadan gelirden %40 pay alır. (ödeme komisyonları düşüldükten sonra)
  2. Geliştirici, API’ını kendi sunucusunda barındırır ve sistemin kesintisiz hizmet verme süresine (uptime) göre %80-%83 arasında bir pay alır. Eğer kesinti süresi yüzde 99,96 seviyesinin altında olursa 1. modele geçmeniz isteniyor.

Kısacası Prompt API gerçekten fişek gibi çalışan API’ların olduğu, kaliteli bir API pazar yeri olmayı hedefliyor ve bunun için de işi baştan sıkı tutuyor.

Girişimlernet Özel İndirim Kodu

Ve gelelim güzel habere…

Özel indirim kodunuz girisimlernet50 ile ücretli API kullanımlarınızda %50 indirimden faydalanabilirsiniz. ????

Bu indirim kodu 12 ay boyunca geçerli ve 1 ocak 2021’e kadar kullanılmış olması gerekiyor. Ayrıca ilk 30 kişiyle sınırlı. Yani bir an önce API’lar arasından işinize yarayanları inceleyip, indirim kodunu kullanmanızda fayda var. ⏳

API’ları 6 farklı kategori altında filtrelemek için promptapi.com/marketplace sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

*Prompt API’ın kurucusu Umut Gökbayrak. Ekipte Ali Sözkesen, Emre Savaş ve Eren Çamlıkaya gibi tecrübeli isimler var

Lezzet Notu: Ürünlerin Lezzetini Öne Çıkaran Sipariş Uygulaması

0

Lezzetnotu, bugüne kadar alışık olduğumuz mekân puanlamasının ötesine geçen ve yemekleri/ürünlerin lezzetine odaklanan bir yemek sipariş uygulaması. Kullanıcılar kendilerine yakın mekânlardan paket siparişi verip ürünleri puanlayarak lezzet odaklı bir dünya kuruyor.

Lezzete Odaklananlar İçin

Ürünlerin içerisinde ne var? Tadı nasıl? gibi soruları detaylı şekilde yanıtlamak isteyen Lezzetnotu, ürünleri bize gösterilen bir menü üzerinden seçme alışkanlığını değiştirmek istiyor.

Kullanıcılar bir mekâna gitmeden önce veya yakınlarında bulunan o işletmede kimin hangi ürünü tavsiye ettiğini görebiliyor, en beğenilen ve en yüksek not alan ürünleri seçebiliyor. Dilerse kendi deneyimini de diğer kullanıcılarla paylaşabiliyor.

Uzak Lezzetleri de Keşfet

iOS ve Android uygulamasıyla kullanıcılarına ulaşan Lezzetnotu‘nda uzak mekânlardan sipariş vermek mümkün olmasa da tüm Türkiye’deki lezzetleri keşfetme imkânı var.

Kullanıcılar lezzetini tattığı işletmeyi uygulama içinde arayarak veya işletmede bulunan QR kodu uygulamada taratarak, listelenen ürünlerden tattığı lezzeti seçebiliyor, ürüne not verebiliyor ve yorumlayabiliyor.

Ücretsiz Tanıt, Ücretsiz Keşfet

Bildirimlerini aktifleştiren kullanıcılar konumunun etrafında bulunan en lezzetli, en beğenilen ürünler hakkında bildirim alıyor. Mekânlar ürünlerini sunmak için herhangi bir ücret veya komisyon ödemiyor. Keza kullanıcılar için de uygulamayı kullanmak ücretsiz.

Yemek Sepeti gibi bir uygulamanın olduğu pazarda Lezzetnotu’nu zor bir rekabetin(?) beklediği açık. Henüz tarayıcı üzerinde bir içerik sunmayan Lezzetnotu‘nu mobil uygulamaları üzerinden (Android indir, iOS indir) kullanmaya başlayabilir ve lezzet peşine düşebilirsiniz.

Dijital Pazarlamada İşe Yarayan 45 Taktik [Online Workshop]

0

This Just Works, adından da anlaşılacağı üzere pratik taktiklere odaklanan ir etkinlik. Çevrimiçi çalıştay (workshop) şeklinde gerçekleşecek etkinlik Digital Marketer ve Active Campaign tarafından düzenleniyor.

26 Ağustos’ta gerçekleşecek 1 günlük etkinlikte 15 dijital pazarlama uzmanının sunum yapacak.  Bir dijital anti-konferans olarak tanıtlan etkinlik girişte de söylediğim gibi teoriye değil pratik uygulamalara odaklanıyor.

Gün boyunca 45 farklı taktiğin anlatılacağı konferansta Digital Marketer, Active Campaign, Sendoso, G2, Demio, Thinkific, RevalMobile, iPullRank ve Blitzmetrics gibi şirketlerden uzmanlar sunum yapacak. Ayrıca etkinliğin partnerleri arasında Aytekin Tank‘ın kurucusu olduğu Jotform‘un da olduğunu paylaşayım.

20 dakikalık sunumlarla ilerleyecek etkinlik sonunda çeşitli e-kitaplar sağlanacağını da söyleyeyim. Etkinlik normalde 19$ ile ücretlendiriliyor ancak ücretsiz katılım için bir kod buldum ve Patreon destekçilerime özel paylaşıyorum.

[ppp_patron_only level=”1″ silent=”no”]TJWAD2020 kodu ile ücretsiz kayıt yaptırabilirsiniz.[/ppp_patron_only]

Konferans programını ve konuşmacıları This Just Works sayfasından inceleyebilirsiniz. Ben ücretsiz kayıt oldum. Görüşmek dileğiyle. 😉

*Bir dip not olarak; Danielle Leslie’nin sunumuna katılmış biri olarak kendisinin çevrimiçi eğitim konusunda çok proaktif olduğunu, epostanızı bırakırsanız defalarca indirim vs. göndererek sizi sıkıştırabileceğini söyleyebilirim. 🙂

Fluent: İnternette Gezindikçe Yabancı Dilinizi Geliştirin

0

Fluent, dil öğrenmeyi internet tarayıcısıyla oyunlaştıran bir girişim. Aslında oyunlaştırma dinamikleri çok yok ancak internette gezindikçe daha fazla dil öğrenmenizi teşvik ederek bu yönde ilerliyor.

Fluent‘i kullanmak için Chrome eklentisini tarayıcınıza kurmanız gerekiyor ve artık bir kelimenin tercümesini görebiliyor, okunuşunu dinleyebiliyorsunuz. Dil öğrenme durumunuzu küçük sorularla test edip, Fransızca gibi bir dilde dişil ve eril kelimeleri öğrenme şansınız da var.

Ayrıca daha iyi öğrenmek için seçtiğiniz kelimeleri öğrenme listenize alabilirsiniz. Öğrenme seviyenize göre bir sayfada öne çıkarılan kelime sayısını da arttırabiliyorsunuz.

Fluent, Gmail, Amazon, Netflix, Youtube, LinkedIn gibi bazı sitelerde kullanıcıyı yormamak adına çalışmıyor. Fluent’in aktif olmamasını istediğiniz siteleri arttırmak da mümkün.

Fluent, şimdilik sadece İngilizce bilenler için Fransızca öğrenmeye yarıyor ama yeni dil seçenekleri için fikrinizi paylaşabilirsiniz.

Webinar: Naci Kahraman ile Girişimcilik Ekosisteminde Kaşif Olmak

0

GirişimlerNet Webinar serisinin yeni bölümüne StartupMarket‘ten Naci Kahraman konuk oluyor.

Naci Kahraman, Sabancı Üniversitesi SUCOOL Startup Hızlandırma Merkezi’nde ve Inovent A.Ş. için Startup Destek Programları Yürütücüsü olarak görev yaptı. Yeni girişimlerin başarıya ulaşması için çalıştı. 2018’de KHRMN.CO danışmanlık şirketini kuran ve Naci Kahraman, 2020’de StartupMarket’e ortak ve CXO olarak katıldı.

Geçtiğimiz günlerde StartupMarket’i sizlere tanıtmış ve GirişimlerNet destekçilerine ekstra ücretsiz Kaşif paket vereceğimizi duyurmuştum. Bu webinarda da Naci Kahraman’ın deneyimleri ve StartupMarket verileri ışığında girişimcilik ekosistemde nasıl daha iyi bir kaşif/vizyoner olabileceğimizi konuşacağız ve aşağıda sorulara yanıt arayacağız.

– Giderek büyüyen girişim ekosisteminde nasıl kaşif oluruz?

– Girişimlere nasıl & kiminle yatırım yapılır?

– Girişimlere mentor olmak İçin neler yapmak gerekir?

– Ekosistemdeki önemli gelişmelerden nasıl haberdar olurum?

Siz de girişimcilik ekosistemine dair sorularınıza yanıt almak istiyorsanız 18 Ağustos Salı günü saat 17:00’de bize katılmanızı bekliyoruz. Zoom üzerinden gerçekleşecek webinarımıza hemen kayıt olabilirsiniz.

Lunchclub: Uluslararası Bağlantılarınızı Ücretsiz Video Görüşmelerle Genişletin

1

Lunchclub, profesyonel bağlantılar kurmak için işimizi kolaylaştıran bir girişim. Üstelik LinkedIn gibi kuru kuru bağlantı kurmaktan çok daha öte, görüntülü sohbet imkanı sağladığı için oldukça faydalı bir ürün.

Kendinize Benzeyen Kişilerle Tanışın

En basit tabirle Lunchclub, birbirine benzeyen iki kişiyi birbiriyle tanıştırıyor. Herkes kendi profilini oluşturuyor ve sistem içinde kendinize benzeyen kişileri işaretleyerek kendi kendine öğrenen bir algoritmaya destek oluyorsunuz. Ayrıca hangi konularda konuşacağınızı ve niçin görüşmek istediğinizi de profilinize ekleyebiliyorsunuz.

Uygun kişi ve zaman bulunduğunda sistem otomatik olarak sizi bir başkasıyla eposta üzerinden tanıştırıyor ve Google Meet üzerinden bir görüntülü görüşme ayarlıyor.

Amerikalı Tecrübeli Yazarla 45 Dakika Konuştum

Ben ilk görüşmemi dün yaptım. Amerikalı bir yazar olan Christopher Doscher ile 45 dakika kadar konuştuk. Hayattan, işlerden, koronadan ve jiu jitsu’dan bahis açıldı ve LinkedIn bağlantılarıma gerçekten tanıştığım birini eklemiş oldum. Kendi projelerimden de bahsettim. ABD trafiğimi arttırdım. 🙂

Hem Yeni Şeyler Öğrenin, Hem Yabancı Dil Pratiği Yapın

İki taraf da onay verirse 45 dakikalık bir görüntülü görüşme gerçekleşiyor. Yeni bir insanın tanımanın kıymeti bir yana İngilizce pratik yapmak başlı başına Lunchclub‘a üye olmak için yeterli bir sebep. Özellikle yüzümüzü dolar kazanmak için yurtdışına döndüğümüz bu dönemde Lunchclub gibi faydalı bir ürün ile İngilizce pratiği yapmanızı kesinlikle tavsiye ederim.

Bu konuda Çağrı Menteş ile yaptığımız webinardan güzel notlar çıkardığımızı da hatırlatmak isterim; Girişimciler İçin İngilizce Öğrenmenin Püf Noktaları

Üye Olun, Arkadaşlarınızı Davet Edin,

Bu arada sistem daha fazla ve özel görüşmeler yapabilmek için puan toplamanızı şart koşuyor. Puan kazanmak içinse arkadaşlarınızı davet etmeniz, görüşme yapmanız vb. gerekiyor.  Ayrıca grup konuşmalarına katılma şansınız da var.

Lunchclub içinde bazı Türk arkadaşlar da gördüm ki yukarıda göreceğiniz üzere ben de App Samurai’nin kurucu ortağı Emre Fadıllıoğlu‘nun davetiyle katılmışım.

Kısacası fazla vakit kaybetmeden Lunchclub’a üye olup arkadaşlarınızı davet etmenizi öneririm. Kaçırdıysanız Girişimciler İçin Networking 101 yazıma da göz atabilirsiniz.

Her zaman olduğu gibi soru ve düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.

Kod Yazmadan İnternetten Para Kazandıracak 10 İş Fikri

0

Ayda 1000 Dolar kazanma meydan okumasına katılım şartlarını ve yol haritasını dün açıklamıştım. Bu yazıda henüz bir fikir bulamayanlar için ayda 1000 dolar kazandırabilecek bazı iş fikirlerini paylaşacağım. Aslında daha detaylı örnekler de verilebilir ama aşağıdaki temeller üzerinde kendi ilgi alanınıza dönük harekete geçmeniz daha iyi olur. Zamanla daha spesifik örnekler de paylaşacağım ki hemen IndieHackers’a girerek para kazanan iş fikirlerini filtreleyebilirsiniz. 🙂

Otomasyona bağlı fikirler de var ama uzatmamak için girmedim. Mustafa Dalcı ile yaptığımız Kod Yazmadan Girişimcilik webinarımızı izlemenizi ısrarla öneririm.

1) Ekitap İle Amazon veya Gumroad Üzerinden İçerik Satmak

Kitap yazmak çok çetrefilli bir iş ama bilgi odaklı, rehber tadında bir ekitap yazmayı çok daha kolay bir şekilde yapabilirsiniz. Bu kitabı satışa sunabileceğiniz başlıca kanallardan biri Amazon & Kindle ama o tarafta ilerlemekten çok daha kolayı Gumroad.com üzerinden satış yapmak.

Son dönemde bu şekilde 100 bin dolar kazanan önekler de gördüm ama daha bugün çok yeni, 1 günde 3500 dolar kazanan bir örneğe rastladım. Gumroad’un Paypal hesabı istediğini üzülerek eklemeliyim. Ayrıca Türkçe içerik ile de para kazanabilirsiniz ama İngilizce içerik kadar olmayacaktır.

2) Gumroad’da İçerik Satanların İçeriklerini Satmak

Gumroad kendi içinde gelir ortaklık sistemi olan bir platform. Dolayısıyla Gumroad’da satılan bir içeriğin üreticisiyle iletişime geçerek partner olabileceğinizi ve gelir ortaklığı ile ona satış yönlendirebileceğinizi söyleyebilirsiniz.

Ben Quora kitabını incelerken bu yol ile 56 dolar kazandım ama popularboooks.net sitem üzerinden ve yeni yayınlayacağım proje için Gumroad içerik üreticileriyle bu tür anlaşmalar yapacağım.

3) Çevrimiçi Eğitim Hazırlayıp Satmak

Bilgi ve tecrübenizi paraya dönüştürmenin en bilinen yollarından biri elbette dijital ortamda eğitim satmak. Udemy ile daha geniş bir kitleye ulaşma yolunu tercih edebilirsiniz ama düşük kurs ücreti ve yüksek komisyona razı olmalısınız. Türkiye’den para almak sorun olmaz. Teachable ile kendi sitenizden kurs satıp daha yüksek fiyatla daha iyi kazanabilirsiniz. Bkz: DijitalDilOkulu

Çevrimiçi eğitimlerinizi talebe dönük hazırlayabileceğiniz gibi canlı olarak da hazırlayabilirsiniz. Bkz: Eğitimcinin Eğitimi, İnanç Ayar.

Ben eğitim işi için Appsumo’dan Heights Platform’u satın almıştım ama bir türlü başlayamadım. 🙂

4) Uzaktan Danışmanlık

Bu konuda Karantina Günlerinde Uzaktan (Online) Danışmanlığa Giriş diye güzel bir yazı yazmıştım. O yazıya kaç kişi kulak verdi bilmiyorum ama ben kendi başladığım basit Danışmanlık hizmetiyle hali hazırda az da olsa düzenli bir gelir kazanıyorum.

5) İçerik Üretmek veya Derlemek

Burası geniş bir yelpaze. İster Girisimler.net gibi bir blog ile, isterseniz Youtube veya Twitch üzerinde ürettiğiniz içerikler için okuyucu/izleyici kitlenizden destek talep edebilirsiniz. Bunun için Patreon, Ko-fi, Kreosus, Buymeacoffee, Youtube Katıl sistemi veya Twitch’in kendi destek/üyelik sistemini kullanabilirsiniz. Bu konuyla ilgili şu yazıma bakabilirsiniz.

Ben bildiğiniz üzere Patreon’dan destek topluyorum ve bir önceki ay 200 dolardan fazla, geçtiğimiz ay ise 180 dolar civarında destek topladım.

İçerik toplamak yani kürasyon da çok ilgi gören bir alan. İstediğiniz bir dikeyi seçin ve o alandaki içerikleri bir araya toplayın. İçeriklerinizi gelir ortaklığı ile de gelire dönüştürebilirsiniz. Ahmet Kırtok’un Affiliate Pazarlama konulu videolarına bakmanızı öneririm.

Chris Messina gibi popüler iseniz Product Hunt’a ürün ekleyerek bile kahve paranızı çıkarabilirsiniz.

6) Dijital Dergi Çıkarmak

Basılı bir dergiyi satışa çıkarmak da kitap yazmak gibi zor bir iş ama dijital formatta bir dergi hazırlamak için ileri tasarım programlarına da ihtiyaç yok. Canva Plus aboneliğiyle güzel bir PDF dergi hazırlayıp, issuu.com‘da yayınlayabilirsiniz. Dergiye reklam alarak para kazanabilirsiniz.

Ben bir Görkem Çetin’den SaaS girişimleri için yayınlanan bir derginin röportaj başına sanırım 300$ dolar kapak için de 500$ istediğini duymuştum. Ben founderinterviews.com projem için aynısını yapabilirim mesela. Ne dersiniz? 🙂

7) Video Üreterek Para Kazanmak

Video üzerinden reklam ile para kazanmak için Youtuber olabilirsiniz. Asla geç değil ama İngilizce bir kanal açmanızı tavsiye ederim. Az ama öz içeriklerle ve hatta Playht veya Voiser gibi metin-ses robotlarıyla deneme de yapabilirsiniz.

Bunun kötü tarafı Youtube’da para kazanmaya başlamak için 4000 saat video izletmeniz ve 1000 abone toplamanız gerekiyor.

Video içeriklerini sadece kendiniz için üretmek zorunda değilsiniz. Başkalarına bir hizmet olarak da sunabilirsiniz. Mesela Vidyou gibi bir araca para abone olup, tekil video satışı yapabilirsiniz. Fiverr.com vs. üzerinden satabilirsiniz.

8) Yazı Yazarak Para Kazanmak

Stripe hesabınız varsa ve İngilizce yazabiliyorsanız derhal Medium’da abonelere özel içerik üretmeye başlayabilirsiniz. Ağ etkisi ve İngilizce’nin avantajı ile orta vadede dişe dokunur bir gelir kazanabilirsiniz. Medium’un güzel tarafı hemen para kazanabilmeniz. Youtube gibi şartları yok ama Stripe hesabına sahip olmanız gerekiyor.

9) Yeteneğinizi Pazar Yeri Sitelerinde Kiralayın

Yeteneğinizi hizmet odaklı pazar yeri sitelerinde (Upwork, Freelancer.com, bionluk.com vs.) kiralayabilir ve saat ücreti veya proje başına para kazanabilirsiniz. Bu gibi sitelerde herkesin yapabileceği bir iş olduğuna emin olabilirsiniz. Özellikle yazılım geliştiricisiyseniz Zekeriya Mulbay’ın hikâyesine göz atmanızı öneririm.

10) Ücretli Bir E-posta Bülteni Başlatın

Bu da içerik üreterek para kazanmanın farklı ama özgün bir yolu. Başarılı çok örneği var. Substack veya Revue üzerinden de başlatabilirsiniz ama Stripe hesabınız olması lazım. Substack’te her ay 10 binlerce dolar kazanan yazarlar var. Stripe hesabınız yoksa Patreon üzerinden özel içerikler paylaşarak da bunu yapabilirsiniz. Yeterki başlamak isteyin, yol çok.

________________________________________________________________________________________

Yazar: Fırat Demirel
GirişimlerNet’in kurucusu ve içerik yöneticisi. 2007’den bu yana internet ve teknoloji girişimleri üzerine yazıp çiziyor. Geleceği Görenler kitabının yazarı. En büyük hobisi; yeni internet girişimlerinin peşine düşmek.